Herkese merhaba!!
Kitabımızda Harry’nin
öğrencisi ve dostu Marcus’a yazarlık hakkında verdiği derslerden kısa kısa
bölümler vardı. Ama tüm bu derslere rağmen, Marcus yazarların yakalandığı beyaz
kağıt sendromuna yakalandı. Beyaz kağıt sendromunun ne olduğunu öğrenmek için
blog ikizimin yazısına bakabilirsiniz. Bakalım Harry’nin yazarlık dersleri
nasıl?
“Bir
kitabın son bölümü, en güzel bölüm olmalıdır.”
*****
“Hayatınıza
büyük olaylar damga vuracak. Kitaplarınızda bunlardan bahsedin Marcus. Çünkü daha
sonra kitaplarınızın çok kötü olduğu ortaya çıksa bile, hiç olmazsa tarihten
birkaç sayfayı kayda geçirmiş olma payesine ulaşacaklardır.”
*****
“Yeni
bir kitap Marcus, yeni başlayan bir hayattır.”
*****
“Kelimeler
gayet iyi Marcus. Ama sizi okusunlar diye yazmayın: Anlaşılmak için yazın.”
*****
“Kelime
kelimedir ve kelimeler herkese aittir. Bir sözlüğü açıp herhangi bir kelime
seçmek yeterlidir. İşte tam bu sırada mesele ilginçleşir. Bu kelimeye özel bir
anlam verebilecek misiniz?”
*****
“Bir
kitabı yazmak için ne kadar zaman gerekir Harry?”
“Bu
değişir.”
“Neye
göre değişir?”
“Her
şeye göre.”
*****
“Temponuzu
koruyun, sebat göstermekten vazgeçmeyin ve işlerinizi şaşmaz bir düzende
yürütün. Yazarların en basit düşmanından sizi koruyacak olan bu üç muhafızdır.”
“Kimdir
bu düşman?”
“Mühlet."
*****
“Ya
kişiler? Kişiler için kimden ilham alıyorsunuz?”
“Herkesten.
Bir arkadaştan, temizliğe gelen kadından, bankadaki gişe memurundan. Ama dikkat
edin: Size ilham veren, bu insanların kendisi değildir, onların davranışlarıdır."
*****
“Aslında
nasıl yazar olunur, Harry?
“Asla
vazgeçmeden.”
*****
“Bir
kitap yazmak, birini sevmek gibidir: Çok acı verici hale gelebilir.”
Canım arkadaşım blog resmin tam anlamıyla seni anlatan bir çerçeve çiziyor, çok beğendiğimi söylemeden geçemeyeceğim :) Turlarınızı da keyifle izliyorum :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim canım benimm <3 Header'ımı blog ikizim yaptı :))) Tüm beni anlatan herşeyi koydu, ben de çok beğendim, bayıldım :))) Teşekkür ederim turlarımız devam edicek :)))
Sil