22 Ekim 2013 Salı

OKK 17. BLOG TUR: Harry Q. Davasının Ardındaki Gerçek - Joel Dicker, Yorum




Kitap Adı: Harry Q. Davası’nın Ardındaki Gerçek
Kitabın Orijinal Adı: La verite I’Affaire Harry Quebert
Yazar Adı: Joel Dicker
Türü: Dram, Polisiye, Psikoloji
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 661
Çıkış Tarihi: 2013
Puanım: 4/5


Arka Kapak Yazısı: "Marcus, birini ne kadar sevdiğinizi anlamak için tek bir yol olduğunu biliyor musunuz?"
"Hayır."
"Onu kaybetmek."

1978... Harry Quebert 35 yaşında tecrübesiz bir yazardır. Nola ise bir lokantada garsonluk yapan genç bir kız.

Harry ve Nola birbirlerine tutkuyla âşık olurlar. Bu kural tanımaz aşk, Harry’ye, dönemin kült romanı olmuş başyapıtını yazdırır, onu bir günde meşhur eder, ancak romanı bitirdiği sıralarda Nola sırra kadem basar.

2008... Efsane yazar Harry Q’nun malikânesinde, bahçeye gömülmüş bir ceset bulunur. Cesedin Nola’ya ait olduğunun tespit edilmesiyle ülke çapında büyük bir skandal patlak verir. Bu dehşet verici olayı çözümlemek ise Harry’nin eski bir öğrencisine, ilham arayışıyla onu ziyarete gelmiş genç yazar Marcus Goldmana kalır.

Çok geçmeden, bu sakin sahil kasabasının, hiç de göründüğü gibi tekin bir yer olmadığının farkına varan Marcus, bu gizemli hikâyenin ardındaki korkunç dramın peşine düşer. Gerçek, hayal gücü sınırsız bir yazarı bile şaşırtacak türdendir.

Kahramanı gibi genç bir yazar olan Joël Dicker, Harry Q. Davasının Ardındaki Gerçekle edebiyat dünyasında eşine az rastlanır bir başarı kazandı. Sadece ülkesinde 1 milyondan fazla satan ve en saygın edebiyat ödüllerini toplayan roman, kısa sürede 35 dile satılarak şimdiden türünün klasikleri arasına girdi.

Türü mü? Aşk, gerilim, polisiye, dram... Kısacası hayat.

Yorumum: Harry, üniversitede saygın bir profesördür. Marcus da Harry’nin hem öğrencisi hem de dostudur. Harry, tüm bildiklerini her şeyi öğrencisine anlatmış, ona ders vermiş ve sonunda ünlü bir yazar olmasını sağlamıştır. Ancak, yeni kitabının basım zamanı yaklaştıkça Marcus hiçbir şey yazamamaktadır. Yazarların yakaladığı beyaz sayfa sendromuna yakalanmıştır! Böyle kendini yiyip bitirdiği bir zamanda Harry’den gelen bir telefonla tüm hayatı değişecektir. Yazarın bahçesinde seneler önce kaybolan on beş yaşındaki bir kızın cesedi bulunmuştur! Marcus, hemen toparlanıp Harry’nin yanına gider ve ne olursa olsun olayı çözmekte yardımcı olmaya karar verir.

Marcus, çok zeki bir adamdır. Polisin aklına gelmeyen onun aklına gelir, ipuçlarını o birleştirir, hatta polislere olayı çözme konusunda çok yardımcı olur. Bence adamın mesleği yazarlık değil de polislik olmalıymış! Dava üstünde polislerden daha çok çalıştı, çabaladı ve kendini tehlikeye attı. 

Olayın bir de cinayete kurban giden tarafı var Nola! Harry otuz dört yaşındayken, Nola on beş yaşındadır ve ikilimiz birbirine aşıktır! Seneler sonra bahçeden bulunan ceset sadece kemiklerden ibaret değildir, beraberinde de birçok sırla birlikte ortaya çıkmıştır! 

Pandora’nın kutusu açıldı bir kere! Nola’nın gerçek katili kimdir, o yıllarda neler yaşanmıştır?

Yazar, kitabı günümüz ile geçmiş arasında bağlantı kuracak şekilde yazmış. Günümüz Marcus’un gözünden anlatılırken, geçmiş üçüncü bir şahıs yani yazar tarafından anlatılmaktadır. Yer yer kitabın fazla uzatıldığını ya da ayrıntılara fazla girildiğini düşünsem de beni kitaba bağlayan en önemli şey yazarın akıcı bir üslubunun olmasıydı. Ayrıca, katilin okuyucu tarafından tahmin edilememesi, olayların altından başka başka hayatlara geçilmesi, hepsinin birbiri ile görünürde bağlantısız olup aslında bağlantılı olması gibi nedenler kitabı sevmeme yetti.

Polisiye severler kaçırmayın bu kitabı! Harry Q’nün hayatı gerçekten de bilinmezlerle dolu!

Katkılarından dolayı CAN YAYINLARI'na teşekkür ederiz!!



Herkese bol kitaplı günler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...