31 Ocak 2013 Perşembe

Cehennem Kulübü #1: Şeytan Diyor ki - Gaelen Foley




Kitap Adı: Şeytan Diyor ki

Kitabın Orijinal Adı: My Wicked Marquess

Yazar Adı: Gaelen Foley

Seri Adı: Inferno Club  
Seri Sıralaması: 1/6

Türü: Historical Romance

Yayınevi: Epsilon Yayınevi

Sayfa Sayısı: 478

Çıkış Tarihi: Ağustos/2012

Puanım: 9/10






Arka Kapak Yazısı: Ailesinin kaybolan itibarını geri kazanmak isteyen Rotherstone Markisi, hayatının en zor göreviyle karşı karşıya kalır: mükemmel gelini bulmak...

Londranın aristokrat çevreleri için, Cehennem Kulübü, iyi yetişmiş hiçbir genç hanımefendinin hoş bakmayacağı erkeklerin oluşturduğu rezil bir topluluktur. Fakat bu adamlar düşünülebilecek her türlü ahlaksızlığın peşine düşmekle nam salmış olsalar da, aslında kralı ve ülkelerini korumak için her şeyi yapabilecek güçlü birer savaşçıdırlar.

Rotherstone Markisi, ailesinin itibarını geri kazanma zamanının geldiğine karar vermiştir. Ancak bir Cehennem Kulübü üyesi olarak, kendini sosyetenin gözünde temize çıkarmak için tek bir yolu olduğunun bilincindedir: kusursuz bir güzelliği, saygın bir ailesi ve hepsinden önemlisi lekesiz bir ismi olan uygun bir hanımefendiyle evlenmek.

Yani Daphne Starling gibi olmayan bir hanımefendiyle. Evet, Bayan Starling baştan çıkarıcı bir güzelliğe sahiptir, ama reddettiği bir talibi itibarını neredeyse iki paralık etmiştir. Yine de, Rotherstone Markisi Max, bu güzel kızın cazibesine ve Londranın dedikoducu tiplerini haksız çıkarmanın çekiciliğine karşı koyamaz. Daphneyi evliliğe ikna etmek.. ve hovarda bir markinin bile mükemmel bir koca olabileceğini göstermek için her şeyi yapmaya kararlıdır.

"Foley’ın bu harika aşk hikâyesi Amanda Quick ve Stephanie Laurens hayranlarının çok hoşuna gidecek."
Booklist



Yorumum: Şeytan Diyor ki , Gaelen Foley’in, Inferno Club serisinin ilk kitabıdır. Kitabı beğendim ve yayınevi seriye devam ederse ben de okuyacağım. Ancak Sabrina Jeffries’in Sır Gibi Sakladım romanı ile çok benzerlikler vardı. İlk önce konudan bahsedeceğim, daha sonra da bu benzer yerlerden.



Not: Yorumuma başlarken bu kadar spoiler vereceğim aklıma gelmemişti ki ben genelde bu konulara dikkat ederek yazarım. Yalnız bu kez bol bol spoiler vermişim gibi geldi. Bilgilerinize.



Rotherstone Markisi Max, artık evlenmesi gerektiğine karar verir ve avukatına sosyetede istediği özelliklere uygun bayanlar araması için talimat verir. Avukat, Marki’ye 5 genç bayanın ismini ve özelliklerinin olduğu bir dosya sunar. Beşinci aday Daphne Sarling’dir ve Avukat, Max’i bu kızdan uzak durması konusunda uyarır. Max ise bu dillere destan güzelliği görmek için genç kızın peşine takılır. Burada Marki’yi kesinlikle yanlış anlamayın! Amacı güzeller güzeli Daphne’yi dünya gözüyle görmektir, evlenmek için diğer adaylarda şansını deneyecektir. İlk karşılaşmaları pek hoş değildir. Bu kısmı ayrıntılı yazmayacağım, spoiler olmasın. Zaten Marki’de Daphne’sini tam anlamıyla görememiştir. Ertesi gün, kızın bir baloya katılacağını duyunca hemen o da baloya katılmak ister. Dedim ya amaç sadece kızı görmektir diye. Max kızı ilk gördüğünde bu fikrinden tamamen vazgeçer ve aklından şu cümleler geçer:



Max, o an yüreğinin derinliklerinden gelen bir kesinlikle, Oliver’in gelin listesindeki diğer isimlerin artık hiçbir şey ifade etmediğini anladı. Aradığını bulduğunu biliyordu. Ve kızın gözlerine bakarken, zihnini, bedenini ve ruhunu tek bir düşünce yakıyordu; kıza sessizce fısıldadı: Sen benimsin. 



Genç kızda, Marki’den gözlerini alamamıştı. Ona karşı bir şeyler hissediyor ama bu onu korkutuyordu. Olaylar bu şekilde başlamıştır. Karşılıklı tutku ve etkileşimler olsa bile kızımız ben evlenmem de evlenmem diye tutturmaktadır. Marki’nin onun peşini bırakacağı elbette ki yoktur. Zavallı Max’i kızı ikna etmek için diller dökerken çok okuyacaksınız. Neyse bir yerden sonra inatçı kızımız inadından vazgeçer de Max istediğini elde etmiş olur. Daphne sonradan yaptıklarından o kadar pişman olur ki bir konuşmalarında ağzından şu cümleler çıkar:



“Seninle bu konuda kavga ettiğime inanamıyorum. İstediğin kadar, “Söylemiştim,” deme hakkın var. Sen hiç şüphe etmedin. Bunu anlamam uzun sürdü ama artık senin için yaratıldığımı biliyorum. Haklıydın. Bin kere söyleyebilirim, sen başından beri haklıydın. Ben yanlış düşünmüşüm.”



Bütün bunlar olurken bir de Max’in Daphne’den sakladığı başka bir yaşamı vardır: Ülkesi için ajanlık yapmaktadır ve gizli bir teşkilata üyedir. Daphne’ye açık olacağına karşı söz veren Marki, görevi ve karısı arasında kalmıştır. Görevini anlatsa kardeşim dediği diğer ajanlara ihanet edecektir, karısına anlatmaması durumunda ise ona görev için bir yerlere gitmesi gerektiğinde yalan söyleyecektir. 



Seri Sıralaması

1.      Şeytan Diyor ki (My Wicked Marquess), Max St. Albans ve Daphne

2.      Davetsiz Misafir (My Dangerous Duke), Rohan ve Kate

3.      My Irresistible Earl, Jordan ve Mara

4.      My Ruthless Prince, Westwood ve Emily

5.      My Scandalous Viscount, Sebastian ve Carissa

6.      My Notorious Gentleman, Trevor ve Grace

7.      The Secrets of a Scoundrel, Nick ve Virginia



Şimdi gelelim Sır Gibi Sakladım kitabı ile benzerliklerine. Birincisi Marki’nin kızımızın peşinde bu kadar çok koşması ve evliliğe ikna etmek için elinden geleni yapması. İkincisi ise ajan olması. Zaten kitabı bu iki önemli konu oluşturuyor ve olaylar bu çevrede dönüyor. Aynı şekilde Sır Gibi Sakladım’da da erkek karakter olan Giles Masters ajandı ve Minerva’nın peşinde çok koşmuştu. Ben iki kitabı çok benzettim. Olayların ilerleyişi bazı yönlerden farkli olsa da ana tema bakımından aynıydı. İlk okuduğumdan mıdır bilinmez ama benim favorim Masters çifti! 



Alıntılar:

“Neden o hanımefendiyi izliyorsun?”

“Çünkü onunla evlenmeyi düşünüyorum.”

…………………………………………………………………………………………..

“Bayan Starling, ben varken hiçbir erkeğin sizi küçük düşürmesine izin veremem.”

…………………………………………………………………………………………..

“Ama sevgili Bayan Starling, sizi henüz dansa kaldırmadım ki.”

“Ama kaldıracaktınız, değil mi?”

“Belki.”

“Ehh! Beni kurtarmanızın ödülü olarak sizinle dans etmeyi planlamıştım ama şimdi o kadar emin değilim.”

“Sevgili küçük hanım, eğer bunu ödül için yapsaydım, emin olun danstan daha fazlasını isterdim.”

…………………………………………………………………………………………..

“Sen gerçekten de delisin!”

“Sadece sizin için için deliriyorum, Bayan Starling. Sadece sizin için.”

…………………………………………………………………………………………..

Tanrım, diye düşündü Max korkunç bir çaresizlikle, onu kazanmalıyım. Bana evet demeli.

…………………………………………………………………………………………..

“Eğer seni tanımazsam, sana nasıl güvenebilirim ve eğer benimle konuşmazsan, seni nasıl tanıyabilirim?”

…………………………………………………………………………………………..

“Seni her zaman koruyacağım Daphne. Sana bir şey olmasını asla izin vermem.”



Herkese keyifli okumalar!!


2 yorum:

  1. Ben bu kitabı okumayı çok istiyordum ama çok kötü yorumlar okudum canım, sen de bol spoiler'lı yazdım deyince okumaya cesaret edemedim. Sonuç olarak spoilersız sorarsam, önerir misin? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında iyi ki yorumumu okumamaışsın çünkü bayağı bir spoiler vermişim canım :)) Ben kitabı beğendim ve sana tavsiye ederim. Sır Gibi Sakladım'ı okudun mu? Konuları benzer çünkü. Adam ajan ve kızın peşinde bayağı bir koşuyor. Kızımız çok inatçı, ama adamın da kızı rahat bırakacağı yok! :D

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...