Kitap
Adı: Metres
Kitabın
Orijinal Adı: Mistress
Yazar
Adı: Amanda Quick
Türü: Historical Romance
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa
Sayısı: 456
Çıkış
Tarihi: Şubat/2011 (İkinci Basım)
Puanım: 9/10
Arka Kapak Yazısı: O, sadece metres olmayı planlamıştı, ancak beyefendinin
başka planları vardı...
Iphiginia Bright, halasına şantaj yapıldığını öğrendiğinde buna bir son vermeye karar verdi. Şantajcının, öldürdüğünü söylediği gizemli Masters Kontunun sevgilisi rolüne bürünecek ve sosyeteye girip şantajcıyı bulacaktı. Gerçekten de bir gecede sosyetenin en parlak çevrelerince kabul edildi ve kısa süre sonra bu oyuna hiç beklemediği biri de dahil oldu. Bir gece aniden, sevgilisini sahiplenmek üzere ışıltılı balo salonundan içeri giren Masters Kontu. Adam dedikleri kadar vardı. Kibirli, zeki, çok çekici... Iphiginia elinde olmadan ona kapılıverdi. Kont bu oyunda genç kadına eşlik etmeyi kabul etse de onun da bazı planları vardı. Bu güzel, sahte sevgiliyi gerçekten sevgilisi
yapana dek uğraşacaktı.
Amanda Quick, çeşitli takma adlarla kırk kadar roman yazmış ve New York Times çoksatan listelerinde her daim yer almış bir yazar. Amanda Quick romanları bugüne kadar 25 milyondan fazla sattı. O da pek tabii bir Artemis kadını.
Londranın görüp göreceği en çekici ve büyüleyici metres rolüne bürünen, amacı uğrunda gözü kara, güzeller güzeli bir genç kadının baş döndürücü hikayesi...
"Halasının bir şantajcının tuzağına düştüğünü öğrenen okul müdiresi Iphiginia Bright, aynı şantajcının kurbanı olan Masters Kontunun metresi rolünü oynamaya karar verir. Başarılı da olur. Ta ki öldüğünü sandığı, hayallerinin erkeği Kont Marcus Valerius Cloud, bir gün balo salonuna girip planlarını ve hayatını altüst edene kadar.
Bu heyecan dolu, komik ve son derece duygusal hikaye diğer Quick efsanelerini aratmayacak. Quick, tarihi aşk romanları sevenlere bir solukta okunacak hikayeler yazmaya devam ediyor."
-Library Journal-
Iphiginia Bright, halasına şantaj yapıldığını öğrendiğinde buna bir son vermeye karar verdi. Şantajcının, öldürdüğünü söylediği gizemli Masters Kontunun sevgilisi rolüne bürünecek ve sosyeteye girip şantajcıyı bulacaktı. Gerçekten de bir gecede sosyetenin en parlak çevrelerince kabul edildi ve kısa süre sonra bu oyuna hiç beklemediği biri de dahil oldu. Bir gece aniden, sevgilisini sahiplenmek üzere ışıltılı balo salonundan içeri giren Masters Kontu. Adam dedikleri kadar vardı. Kibirli, zeki, çok çekici... Iphiginia elinde olmadan ona kapılıverdi. Kont bu oyunda genç kadına eşlik etmeyi kabul etse de onun da bazı planları vardı. Bu güzel, sahte sevgiliyi gerçekten sevgilisi
yapana dek uğraşacaktı.
Amanda Quick, çeşitli takma adlarla kırk kadar roman yazmış ve New York Times çoksatan listelerinde her daim yer almış bir yazar. Amanda Quick romanları bugüne kadar 25 milyondan fazla sattı. O da pek tabii bir Artemis kadını.
Londranın görüp göreceği en çekici ve büyüleyici metres rolüne bürünen, amacı uğrunda gözü kara, güzeller güzeli bir genç kadının baş döndürücü hikayesi...
"Halasının bir şantajcının tuzağına düştüğünü öğrenen okul müdiresi Iphiginia Bright, aynı şantajcının kurbanı olan Masters Kontunun metresi rolünü oynamaya karar verir. Başarılı da olur. Ta ki öldüğünü sandığı, hayallerinin erkeği Kont Marcus Valerius Cloud, bir gün balo salonuna girip planlarını ve hayatını altüst edene kadar.
Bu heyecan dolu, komik ve son derece duygusal hikaye diğer Quick efsanelerini aratmayacak. Quick, tarihi aşk romanları sevenlere bir solukta okunacak hikayeler yazmaya devam ediyor."
-Library Journal-
Yorumum: 2013 yılının ilk tarihi aşk romanı olarak Metres’i
okudum. Güzel, değişik bir konusu vardı. Iphiginia ve Marcus arasında olanlardan çok şantajcının kim
olduğuna ve nasıl ortaya çıkacağını merak ediyorsunuz.
Iphiginia’nın
halasına şantaj mektupları gelmektedir. Şantajcı, Zoe Hala’yı,
istediklerini yerine getirmezse Masters Kontu’nu öldürdüğü gibi onu da
öldüreceğini söylemektedir. Iphiginia, halasına yardım etmek için Masters
Kontu’nun metresi rolüne bürünür. Adam hakkında her şeyi en ince detayına kadar
araştırır. Hem zaten ölü bir adamın metresi rolünü oynamak ne kadar zor
olabilir ki? Bu sırada Masters Kontu ise bir aylığına şehirden uzak olan evinde
dinlenmeye çekilmiştir. Bir gün kulağına gelen dedikodular için çekildiği
inzivadan çıkar ve metresi rolüne bürünen kadınla tanışmak için şehre gelir.
İkilimizin ilk karşılaşmalarında,
Iphiginia, Kont’un her şeyi ortaya çıkarmaması için bayılma numarası yapar.
Kont, genç kızın kulaklarına “Çok
akıllıca, Bayan Bright. Bu düğümden kendinizi nasıl kurtaracağınızı merak
ediyordum doğrusu.” diyerek bu numarayı yutmadığını açıkça belli eder.
Yalnız kaldıklarında Iphiginia, her şeyi Marcus’a anlatır ama Kont bu
anlatılanların hiç birine inanmaz. Dahası Iphiginia’yı şantajcı olmakla suçlar.
Çünkü genç kız halasının sırrını bir yabancıya vermeyi reddeder!
Marcus, kendi katı kuralları
çerçevesinde yaşayan bir insandır. Senelerce kendi kuralları doğrultusunda
yaşamış ve asla ödün vermemiştir. Iphiginia için Kont kurallarını bozacak
mıdır? Ayrıca, genç kızdan gerçekten çok hoşlanmıştır. Iphiginia, ne kadar
karşı çıkarsa çıksın onu sevgilisi yapmaya kafasını koymuştur ki ilerleyen
sayfalarda Kont’un onu karısı yapmaya da fena halde takmış olduğunu
göreceksiniz.
Iphiginia ise Kont hakkında araştırma
yaparken onun öldüğünü sandığı anlarda Marcus’a aşık olmuştur. Aşık olmamak
gibi bir kuralı olan Kont ile evlenmek istememesinin sebebi de budur. Genç kız,
Marcus’un kendisini sevmesini istemektedir. Acaba, kurallarına katı bir şekilde
bağlı olan Marcus, Iphiginia’yı ikna edebilecek, dahası onu sevebilecek
midir?
İşin şantajcı kısmına gelirsek, hiç
ummadığım bir insan şantajcı çıktı. Kitabın başından beri aklımın ucundan bile
geçmeyen kişiydi.
Kitaptan birkaç alıntı:
“Ben ölmedim Bayan Bright.”
“Evet, bunu görebiliyorum. Ve bu işleri toptan karıştırıyor, değil mi?”
……………………………………………………………………………….
“Beni öldüren serseriyi avlamaya çalıştığınız için size minnettarım.”
“İtiraf etmeliyim ki bu oyuna sizin intikamınızı almak için soyunmadım,
Kont’um.”
“Bakın şimdi kalbim kırıldı.”
……………………………………………………………………………….
“Sizin arabanız sanırım?” dedi Marcus.
“Nereden bildiniz?”
“Lanet bir peri masalından fırlamış gibi de ondan.”
“Çok uygun olacağını düşündüm. Sizin arabanızı tarif ettiklerinde gözümün
önüne korkunç bir devin arabası canlandı. Tam aksi etkiyi yaratmak istedim.”
“Korkunç bir dev ha? Bu durumda siz ne oluyorsunuz sevgili Bayan Bright?
Peri masalı prensesi mi?”
……………………………………………………………………………….
Çenesi geriledi. Lanet olsun, diye geçirdi aklından. Hissettiği kıskançlık
olamazdı. Marcus asla kimseyi kıskanmazdı. Iphiginia’nın kapısının önünde başka
bir erkekle burun buruna gelmek sinirine dokunmuş olmalıydı sadece.
……………………………………………………………………………….
“Nedir, Bayan Shaw?”
“Masters Kontu sizi görmeye geldi hanımefendi. Evde misiniz?”
“Tabii evde. Gerizekalılar bile bu kadarını görebilir.”dedi Masters.
……………………………………………………………………………….
“Sen hayatımda gördüğüm en inatçı adamsın.”
“Alışsan iyi olur çünkü huyumu değiştirmeye hiç niyetim yok.”
……………………………………………………………………………….
“Söyler misin Marcus, neden bu kadınla evlenmek zorunda olduğunu
hissediyorsun?”
“Çünkü onun yanındayken kendimi dişlilerden ve yaylardan ibaretmiş gibi
hissetmiyorum.”
Kitapta eksik bulduğum tek nokta;
Marcus’un kardeşine, genç kız hakkındaki gerçekleri anlatmamasıydı.
Onun dışında gayet güzel bir konusu
olan akıcı bir romandı. Bir de kitabın kapağını hiç beğenmedim. Orijinal
kapağın güzelliğine bakar mısınız?
Herkese
keyifli okumalar!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder