30 Nisan 2015 Perşembe

Fikri Mühim - Gliss Million Gloss Şampuan Ürün Denemesi



Herkese merhaba,

Fikri Mühim aracılıyla sonunda senelerdir yazmak istediğim bir kozmetik yazısı ile sizlerleyim. Zaman zaman kullandığım beğendiğim/beğenmediğim ürünleri sizlerle paylaşmayı istedim ki hala istiyorum. Hatta bu konuda blog ikizim Kütüphanemden Kitap Manzaraları’nın başının etini yediğim çok olmuştur. *_* 

Bu tarz yazılar yazmak istememe rağmen yazmama sebebim kitap blogu  bütünlüğünü bozmak istememem. Ama madem gelmiş Fikri Mühim’den bir Gliss Şampuan denemesi hadi ben de yazayım dedim.

Gliss Million Gloss, Watsons Güzellik ve Kişisel Bakım Ödülleri’nden Yılın En İyi Saç Bakım Ürünü ödülünü almış bir ürün. Mat saçlardan yakınan kişiler için üretilmiş, derinlemesine onarım ve nefes kesen parlak saçlara kavuşmayı vaat eden bu şampuan Schwarzkopf tarafından titizlikle tasarlanmıştır. 


Kutumdan 1 tanesi 400 ml, 5 tanesi 250 ml olmak üzere tam 6 adet ürün çıktı. 400 ml’liği kendime ayırıp kalan 5 tanesini anneme, teyzeme, kuzenime ve iki arkadaşıma vermeyi düşünüyorum. Böylece onlarında ürünü deneme fırsatları olur. Beğenirlerse de tereddüt etmeden alırlar.

27 Nisan 2015 Pazartesi

Red Hill #1: Kızıl Tepe - Jamie McGuire



Kitap Adı: Kızıl Tepe
Kitabın Orijinal Adı: Red Hill
Yazar Adı: Jamie McGuire
Seri Adı: Red Hill
Seri Sıralaması: 1/? + 1 novella
Türü: Fantastik, Yeni-Yetişkin
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Sayfa Sayısı: 376
Basım Tarihi: 2015
Puanım: 4,5/5


Arka Kapak Yazısı: Tatlı Bela ve Ayaklı Belanın yazarı, New York Times Bestseller listesinde bir numaraya adını yazdırabilmiş Jamie McGuirein merakla beklenen son kitabı Kızıl Tepe, heyecanı ve sürükleyiciliği başarıyla harmanlanmış bir kıyamet sonrası öyküsü.

Âşık Olduğunuz Kişiyi Hayatta Kalmak İçin Öldürmek Zorunda Olduğunuzu Bilseniz Ne Yapardınız?

İki kızını yalnız başına yetiştirmek için çabalayan Scarlet; evli olsa da âşık olmanın ne demek olduğunu unutmuş, tek yaşama nedeni küçük kızı olan Nathan ve tek derdi kız kardeşi ve erkek arkadaşlarıyla yapacakları hafta sonu kaçamağı olan üniversiteli bir genç kız olan Miranda… Dünyayı etkisi altına alan bir salgın patlak verdiğinde bu üç kişinin hayatı beklemedikleri şekilde kesişir ve artık tek amaçları vardır: Bu yeni ve acımasız dünyada hayatta kalabilmek.

"Sürükleyici bir kıyamet sonrası hikâyesi… McGuire etkileyici detaylar ve güçlü karakterlerle başarısını bu türde de kanıtlıyor."
- Booklist-

"Ürkütücü, sürükleyici ve son derece gerilimli."
-Closer Magazine-

Yorumum: Yabancı Yayınları’ndan çıkan Jamie McGuire’nin Kızıl Tepe romanı harika bir zombi kitabıydı. Fantastik öğelerden en az zombileri severim aslında. Hatta Anita Blake okurken serinin bir kitabından sırf bu yüzden nefret etmiştim. Yazarımız beni ve midemi zorlamıştı bayağı. 

Bu kitap çıktığında ise hemen dikkatimi çekti. Zombi temalı olması beni iteceğine tam tersi oldu. Okumaya başladığımda ise kendimi bir dizi ya da film izliyormuş gibi hissettim. Kitabın sizi sıkmayan, akıcı bir anlatımı var. Sürekli bir sonraki sayfada neler olacağını merak ediyorsunuz. 

“Bunun gibi bir salgına hazırlanmak imkansızdı, on yıllar boyunca gerçekleşme ihtimali üstüne konuşmamıza ve eğlence sektörü tarafından yüzlerce farklı hayatta kalma yöntemiyle tanıştırılmış olmamıza rağmen… Yiyecek, silah, ilaç stoklamak. Ama bir ısırıldığında bunların hiçbir önemi kalmıyordu ya da seni yiyip bitirdiklerinde.”

Scarlet; kocasından boşanmış, iki kızını tek başına büyütmeye çalışan bir hastane çalışanıdır. 



“Sandalyeme yeniden yerleşip korkumu unutmaya çalıştım. Bir zombi filmi izlemek bir şeydir, pencerenin dışında seni yemek için bekleşen zombileri izlemek ise bambaşka bir şeydi. Filmlerde bunlardan bahsetmiyorlardı. Yani… belki bahsediyorlardı ama her anın ne kadar da korkutucu olduğunu hissettirmeyi tam anlamıyla başaramıyorlardı. Ertesi günü ya da bundan sonra hayatımızın her gününü hayatta kalmak için mücadele ederek geçireceğimizi aklımıza getirmemeye çalışıyorduk.”

25 Nisan 2015 Cumartesi

Okumak İstediğim Kitaplar - Seriler

Herkese merhaba!!

Bu aralar hayatım son sürat yoğunluklarla geçiyor. Eskisi gibi kitap okuyamıyorum. Vakit bulursam şans vermek istediğim kitapların listesini yaptım. Bakalım neler okumak istiyorum? 

1.      The Lunar Chronicles Serisi – Marissa Meyer

 
Seri ilk çıktığından beri okumayı istiyorum. Çok dikkatimi çeken bir kurgusu var. O kadar yoğunum ki ben okuyana kadar üçüncü kitap da çıkar diye düşünüyorum. Daha iyi, rahat rahat okurum :p

2.      Duman ve Kemiğin Kızı - Laini Taylor


Kitap ilk çıktığında hiç dikkatimi çekmemişti. Daha sonra yapılan yorumlar, kitabın övülmesi sonucu Duman ve Kemiğin Kızı’na şans vermeye karar verdim.

3.      Şanslı Liman Serisi – Jill Shalvis


Jill Shalvis’i aile-dram yazarı sandığım için çok uzun bir süre kitaplarından uzak durdum. Sevgili Pudram beni bu yanlış düşüncemden kurtarınca ben de piyasada ne kadar yazarın kitabı varsa hepsini topladım :p. Yakın zamanda seriye başlamayı düşünüyorum. Aslında seri 12 kitap ve 5 novelladan oluşuyor ama Nemesis Kitap'a güveniyorum.

4.      Ölüm Oyunu - Koushun Takami


Filmine hasta olduğum bir kitap. Hatta Ölüm Oyunu ilk çıktığında okuyamayacağım için filmini iki kere izledim *_*

5.      Labirent Serisi - James Dashner


Dikkat çekmeyecek gibi bir seri değil. Tatil kitabım olarak bavulda baş köşeyi kaptı bile :p

21 Nisan 2015 Salı

Yoklar #3: Yalanlar - Michael Grant



Kitap Adı: Yalanlar
Kitabın Orijinal Adı: Lies
Yazar Adı: Michael Grant
Seri Adı: Yoklar
Seri Sıralaması: 3/6
Türü: Fantastik, Genç-Yetişkin, Distopya
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 456
Basım Tarihi: 2011
Puanım: 3/5


Arka Kapak Yazısı: Yetişkinler Tam Yedi Aydır YOKLAR.

HER ŞEY BİR GECEDE OLDU.

Ölü bir kız, yaşayanların arasında dolaşmaya başladı. Zil ve İnsan Ekibi, Perdido Kumsalı’nı ateşe verdi. Ve alevlerle dumanların arasında Sam, yeryüzünde en çok korktuğu insanın siluetini gördü: Drake. Ama Drake ölmüştü. Sam ve Caine, Karanlık’la birlikte onu da yenmişti -ya da öyle sanmışlardı.

Perdido Kumsalı alevler içindeyken savaşlar başladı. Astrid, Kent Meclisi’yle, İnsan Ekibi mutantlarla, Sam’se Drake’le karşı karşıyaydı. Drake ölümden dönmüştü ve Sam’le yarım bıraktıkları

işi bitirmekte kararlıydı. Tüm bunlar yaşanırken kahin Orsay ve Nerezza’nın yaydığı, yangın gibi giderek körüklenen ölümcül dedikodular ortalıkta dolaşıyordu. Ölümün, RSGB’den kurtulmanın yolu olduğunu söylüyorlardı. Şartlar her zamankinden daha kötüydü ve gençler çaresizdi. Peki gerçekten ölümün onları özgür kılacağına inanacak kadar çaresizler miydi?

Yorumum: Seriye çok uzun süre ara vermiştim. Geçenlerde ne okuyayım diye düşünürken aklıma geldi ve kaldığım yerden devam ettim. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki uzun aradan sonra bile seriden kopmadığımın farkına vardım. Olaylar, kişiler her şekilde aklımdaydı ancak ilerledikçe kurgudan sıkıldım.  

Bana göre uzun serilerin en büyük sıkıntısı ya yazarların olayları tekrar etmesi ya da hiç olmayacak konulara yer vermeleri. Michael Grant, ilk iki kitapta olan kurgunun bir kısmını az da olsa tekrardan yazmıştı. Burada özetten veya geçmiş olayların anlatılmasından bahsetmiyorum. Drake’nin geri dönmesinden ve bu geri dönüşün nedenlerini söylüyorum. Farklı bir olay ele alınsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

“Market kapalı, yiyeceğimiz yok!”
“Kimse su getirmedi. Susadık!”
“Yaralandım…”
“Hastayım…”
“Korkuyorum…”

Yetişkinler olmadığı için hala sorunlar devam etmekte. Nerede bunlar diye meraktan çatlarken ufak ufak ipuçları vardı kitapta. Bir okuyucu olarak bu kısımları sevdim çünkü sürekli nerede bu yetişkinler tarzındaki sorularıma ufak da olsa yanıt buldum. 

“Astrid’in tek yaptığı, sürekli yalanlar söyleyip hiçbir şey yapmamak.”
“Astrid’in tüm yaptığı konuşmak. Laf, laf, laf. Üstelik bunların çoğu da yalan.”

Serimizin bu kitabının ana konusu adından da anlaşılacağı üzere yalanlar. Ortada pek çok şey olmuş ve olmaktadır. Gerek Astrid, gerek Sam, gerekse çocukların kurmuş olduğu meclis kaos oluşmaması için herkese ve birbirlerine yalan söylemişlerdir. Sam, Astrid’den önemli birkaç konu saklamış; Astrid’de mecliste olmayan çocuklardan… Böyle yalanlar dolu bir kısır döngüde yaşamaktadırlar. Bir yerden sonra birileri bu yalanlara dur der değil mi?

Yoklar Seri Sıralaması
1.      Yoklar (Gone)
2.      Açlık (Hunger)
3.      Yalanlar (Lies)
4.      Veba (Plague)
5.      Korku (Fear)
6.      Işık (Light)

Caine ve arkadaşlarına gelince işte bu cephede çok değişik olaylar okuyucuyu beklemekte. Bu kitapta yazarımız Caine az yer vermişti ama özünde kilit isim yine Caine’di. 

Seriye devam edeceğim çünkü kurgunun mantığını ve yetişkinlere ne olduğunu merak ediyorum. Umarım dördüncü kitap yazar değişik bir şeyler yakalamıştır.

Not 1: Blogumda yorumladığım tüm kitapların listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Not 2: Bu yazıyı “kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!

Herkese bol kitaplı günler!!


17 Nisan 2015 Cuma

The Sweet Trilogy #2: Tatlı Tehlike - Wendy Higgins



Kitap Adı: Tatlı Tehlike
Kitabın Orijinal Adı: Sweet Peril
Yazar Adı: Wendy Higgins
Seri Adı: The Sweet Trilogy
Seri Sıralaması: 2/4 + 1 novella
Türü: Fantastik, Genç-Yetişkin
Yayınevi: Go Kitap
Sayfa Sayısı: 440
Basım Tarihi: 2015
Puanım: 4,5/5


Arka Kapak Yazısı: Görevleri, cennetten kovulan iblislere hizmet etmek olan Nefillerden biri olduğunu öğrendiği günden beri hayatı altüst olan Anna, kötülüğe boyun eğmemeye kararlıdır. Ama dört bir yanda kol gezen fısıldayan iblislerin ve acımasız Düklerin dikkatini çekmemek için o da diğer Nefiller gibi çalışmak zorundadır. Bunun için tüm çekingenliğinden sıyrılıp bir parti kızı oluveren Anna artık tüm eğlencelerin aranılan ismidir. Bu şekilde yaşamaktan nefret etse de o, çok büyük bir amaca hizmet edecek olan "seçilmiş kişidir" ve zamanı geldiğinde ona emanet edilen Erdem Kılıcı ile büyük bir savaşa öncülük edecektir. Ama o güne dek kimliğini gizli tutmalı ve toplayabildiği kadar yandaş toplamalıdır. Bunun için kendisi gibi bir Nefil olan Kaidan Rowe'a duyduğu büyük aşkı bile kalbine gömen Anna, bir yandan "kötü kızı" oynarken bir yandan da iblisleri yeryüzünden silmek için ölümcül bir mücadeleye girişecektir.

Yorumum: Tatlı Tehlike, son zamanların dikkat çeken serisi olan Sweet Trilojisinin ikinci kitabı. Özellikle seri, konu özgünlüğü nedeniyle diğer fantastik kitaplardan ayrılarak öne çıkıyor.

Serimiz, ilk kitap olan Tatlı Şeytan’ın kaldığı yerden devam ediyor. Anna, asıl görevi ortaya çıkmasın diye partilere katılıyor, ruhlar göründüğü zaman hem kendini dağıtıyor hem de herkesin içki ve uyuşturucu kullanmasını sağlıyor. Sonrasında da herhangi bir şey olmasın diye olayları tersine çevirecek davranışlarda bulunuyor.



Diğer yandan ise babası savaş için müttefik toplamasını istiyor ve Kope’u Anna ile çeşitli görevlere yolluyor. Kai konusu ise tam bir muamma. Her iki tarafta yapmaması gereken şeyleri yapıyor. Bakalım çiftimiz aşklarına yenik düşecekler mi?

“Aşkta bir şansı olmasını istiyordu işte. Hepimiz istiyorduk. Aşk, hayatta olmanın özüydü. Fakat hiçbirimiz bir ilişkinin o evrelerinden geçip atlatma ve birisiyle o rahat alanda kendimizi bulma fırsatına sahip olamayacaktık.”

12 Nisan 2015 Pazar

Fırtına Serisi #2: Girdap - Julie Cross



Kitap Adı: Girdap
Kitabın Orijinal Adı: Vortex
Yazar Adı: Julie Cross
Seri Adı: Tempest
Seri Sıralaması: 2/3 + 1 novella
Türü: Fantastik, Macera, Genç-Yetişkin
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 400
Basım Tarihi: 2015
Puanım: 4/5


Arka Kapak Yazısı: -Günümüzde: Jackson ve Holly birbirini tanımıyor.

-Gelecekte: Ajan Holly, Jackson'ın peşine düşecek.

-Geçmişte: Jackson zaman akışını değiştirmeyi öğrenmeli.

Dünya tehlikededir. Sevdiği kadını kaybeden Jackson ise kimi kurtaracağına karar vermek zorundadır. Jackson Meyer, zaman yolculuğu tehditleriyle uğraşan CIA birimi Fırtına'ya ajan olarak katılmış ve hayatının aşkını kaybetmenin acısına rağmen yetkin bir ajan olduğunu kanıtlamıştır. Ancak tarihin akışında değişiklik yaparak kurtardığı Holly'yle tesadüfen karşılaştığında, Jackson kaybettiklerini yeniden anımsar.

Göz Duvarı adlı rakip bir örgüt ortaya çıktığında, genç ajan ve dostları kendilerini saldırı altında bulacaklardır. Jackson ise dünyanın değiştiğini, birilerinin Holly'yle silinmiş ilişkisinden haberdar olduğunu ve ikisinin de hayatını tekrar tehlikeye attığını anlayacaktır...

"Her dakikasında ayrı bir heyecan yaşamaya hazır olun."
-RT Book Reviews-

"Serinin hayranları genç CIA ajanı Jackson Meyer'ın sürprizlerle dolu yeni maceralarını dört gözle bekleyecekler."
-Examiner.com-

Yorumum: İlk kitap olan Fırtına’yı çıktığı gibi okuduğum için Girdap’ı uzun zamandır bekliyordum. Özellikle aynı karakterlerin hikayelerinin anlatıldığı serilerde devamlılık açısından hep bir merak unsuru olur. Bu nedenle Girdap çıkar çıkmaz okumak istedim.

Kitap düşündüğüm gibi çıktı mı çıkmadı mı bir türlü karar veremedim çünkü bana göre çok inişli çıkışlı olaylar dizisi vardı. İlk başladığımda beklediğim kitap bu muydu dedim, ilerledikten sonra tamam toparlandı diye düşündüm. Sonradan yine bir tempo ve kurgu düşüklüğü yaşarken son 100 sayfada tamamen farklı ama bir o kadar da güzel bir kurgu ile karşılaştım.  


“Bazen Holly’nin ne yaptığını, on sene içinde nasıl görüneceğini, başaracağı kesin olan muhteşem şeyleri hayal etmeye çalışıyorum ve benim onu özlediğim gibi beni özlemek zorunda olmadığı gerçeğine minnettar oluyorum.”

7 Nisan 2015 Salı

For Hire #2: Kiralık Sevgili - Christine Bell



Kitap Adı: Kiralık Sevgili
Kitabın Orijinal Adı: Guardian for Hire
Yazar Adı: Christine Bell
Seri Adı: For Hire
Seri Sıralaması: 2/2
Türü: Günümüz Aşk
Yayınevi: Nemesis Kitap
Sayfa Sayısı: 304
Basım Tarihi: 2015
Puanım: 5/5


Arka Kapak Yazısı: Sarabeth, severek çalıştığı tatil köyü yasadışı işler yapabilmek için kurulmuş paravan bir şirket çıkınca, işten ayrılır. Bir süre sonra şirketin çevirdiği gizli işler de ortaya çıkar ve her şey altüst olur. Yine de olayların daha da kötüleşmesi uzun sürmez. Geçmişte o tatil köyünde çalışan insanların teker teker kaza süsü verilmiş cinayetlerle ortadan kaldırılmaya başlanması, Sarabethi endişelendirir. En az onun kadar endişeli olan yakın arkadaşı Lindy, Sarabethi koruması için bir koruma kiralar. Ancak bu kiralık korumanın, kiralık bir sevgiliye dönüşmesi an meselesidir.

Yorumum: Çok yakın arkadaşlarım bilirler ki benim bir “can yazarlarım listem” vardır. Ne zaman kitapları çıksa koşa koşa alır ve okurum. Christine Bell de artık tamamen bu yazarlarımın arasına girdi. Kendisi çok içten bir insan. Röportaj yapmıştım, okumak için tık tık!

For Hire serisinin ilk kitabına tur yapmıştık. İki kitaplık minik bir seri ama yazarımız üçüncü kitabın geleceğinin sinyallerini vermişti. Goodreads’ta henüz yok ama dört gözle beklemekteyim.


İlk kitabımızın ana karakterleri Lindy ve Owen, gittikleri Şifa Evin’de doktor olan Sarabeth ile tanışmışlardı. Hatta Lindy ve Sarabeth çok yakın arkadaş olmuşlardı. Şifa Evi’nde yaşanan olaylardan sonra orada görev yapmış birkaç kişi öldürülmüştü ve sırada doktorun olması an meselesiydi. Bu konuda kuruntulu olan ikilimiz, Owen’ın arkadaşı olan Gavin’den Sarabeth’i koruması için ricada bulunurlar. Gavin aslında bu işi hiç istememektedir, sadece yakın arkadaşını kırmamak için kabul etmiştir. Hem kim güvenlik şirketinde başka işler dururken zengin, şımarık, histeri krizlerine giren bir kadınla uğraşmak isterdi ki? Belki Sarabeth, Gavin’in kafasında yarattığı kadından çok daha farklı biridir, belki de tam da düşündüğü gibi bir insandır.

2 Nisan 2015 Perşembe

Mim: Yiyecekler – İçecekler ^_^

Herkese merhaba!!


Geçenlerde E’min blogu Fighting’de gezerken bu güzel mimle karşılaştım. Yemeğe çok düşkün biri olarak hemen bu mimi yapmak istedim *_*
E.'min mimini okumak için tık tık! 

 
Gelelim sorularımıza

1.      En sevdiğin yemek?
Mantı *_*

2.      En sevdiğin tatlı?
Çeşit çeşit pastalar, baklava, künefe… Sevmediğim tatlı yok gibi O.o

3.      Siz çocukken anneniz sizi…?
Sanırım yemek konulu bir soru. Elinde tabak parklarda dolaşırmışız :p

4.      Çocukken de, şimdi de…?
Peynire bayılırım. 

5.      Yemeği sevdiğiniz ilginç şeyler?
Aslında benim için ilginç değil ama birçok kişi için Kore yemekleri değişik ve ilginç geliyor. Bense bayılıyorum. Hatta yakın tarihte blog ikizimle bir Kore yemeği kaçamağı yapmayı düşünüyoruz. 


6.      Türk mutfağı dışında sevdiğiniz mutfak?
Kore ve İtalyan mutfağını çok seviyorum.

7.      Yemeği sevdiğiniz en sağlıksız şey?
Patlamış mısır. 3 öğün yiyebilirim. 

8.      Alerjiniz?
Çok fazla tatlı yediğim zaman vücudumda kırmızı lekeler oluşuyor. Somon ve karides yediğimde de alerji oluyorum. İki besinin de içindeki protein çok fazla geliyor.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...