28 Şubat 2015 Cumartesi

The Sweet Trilogy #1: Tatlı Şeytan - Wendy Higgins



Kitap Adı: Tatlı Şeytan
Kitabın Orijinal Adı: Sweet Evil
Yazar Adı: Wendy Higgins
Seri Adı: The Sweet Trilogy
Seri Sıralaması: 1/4 + 1 novella
Türü: Fantastik, Genç-Yetişkin
Yayınevi: Go Kitap
Sayfa Sayısı: 536
Basım Tarihi: 2014
Puanım: 4/5


Arka Kapak Yazısı: Zevk, Günahın Tuzağıdır… On altı yaşındaki, lise öğrencisi Anna Whitt yaşıtlarından biraz farklı bir genç kızdır. Anna, renkler vasıtasıyla insanların duygularını görür, hatta isterse hisseder. Kilometrelerce ötedeki sesleri duyar, kokuları alır. Anna, farklı olduğunu bilir ama "ne" olduğuna dair en ufak bir fikri yoktur. Ta ki gizemli yakışıklı Kaidan Rowe ile tanışana dek. Kaidan, onun da kendisi gibi, iblis soyundan gelen bir Nefil olduğunu açıklayınca Anna'nın önünde karanlık bir dünyanın kapıları aralanır. Kaidan'ın büyüsüne kapılıp bu dünyaya adımını attığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hayatı boyunca "iyi bir kız" olan Anna, ya diğer Nefiller gibi iblislere boyun eğip kötülüğe hizmet edecek ya da kaderini baştan yazacaktır…

Yorumum: Çıkacağını ilk duyduğum zaman gün saydığım ama ne yazık ki okumamın bayağı bir zaman aldığı kitap oldu Tatlı Şeytan. İlk başta inanılmaz bir beklentim vardı. Ancak kitabın ayrıntılı anlatımı biraz okumama engel oldu. Kitap yaklaşık 300. sayfalardan sonra açıldı ve o andan itibaren de Tatlı Şeytan romanını elimden bırakamadım. 



“Çocuğun ona nasıl baktığını gördün mü?”
“Evet. Anna’nın ona nasıl baktığını da gördüm. Aslını istersen, bence birbirlerine ihtiyaçları var.”
“Evet, aynen ateş ve barutun birbirine ihtiyaç duyması gibi. Güven bana. Aşık olup işlerinin önüne geçmesine izin verdikleri için öldürülen Nefil çocukları biliyorum ben.”

Anna Whitt küçüklüğünden beri farklı bir kızdır. İnsanların duygularını görebilmektedir. Bunlar baloncuk şeklinde belirli olmakta ve rengine göre genç kız karşısındaki insanın ne hissettiğini anlayabilmektedir. Üvey annesi ile birlikte yaşayan Anna, ne olduğunu bilmemektedir. Ta ki Kaidan ile tanışana kadar. Kaidan ona ne olduğundan tutun da, neler yapabileceğine kadar her şeyde yardımcı olur. İkilimiz arasındaki çekim ise inanılmaz kuvvetlidir. Aralarında ise bir sürü sorun vardır. Bakalım Anna’yı nasıl bir hayat beklemektedir.

24 Şubat 2015 Salı

Mim: Kitap Tag






Herkese merhaba!!

Sevgili Kitap Kavanozu beni bu güzel mime etiketlemiş ben de vakit kaybetmeden yapmak istedim. Mimim yine renkli renkli *_*


Fighting blogunun sahibesi Sevgili E.’m için artık mimlerimi renkli yazmaya karar verdim :p Hayır hayır kendisi rica etmedi ya da istemedi. Ben ondan aldım bu fikri -_-
  
 
1.      Kitap okumak için evde belirli bir yerin var mı?

Favori mekanım; yatakta uzanarak kitap okumak *_*

2.      Ayraç mı yoksa rastgele kağıt parçası mı?

O an elime ne gelirse :p Bazen kapı çaldığında telefonum bile ayraç olabilir. :p


3.      Kitap okumayı belirli bir zamanda mı durdurursun yoksa belirli bir bölümde ya da bölüm başında mı durdurursun?

Mutlaka bölüm başı. Kitap okumamı engelleyen bir şey çıkmadıktan sonra mutlaka bölüm başlarında bırakır ya da mola veririm.



4.      Okurken yemek yemek mi bir şeyler içmek mi?

Sanırım bir şeyler içmek. Ama içtiğim içeceğin yanında çikolata, bisküvi, kek tarzı şeyler olabilir.

5.      Kitap okurken televizyon seyretmek mi müzik dinlemek mi?

Hem ikisi hem hiç biri. Bazen hem ailemin yanında olmak istiyorum hem de kitap okumak. Bu zamanlarda onlar TV izlerken ben yanlarında kitap okuyabiliyorum. Bazense tek sadece kitabıma odaklanmak istiyorum. O zaman tamamen sessizlik lütfen.  Yani hem ikisi hem hiç biri :p

23 Şubat 2015 Pazartesi

Deniz Feneri Koyu - Kimberley Freeman



Kitap Adı: Deniz Feneri Koyu
Kitabın Orijinal Adı: Lighthouse Bay
Yazar Adı: Kimberley Freeman 
Türü: Tarihi Kurgu, Aile-Dram
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Sayfa Sayısı: 488
Basım Tarihi: 2015
Puanım: 4/5

  
Arka Kapak Yazısı: "Belki de kırılmıştır kalbim. Bildiğimiz anlamda kırık bir kalp değil, sadece ortadan ikiye çatlamış bir kalp de değil. Şömine rafından alınıp, sert bir el tarafından sökülerek parçalarına ayrılan, sonra da paramparça bir halde yere bırakılan bir saat gibi. Bir daha çalışamayacak kadar parçalanmış bir saat…"

Ünlü bir kuyumcu ailesinin gelini olan Isabella Winterbourne, kalbi acıdan kavrulsa da, 1901 yılında eşiyle birlikte o çok kıymetli hediyeyi Avustralya parlamentosuna teslim etmek üzere bir gemi yolculuğuna çıkmak zorundadır. Ancak gemi Queensland sahilinde batar ve bu kazadan sağ kurtulan tek kişi Isabella'dır. Ve ne talihtir ki eşinin gözü gibi sakındığı hediye de kıyıya vurmuştur. Isabella bir karar vermek zorundadır. Ya kocasının zengin ve baskıcı ailesine geri dönecektir ya da elindeki bu hediyeyle yıllardır özlemini çektiği saklı rüyasını gerçekleştirecektir. İşte o an uçsuz bucaksız karanlık sahilde bir ışık dikkatini çeker. Ve Isabella deniz fenerinin sığınağına bırakır kendini…

Bir asır sonra Libby Slater, hiç karşılık beklemeden sevdiği adamı kaybedince, artık ona anlamsız gelen Paris şehrini ardında bırakmaya karar verir. Yaşamını çocukluğunun geçtiği Deniz Feneri Koyu'nda devam ettirecektir. Ancak yirmi senedir hiç görüşmediği kız kardeşinin düşüncesi onu endişelendirse de geçmişte yapılan hataların telafisi yoktur. Dahası fener evinde kalmaya başladığı günler ona bu koyun her zaman sürprizlerle dolu olduğunu gösterecektir…

Kır Çiçeği Tepesi ile gönülleri fetheden Kimberley Freeman, farklı yüzyıllarda yaşamış iki kadının geçmişi geride bırakıp geleceklerine yön verişlerini ustalıkla anlatıyor. Ve bu kadınların aradıkları cevaplar ise Deniz Feneri Koyu'nda saklı.

"Freeman, bir asır arayla yaşayan ama geçmişin zorluklarıyla bir şekilde başa çıkan ve aynı deniz fenerinin huzuruna sığınan iki kadının hikâyesini ustalıkla kaleme alıyor."
-Publishers Weekly-

Yorumum: Geçmiş ve günümüzü birbirine bağlayan, insanı duygulandıran bir kitap Deniz Feneri Koyu. 

Günümüzde, Libby 28 yaşındayken zengin bir adamla aşk yaşamaya başlar. Bu ilişki tam tamına 12 yıl sürer. Ancak adamın ölmesi sonucu ilişkileri biter ve Libby kaçarak kurtulduğuna inandığı, doğup büyüdüğü adaya geri döner. Zaten Mark da ne zamandır Libby ile buraya gelmek istemektedir. Ancak genç kadın hep zamanımız var diyerek ertelemiştir. Şimdi Mark yokken yapması gereken tek şey kendini toparlamak adına, geçmişe sünger çekerek adaya dönmektir. Bu Libby ve senelerdir görüşmediği kız kardeşi açısından zorlu bir sürecin başlamasına neden olacaktır.

“Sevdiğiniz birini kaybetmek korkunç bir şey, fakat güneş yeniden doğacaktır.”
“Doğmayacak.”
“Böyle bir keder insanı sadece yaralayıp, sonra da yavaş yavaş unutulup gitmez. Harap ede. Eskiye dönmenin tek yoluysa, taşları tek tek yerine koyarak yeniden inşa etmektir. Bazen insanın bunu yapacak takati ya da isteği yoktur ve kalıntıların ortasında öylece oturup bir şeylerin değişmesini bekler. Oysa tekrar ayağa kalkıp taşları toplamaya başlamadığımız sürece hiç birşey değişmez.

21 Şubat 2015 Cumartesi

Kimberley Freeman - Deniz Feneri Koyu'ndan Alıntılar



Herkese merhaba!!

Kitabımızın içinden sizin için seçtiğimiz satırları okumaya ne dersiniz? *_*


“Meggy onunla bir kez olsun Daniel için ağlamamıştı. Kaldı ki bir insanın çocuğunu kaybetmesi , eşini kaybetmesinden daha kötüydü. Çocuk sahibi olmayan Meggy sadece, “Bir çocuğun daha olur, o zaman bu keder büyük bir mutluluğa dönüşür,” demekle yetinmişti. Sanki çocuklar bir çay takımıydı  ve biri kırıldığında yenisini alarak kolayca yerini doldurabiliyordunuz.”


“Sevdiğiniz birini kaybetmek korkunç bir şey, fakat güneş yeniden doğacaktır.”
“Doğmayacak.”
“Böyle bir keder insanı sadece yaralayıp, sonra da yavaş yavaş unutulup gitmez. Harap ede. Eskiye dönmenin tek yoluysa, taşları tek tek yerine koyarak yeniden inşa etmektir. Bazen insanın bunu yapacak takati ya da isteği yoktur ve kalıntıların ortasında öylece oturup bir şeylerin değişmesini bekler. Oysa tekrar ayağa kalkıp taşları toplamaya başlamadığımız sürece hiç birşey değişmez.


Not 1: Blogumda yorumladığım tüm kitapların listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Not 2: Bu yazıyı “kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!
 

Herkese bol kitaplı günler!!


20 Şubat 2015 Cuma

OKK 43. Blog Tur: Deniz Feneri Koyu - Kimberley Freeman, Duyuru - Takvim - Çekiliş



 
Herkese merhaba!
OKK’nın 43.blog turunun konuğu Arkadya Yayınları’ndan çıkan Kimberley Freeman’ın yazmış olduğu Deniz Feneri Koyu romanı!

Kitabımızı Tanıyalım


"Belki de kırılmıştır kalbim. Bildiğimiz anlamda kırık bir kalp değil, sadece ortadan ikiye çatlamış bir kalp de değil. Şömine rafından alınıp, sert bir el tarafından sökülerek parçalarına ayrılan, sonra da paramparça bir halde yere bırakılan bir saat gibi. Bir daha çalışamayacak kadar parçalanmış bir saat…"

Ünlü bir kuyumcu ailesinin gelini olan Isabella Winterbourne, kalbi acıdan kavrulsa da, 1901 yılında eşiyle birlikte o çok kıymetli hediyeyi Avustralya parlamentosuna teslim etmek üzere bir gemi yolculuğuna çıkmak zorundadır. Ancak gemi Queensland sahilinde batar ve bu kazadan sağ kurtulan tek kişi Isabella'dır. Ve ne talihtir ki eşinin gözü gibi sakındığı hediye de kıyıya vurmuştur. Isabella bir karar vermek zorundadır. Ya kocasının zengin ve baskıcı ailesine geri dönecektir ya da elindeki bu hediyeyle yıllardır özlemini çektiği saklı rüyasını gerçekleştirecektir. İşte o an uçsuz bucaksız karanlık sahilde bir ışık dikkatini çeker. Ve Isabella deniz fenerinin sığınağına bırakır kendini…

Bir asır sonra Libby Slater, hiç karşılık beklemeden sevdiği adamı kaybedince, artık ona anlamsız gelen Paris şehrini ardında bırakmaya karar verir. Yaşamını çocukluğunun geçtiği Deniz Feneri Koyu'nda devam ettirecektir. Ancak yirmi senedir hiç görüşmediği kız kardeşinin düşüncesi onu endişelendirse de geçmişte yapılan hataların telafisi yoktur. Dahası fener evinde kalmaya başladığı günler ona bu koyun her zaman sürprizlerle dolu olduğunu gösterecektir…

Kır Çiçeği Tepesi ile gönülleri fetheden Kimberley Freeman, farklı yüzyıllarda yaşamış iki kadının geçmişi geride bırakıp geleceklerine yön verişlerini ustalıkla anlatıyor. Ve bu kadınların aradıkları cevaplar ise Deniz Feneri Koyu'nda saklı.

"Freeman, bir asır arayla yaşayan ama geçmişin zorluklarıyla bir şekilde başa çıkan ve aynı deniz fenerinin huzuruna sığınan iki kadının hikâyesini ustalıkla kaleme alıyor."
-Publishers Weekly-

Tur Takvimimiz
20.02.2015
Duyuru – Takvim – Çekiliş
Çekiliş için tık tık!!

21.02.2015
Pudra Tozu - İkinci Kadın Olmak
Kitap Tutkusu – Deniz Feneri Koyu’ndan Alıntılar
Kütüphanemden Kitap Manzaraları – Kimberley Freeman ile Röportaj
Fighting!! - Önokuma
Fighting!! – Ya Bir Gün Issız Adaya Düşerseniz

22.02.2015
Yorumlar
Pudra Tozu
Kitap Tutkusu
Kütüphanemden Kitap Manzaraları
Fighting!! 

Katkılarından dolayı Arkadya Yayınları’na teşekkür ederiz.




Not 1: Blogumda yorumladığım tüm kitapların listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Not 2: Bu yazıyı “kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...