11 Mayıs 2014 Pazar

La Fontaine Masalları




Cin Ali serisinden sonra okuduğum ilk hikayeler La Fontaine Masalları’ydı. Çocuk aklım ve o zamanlar ki hayalgücümle çok sevmiş, defalarca okumuştum. Elimde bir tane tüm La Fontaine Masalları’nın olduğu bir kitap olması lazım ama ne yazık ki bulamadım. -_-

Birçok masalı vardır La Fontaine’nin ama içlerinden ben en çok Karga ile Tilki’nin hikayesini severim. 

Bay karga konmuş bir dala, koca bir peynir ağzında. Tilki kokuyu almış gelmiş, bilirsiniz kurnaz olur tilkiler, kargayı nasıl tuzağa düşüreceğinin hesabını yapıvermiş.
-Günaydın sayın karga, bu ne güzellik demiş; Bu ne güzellik böyle , inanın bakmaya doyamıyorum size. Şu pırıl pırıl tüylerinize, renginize. Ne yalan söyleyeyim, bu ormanda bir güzel daha yoktur üstünüze.

Kara karga havalara girmiş, bir görseniz. Ne yapacağını şaşırmış sanki, sağa sola kıvırmış boynunu, poz vermiş fotoğraf çektirir gibi… Tilki onun havalara girdiğini görünce, daha bir coşmuş sanki. Sıradaki palavralarını söylemeye başlamış.
- Bunca güzelliğe, sesiniz nasıldır acaba diye merak ediyor insan. Acaba sesinizi duyabilir miyim sayın karga ?

Şuna bir gak diyeyim de ses görsün demiş; gak der demez peyniri ağzından düşürüvermiş. Tilki kapmış peyniri, yer dururmuş bir köşede, kara karga gözyaşı dökmüş peyniri için. Tilki giderken dönmüş kara kargaya son sözünü söylemiş o anda.

-Karga bayım, demiş kargaya; şu sözümü hiç unutma, kaptırdığın peynire değer: Her dalkavuk çıkarı için över,yüzüne güler, peynirini yer. Karganın aklı başına gelmiş ya iş işten geçtikten sonra
.


Türkçe ders kitabında bu masalı işlediğimizi çok iyi hatırlıyorum. Hatta resimler bile aklımda.

Neyse efendim uzun lafın kısası, masaldan dersimizi alıp çevremizdeki insanların her dediğine inanmayalım. Sonra bir bakmışız ki bir karga ile tilki masalını yaşamışız. 

Herkese bol kitaplı günler!!

2 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...