12 Mayıs 2014 Pazartesi

Köşe Yazılarım - 14: Meleklerin Karanlık Doğası



Herkese merhaba!!

Bu haftanın konuğu En Karanlık Gece ile Gena Showalter!

Diğer köşe yazılarımı okumak için tık tık!!

Keyifli okumalar!!


Fantastik kitapları her ne kadar çok sevsem de melek konulu romanları okumayı pek tercih etmiyordum. Bana göre melekler fantastik dünyanın saf ve temiz varlıklarıydı – ta ki bu kitaba kadar! Karanlığın Efendileri serisi bendeki melek algısını kırdı ve artık bu tarz kitapları okuyacağıma karar verdim. Gena Showalter’ın En Karanlık Gece kitabı ile meleklerinde karanlık bir doğasının olabileceğini gördüm.

Seri on bir kitap ve üç novelladan oluşmaktadır. İlk üç kitap olan; En Karanlık Gece, En Karanlık Öpücük ve En Karanlık Zevk Türkçe’ye çevrilmiştir.

Maddox, Lucien, Torin, Reyes, Aeron ve Paris. Altı savaşçı yaptıkları bir hata nedeniyle Tanrılar tarafından cezalandırılmışlardır. Hepsinin içinde farklı iblisleri vardır ve bu durum sonsuz yaşamlarında alabilecekleri en büyük cezadır. Öyle ki Maddox, her gece ölüp, cehennemde yanmakta ve sabah olduğunda yeniden dirilmektedir. 

Torin’in içinde hastalık vardır ve kimseye dokunamamaktadır. İçlerinden en merak ettiğim karakter ise Torin. Nedenine gelince Torin yüzyıllardır kimseye dokunamadığından hiçbir kadınla ilişki yaşamamıştır. Şimdiye kadar sadece bir kadına dokunmuştur. Bu hareketi neredeyse dünyanın sonunu getirecek bir hastalık ile sonlanmıştır. 

Torin’i bu lanetten kurtaracak kadını ve hikayeyi merak etmekteyim. Ama ne yazık ki Torin’in kitabı 11. kitap ve yurtdışında bile henüz çıkmamıştır.

Lucien, ölümün muhafızı; Reyes, acının, Aeron gazabın ve Paris de şehvetin esiridir. Her birinin içinde barındırdığı iblis farklı olsa da bence Maddox, Torin ve Reyes’inkiler çok daha zordu. Reyes acı çekmek zorundadır ve sık sık kendini kesmektedir. Yoksa içindeki iblis ona çok daha kötü şeyler yaptıracaktır.

Ve Ashyn… Etrafında sürekli sesler duyan, bu nedenle deli sanılan, kimseyle arkadaşlık kuramayan bir genç kız. Girdiği ortamda daha önce kim ne konuşmuşsa ya da hangi dil olursa olsun konuşmaları duymakta ve anlamaktadır. 

Duyduğu seslerden çektiği ortak cümlelerle yolu Budapeşte’ye düşmüştür. Anladığı kadarıyla doğaüstü yeteneklere sahip adamlar ona yardım edecek ve Ashyn kabuslarından kurtulacaktır.
Ashyn savaşçılarla karşılaşınca bazen sesleri duymamaya başlayınca onlardan hiç ayrılmamaya karar vermiştir. Kendi cehenneminde yaşayan Maddox, bu cesur, kendisinden korkmayan güzel kadından adım adım etkilenmektedir. 

Karanlığın Efendileri’nin başı bir de Titanlar ve Avcılar ile dertte. Ortada gizli bir savaş var ve savaş hiç entrikasız olur mu? 

Seride sevdiğim bir şey de ikinci kitap ve üçüncü kitap hakkında ipuçlarının olmasıydı. Seri kitaplarda bir sonraki romanın karakterlerinin bu şekilde yaşamlarının öncesini bilmeyi seviyorum. 

Kitabın fantastik olmasını bir kenara bırakırsak, içinde çok güzel bir aşk hikayesi vardı. Karşılıklı sözler ve fedakarlıklar… Bir insan aşkı için fedakarlıkta ne kadar ileri gidebilir? 


4 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...