Herkese merhaba!!
Bu haftanın konuğu En
Karanlık Gece ile Gena Showalter!
Diğer köşe yazılarımı
okumak için tık tık!!
Keyifli okumalar!!
Fantastik kitapları her
ne kadar çok sevsem de melek konulu romanları okumayı pek tercih etmiyordum.
Bana göre melekler fantastik dünyanın saf ve temiz varlıklarıydı – ta ki bu
kitaba kadar! Karanlığın Efendileri serisi bendeki melek algısını kırdı ve artık
bu tarz kitapları okuyacağıma karar verdim. Gena Showalter’ın En Karanlık Gece
kitabı ile meleklerinde karanlık bir doğasının olabileceğini gördüm.
Seri on bir kitap ve üç
novelladan oluşmaktadır. İlk üç kitap olan; En Karanlık Gece, En Karanlık
Öpücük ve En Karanlık Zevk Türkçe’ye çevrilmiştir.
Maddox, Lucien, Torin,
Reyes, Aeron ve Paris. Altı savaşçı yaptıkları bir hata nedeniyle Tanrılar
tarafından cezalandırılmışlardır. Hepsinin içinde farklı iblisleri vardır ve bu
durum sonsuz yaşamlarında alabilecekleri en büyük cezadır. Öyle ki Maddox, her
gece ölüp, cehennemde yanmakta ve sabah olduğunda yeniden dirilmektedir.
Torin’in içinde
hastalık vardır ve kimseye dokunamamaktadır. İçlerinden en merak ettiğim
karakter ise Torin. Nedenine gelince Torin yüzyıllardır kimseye
dokunamadığından hiçbir kadınla ilişki yaşamamıştır. Şimdiye kadar sadece bir
kadına dokunmuştur. Bu hareketi neredeyse dünyanın sonunu getirecek bir
hastalık ile sonlanmıştır.
Torin’i bu lanetten
kurtaracak kadını ve hikayeyi merak etmekteyim. Ama ne yazık ki Torin’in kitabı
11. kitap ve yurtdışında bile henüz çıkmamıştır.
Lucien, ölümün
muhafızı; Reyes, acının, Aeron gazabın ve Paris de şehvetin esiridir. Her
birinin içinde barındırdığı iblis farklı olsa da bence Maddox, Torin ve
Reyes’inkiler çok daha zordu. Reyes acı çekmek zorundadır ve sık sık kendini
kesmektedir. Yoksa içindeki iblis ona çok daha kötü şeyler yaptıracaktır.
Ve Ashyn… Etrafında
sürekli sesler duyan, bu nedenle deli sanılan, kimseyle arkadaşlık kuramayan
bir genç kız. Girdiği ortamda daha önce kim ne konuşmuşsa ya da hangi dil
olursa olsun konuşmaları duymakta ve anlamaktadır.
Duyduğu seslerden
çektiği ortak cümlelerle yolu Budapeşte’ye düşmüştür. Anladığı kadarıyla
doğaüstü yeteneklere sahip adamlar ona yardım edecek ve Ashyn kabuslarından
kurtulacaktır.
Ashyn savaşçılarla karşılaşınca
bazen sesleri duymamaya başlayınca onlardan hiç ayrılmamaya karar vermiştir. Kendi
cehenneminde yaşayan Maddox, bu cesur, kendisinden korkmayan güzel kadından
adım adım etkilenmektedir.
Karanlığın
Efendileri’nin başı bir de Titanlar ve Avcılar ile dertte. Ortada gizli bir
savaş var ve savaş hiç entrikasız olur mu?
Seride sevdiğim bir şey
de ikinci kitap ve üçüncü kitap hakkında ipuçlarının olmasıydı. Seri kitaplarda
bir sonraki romanın karakterlerinin bu şekilde yaşamlarının öncesini bilmeyi
seviyorum.
Kitabın fantastik
olmasını bir kenara bırakırsak, içinde çok güzel bir aşk hikayesi vardı.
Karşılıklı sözler ve fedakarlıklar… Bir insan aşkı için fedakarlıkta ne kadar
ileri gidebilir?
yine süper bir bilgilendirme yazısı
YanıtlaSilTeşekkür ederim pudram :)
SilHarika bir seri *_* Ama yavaş çıkıyor. Eline sağlık ikiz.
YanıtlaSilAhhh hem de nasıl *_*. Saol ikizim :*
Sil