6 Mayıs 2014 Salı

Blog İkizim ve One Better Day ile Beraber Geçirilen Harika Bir Gün ^^ ve Sultanahmet Kore Restoran'ı



Herkese merhaba!!

Cumartesi günü blog ikizim Kütüphanemden Kitap Manzaraları ve One Better Day ile birlikte buluştuk ve harika bir gün geçirdik. OBD’miz bizim için günübirlik İstanbul’a geldi. İyi ki de geldi ^^ Ahh nasıl hasret giderdik, nasıl sarım sarım sarmalandık ama yine de az geldi!



İlk önce Taksim’de buluştuk ve kahvaltı yaptık. Bol bol daldan dala atlayarak sohbet ettik. 


Sonra Sultanahmet’e geçtik. Blog ikizimin anlatması ve önderliğiyle tarihi mekanları vaktimiz olduğu sürece gezdik. 

Sonra Sultanahmet’teki Kore Restoranı’na gittik. Yalnız burası tam bir fiyaskoydu. İlk defa Kore yemeği yemiş olsaydım, bu tarz yemekleri bir daha denememe kararı almış olurdum. Daha önce blog ikizimle beraber Taksim’deki Gaya Restoran’ına gittiğimiz için karşılaştırma imkanımız vardı. Tek üzüntüm keşke OBD’mizi oraya götürseydik.


Yemekler çok yağlıydı ve tuzluydu. Oysa ki Kore yemeklerinin en önemli özelliği yağsız ve tuzsuz olmasıdır. Yemekleri yerken kendimizi Kore malzemeleri ile Türk yemeği yemiş gibi hissettik. Pirinç kekini çıkarıp yerine makarna/erişte koyarsak acı soslu bildiğimiz makarna yemeği olurdu.


 Acı soslu pirinç keki
Sipariş ettiğimiz yemekler; acı soslu pirinç keki, kızarmış mantı ve sebzeli dana etiydi. Acı soslu pirinç kekinde hafif acımsı ve tatlımsı bir tat vardı. Eğer Gaya'ya gidersem bir de orda denemek isterim. Ama burada yediğimiz çok yağlıydı. Ve sunum gördüğünüz gibi kötüdü. Ayrıca Gaya'da siparişten sonra yarım saat yemeğin gelmesini bekledik. Burada ise hemen yemek geldi. Üstte sosun değmediği yerlerin kuru olduğunu fark ettik. Bu da bize yemeğin önceden yapılıp, ısıtıldığını düşündürdü.


 Sebzeli dana eti

Sebzeli dana eti aslında Çin yemeğiydi ve çok yağlıydı. Dana etleri bir sosa bulanmış ve kızartılmıştı. Tat olarak evet fena değildi ama yağlı olmasından dolayı çok fazla yiyemedik. Özellikle üst kısımları yediğimizde altta yağlar kalıp gibi duruyordu.


 Kızarmış mantı

Yemeklerden sadece kızarmış mantıyı beğendim. Ne zamandır yemek istiyordum hatta Gaya’da yiyecektik ama o gün yoktu. 


Veee ikramlıklar. Kore severlerin hemen fark edeceği bir yiyecek eksik: Kimchi!! Kimchi olmadan Kore yemeği mi olurmuş yahuuu! 

Biraz da ortamdan bahsetmek istiyorum. Öncelikle ortam normal tipik bir Türk lokantası gibiydi. Belki Gaya'ya gitmemiş olsaydık bu gözümüze batmazdı. Gaya'daki ortam, kaşığından tutun da garsonun kıyafetine kadar tamamen Korelilere özgüydü. Aslında Sultanahmet'teki yerin fiyasko olacağını kaşıklar masaya konulunca anlamalıydık. Korelilerin kullandıkları kaşıklar yerine bizim çorba kaşıkları vardı. Tabaklar deseniz servis tabağından çok fincan altlığı gibiydi, hatta gibisi fazla öyleydi diyeyim.

Daha yazacak çok şeyim var da mekanı bu kadar da yerden yere vurmayayım. Güzel günümüzün tek fiyaskosu buydu.

Sonra geze geze Eminönüne geçtik. İkizim bizi evlerin restore edildiği bir sokaktan geçirdi ama ismini unuttum şu an sokağın. 



Sonrası Gülhane ve veda :( Ne iyi ettin de geldin OBD <3 Dostlarla geçirilen çoook güzel bir gündü. İlerde tekrarlanması dileğiyle :* 

2 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...