Herkese merhaba!!
Cumartesi günü blog
ikizim Kütüphanemden Kitap Manzaraları ve One Better Day ile birlikte buluştuk
ve harika bir gün geçirdik. OBD’miz bizim için günübirlik İstanbul’a geldi. İyi
ki de geldi ^^ Ahh nasıl hasret giderdik, nasıl sarım sarım sarmalandık ama
yine de az geldi!
İlk önce Taksim’de
buluştuk ve kahvaltı yaptık. Bol bol daldan dala atlayarak sohbet ettik.
Sonra Sultanahmet’e
geçtik. Blog ikizimin anlatması ve önderliğiyle tarihi mekanları vaktimiz
olduğu sürece gezdik.
Sonra Sultanahmet’teki
Kore Restoranı’na gittik. Yalnız burası tam bir fiyaskoydu. İlk defa Kore
yemeği yemiş olsaydım, bu tarz yemekleri bir daha denememe kararı almış
olurdum. Daha önce blog ikizimle beraber Taksim’deki Gaya Restoran’ına
gittiğimiz için karşılaştırma imkanımız vardı. Tek üzüntüm keşke OBD’mizi oraya
götürseydik.
Acı soslu pirinç keki
Sipariş ettiğimiz
yemekler; acı soslu pirinç keki, kızarmış mantı ve sebzeli dana etiydi. Acı soslu pirinç kekinde hafif acımsı ve tatlımsı bir tat vardı. Eğer Gaya'ya gidersem bir de orda denemek isterim. Ama burada yediğimiz çok yağlıydı. Ve sunum gördüğünüz gibi kötüdü. Ayrıca Gaya'da siparişten sonra yarım saat yemeğin gelmesini bekledik. Burada ise hemen yemek geldi. Üstte sosun değmediği yerlerin kuru olduğunu fark ettik. Bu da bize yemeğin önceden yapılıp, ısıtıldığını düşündürdü.
Sebzeli dana eti
Sebzeli
dana eti aslında Çin yemeğiydi ve çok yağlıydı. Dana etleri bir sosa bulanmış ve kızartılmıştı. Tat olarak evet fena değildi ama yağlı olmasından dolayı çok fazla yiyemedik. Özellikle üst kısımları yediğimizde altta yağlar kalıp gibi duruyordu.
Kızarmış mantı
Yemeklerden sadece kızarmış
mantıyı beğendim. Ne zamandır yemek istiyordum hatta Gaya’da yiyecektik ama o
gün yoktu.
Veee ikramlıklar. Kore severlerin hemen fark edeceği bir yiyecek eksik: Kimchi!! Kimchi olmadan Kore yemeği mi olurmuş yahuuu!
Biraz da ortamdan bahsetmek istiyorum. Öncelikle ortam normal tipik bir Türk lokantası gibiydi. Belki Gaya'ya gitmemiş olsaydık bu gözümüze batmazdı. Gaya'daki ortam, kaşığından tutun da garsonun kıyafetine kadar tamamen Korelilere özgüydü. Aslında Sultanahmet'teki yerin fiyasko olacağını kaşıklar masaya konulunca anlamalıydık. Korelilerin kullandıkları kaşıklar yerine bizim çorba kaşıkları vardı. Tabaklar deseniz servis tabağından çok fincan altlığı gibiydi, hatta gibisi fazla öyleydi diyeyim.
Daha yazacak çok şeyim var da mekanı bu kadar da yerden yere vurmayayım. Güzel günümüzün tek fiyaskosu buydu.
Sonra geze geze Eminönüne geçtik. İkizim bizi evlerin restore edildiği bir sokaktan geçirdi ama ismini unuttum şu an sokağın.
Sonrası Gülhane ve veda :( Ne iyi ettin de geldin OBD <3 Dostlarla geçirilen çoook güzel bir gündü. İlerde tekrarlanması dileğiyle :*
Ne güzel gündü ^_^ Özledim -_-
YanıtlaSilÇok eğlenmiştik *_* Ben de özledimmm....
Sil