Herkese merhaba!!
Blog ikizim
Kütüphanemden Kitap Manzaraları ile beraber yine bir Taksim çıkartması yaptık. Aslında
ilk buluşmamızdan sonra birçok defa görüştük ama bloglarımızda yer vermedik.
İlk yazılarımız için tık tık!
Bugünü ise yazalım
istedik. Bir planımız vardı ki eğer gerçekleştirebilseydik bu yazı çok daha
farklı olurdu. Yazımın ilerleyen kısımlarında gerçekleştiremediğimiz
planımızdan bahsedeceğim.
Her zamanki gibi
kahvaltımızı Mado’da birlikte yaptık. O kadar çok acıkmışız ki yine foto
çekmeyi unutmuşuz. Bol dedikodunun eksik olmadığı güzel bir sohbet eşliğinde
kahvaltımızı yaptık. Biliyorsunuz ki ikizimle beraber bazı kitapları beraber okuyup,
yorumluyoruz. Bu ortak okumalarımız hakkında planlar yaptık, yeni kitaplar
belirledik. Bizi takip etmeye devam edin. :)
İkizim elinde bir
poşetle geldi ve içindekiler senin deyince çok şaşırdım. Ahh hele içinden
çıkanlar tek kelime ile harikaydı! Hepsi benim için özel ve hepsinin bir anlamı
var. Beni bu kadar iyi tanıyan bir ikizim olduğu için çok şanslıyım.
İlk hediyem çok şık,
zarif, kuş desenlerinin olduğu bir Türk kahve fincanı seti. Ne kadar da güzel
değil mi? Özellikle de kuşlara bayıldım. Fincanımın birini evde, birini de
ofiste kullanmayı düşünüyorum.
Veee ikinci hediyem çok
şeker, küçük yavru bir panda! İkimizde pandaları çok severiz, yani tek ortak
noktamız kitaplar değil.
Horoz şekerlerim! ^_^
Çaylarım! Bazılarını hiç
denemedim, bazılarını ise severek kullanıyorum. Yeni çaylarımı severek
deneyeceğim. Tüm hediyelerin için tekrardan teşekkür ederim ikizim!! <3 ^_^
Sonrasında İstiklal’de
yürüyelim dedik ve ikizimin kankisi G.’de bize katıldı. Ne zamandır kendisi ile
tanışmayı istiyordum. Hatta kankin G.yi elinden alacağım diye espiriler
yaparken, G’nin bize katılması çok hoş bir sürpriz oldu. ^^
İki kitap aşığı
buluşunca nereye gider? Tabiî ki de kitapçıya! Önce adını şu an
hatırlayamadığım bir kitapçıya gittik sonrada D&R’a. Bol bol kitap
karıştırıp, sohbet ettik.
Sonrasında Tefal’e
uğradık. Taksim’deki şubede can bardak, aksesuar olarak gerçekten çok şık
şeyler var. Geçen gittiğimizde bir çay bardağı görmüş, hatta iİkizim al tam
senlik demişti ama ben almamıştım. Bu gittiğimizde o çay bardağını ve tabağını
aldım. Şimdi fotosunu koymayayım da sürpriz olsun. Bir gün yorumladığım
kitabımla koyarım.
Karnımız acıkınca Japon
restoranına gidip suşi yiyelim dedik. Hatta bol bol foto çekip, bloglarımızda
yazarız diye de düşünürken garson, suşi ustasının saat 15 – 17 arası dinlenmeye
çekildiğinden suşi olmadığını söyledi.
Bizde bir şey yemeden
kalktık ve az ilerdeki Çin restoranına gidelim dedik. Orası da tadilat
nedeniyle kapalı olunca tüm planlarımız suya düştü.
Sonunda yemek durağımız
Sütiş oldu ve Türk üsulü döner ile karnımızı doyurduk.
Eve dönerken tesadüf
eseri bakın ne buldum? Panda fincan! Dayanamadım hemen iki tane aldım. Bu ikizimle
üçüncü çift kupamız. Bu gidişle tüm fincanlarımız ortak olacak.
Aynı günü ikizimden okumak için tık tık!!
Çok güzel bir gündü! Bir
dahaki buluşmamızda suşiler bizim olacak inşallah! ^^
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder