Kitap Adı: Açlık
Kitabın Orijinal Adı: Hunger
Yazar Adı: Michael
Grant
Türü: Fantastik
Yayınevi:
ArtemisYayınları
Sayfa Sayısı: 629
Çıkış Tarihi: Ekim/2010 (İkinci Baskı)
Puanım: 7/10
Kapak
Yazısı: ON
BEŞ YAŞIN ALTINDAKİ HERKESİN RSGB DİYE BİLİNEN FANUSUN İÇİNDE HAPSOLMASININ
ÜSTÜNDEN ÜÇ AY GEÇMİŞTİ. BİR SABAH TÜM YETİŞKİNLER ORTADAN KAYBOLDUĞUNDAN BERİ.
ONLAR ARTIK...
YOKLAR.
Çocukların yiyeceği haftalar önce bitmişti. Açlıktan ölüyor ama yine de bir çözüm bulmak istemiyorlardı. Öte yandan, her gün daha fazla çocuk
evrim geçiriyor ve özel güçleri olmayan çocuklardan kendilerini ayıran doğaüstü yetenekler kazanıyordu.
Gerilim gitgide artıyor ve kasabada tam bir kaos yaşanıyordu. Normal çocuklar ve mutantlar karşı karşıyaydı!
Her çocuk kendisi için mücadele ederken iyiler bile ölüm saçıyordu. Ancak ufukta daha büyük bir tehlike belirdi.
Karanlık adlı yaratık, RSGB'deki gençlerin bir kısmını çağırmaya başladı. Çağırıyor, yönlendiriyor, kontrol ediyordu.
Karanlık uyanmıştı. Ve açtı...
YOKLAR.
Çocukların yiyeceği haftalar önce bitmişti. Açlıktan ölüyor ama yine de bir çözüm bulmak istemiyorlardı. Öte yandan, her gün daha fazla çocuk
evrim geçiriyor ve özel güçleri olmayan çocuklardan kendilerini ayıran doğaüstü yetenekler kazanıyordu.
Gerilim gitgide artıyor ve kasabada tam bir kaos yaşanıyordu. Normal çocuklar ve mutantlar karşı karşıyaydı!
Her çocuk kendisi için mücadele ederken iyiler bile ölüm saçıyordu. Ancak ufukta daha büyük bir tehlike belirdi.
Karanlık adlı yaratık, RSGB'deki gençlerin bir kısmını çağırmaya başladı. Çağırıyor, yönlendiriyor, kontrol ediyordu.
Karanlık uyanmıştı. Ve açtı...
Yorumum: Yoklar serisinin
ikinci kitabı olan Açlık, diğer kitaba göre biraz daha durağandı. İlk 500
sayfada hemen hemen pek bir şey yoktu diyebilirim. Düşman ikiz kardeşler Sam ve
Caine’nin planları, çocukların açlıkları, kaos ortamı ve Sam’in
başarısızlıklarla dolu liderliği anlatılmaktaydı. Son 130 sayfada ise son
derece heyecanlı ve merak uyandırıcıydı.
Yazarın yazım tarzını
sevmekle beraber bazen sıkıldığımı da itiraf ediyorum. Kitapta ana
karakterlerin birden fazla olması, tek bir ana karaktere odaklanmadan üçüncü
kişinin ağzından yazılması beğendiğim taraflardan biri. Hatta yazarın, konuyu
anlatırken Sam’den bahsettiği sırada merak uyandırıcı bir yerde kesip, Caine’e
geçmesi ya da Lana’yı anlatması hoşuma gidiyor. Michael Grant, okuyucuyu meraklandırırken
kitabında hızlı okunmasına ve sürükleyici olmasını gerçekten sağlıyor. Ancak ben
bir yerden sonra maalesef ki sıkılmaya başladım. Neden mi? Çok fazla bilinmeyen
vardı. Kitap ilerledikçe aklımdaki sorular cevaplanacağı yerde daha çok soru
eklendi. Neyse ki daha sonradan olaylar öyle bir açıldı ve heyecanlı oldu ki
ilk sayfaların durağanlığını unuttum bile.
Kitabın ana konusu
adından da anlaşılacağı gibi açlık! İlk kitapta tüm yemekleri düşünmeden ziyan
eden çocuklar artık açlıkla mücadele etmektedirler. Hatta o kadar açlardır ki
bazı konuşmalarda yamyamlıktan bile bahsetmektedirler. Çocukların açlık
konusundaki düşünceleri hakkında birkaç alıntı:
“Yemin
ederim kendi bacağımı kesip yiyeceğim yakında. O derece açım.”
“Sıçanların
tadı sandığınız kadar da kötü değil. Asıl sorun onları yakalamakta.”
Ölmeden
önce insan yiyeceksiz ne kadar dayanabilir diye merak etti.
Bug
balıktan nefret ederdi. Gerçekten de tiksinirdi. Oysa şimdi bir tabak kızarmış
balık için her şeyini vermeye hazırdı.
Dizi
bir mısır cipsini reklam olarak aldığından bütün karakterler durmadan bu
cipsten yiyordu. Böyle bir dünyanın bir zamanlar gerçek olduğuna inanmak şimdi
neredeyse imkansızdı.
Artık
bedeni ona, “Açım,” demek yerine “Açlıktan ölmek üzereyim, bir şeyler yapmalısın,”
diyordu.
Çocukların düşünceleri
bu şekilde uzayıp gitmektedir. Diğer konuya gelirsek, ilk kitapta olduğu gibi
düşman ikizlerin kavgası hala devam etmektedir. Ben bu konuda kötü de olsa
Caine’nin tarafını tutmaktayım. Bana göre Sam başarısız bir lider. Evet iyi
biri, herkesi düşünüyor, yardımsever ama lider olarak başarısız biri. Caine,
kötü ve acımasız olsa da insanlara istediğini yaptırmaktadır.
Bir de Drake’yi
unutmamak lazım. Acımasız Kamçılı El! Onun da gizli planları vardır. Ama bu
konu hakkında bir şey yazmayacağım ki spoiler olmasın.
Kitapta aradığım
cevaplardan biri de Karanlık’ın görünümüydü. Ben en başından beri Karanlık’ı
hani çizgi filmlerde olur ya her yer karanlıktır sadece bir çift göz (o da
beyaz olur genelde) öyle hayal etmiştim. Ama yazar bu kitapta Karanlık’ı öyle
bir tasvir etmiş ki gerçekten çok şaşırdım.
Karakterlerin 15
yaşından küçük olduğunu biliyoruz. Ama ilk kitap Yoklar hakkındaki yorumumda da
belirttiğim gibi okurken bunu hiç fark etmiyorsunuz.
Mutasyona uğrayan
çocuklar ile normal çocuklar arasında da bir savaş patlak vermişti. Bakalım üçüncü
kitapta bu durum nasıl olacak?
Yoklar Seri Sıralaması
1. Yoklar
(Gone)
2. Açlık
(Hunger)
3. Yalanlar
(Lies)
4. Veba
(Plague)
5. Korku
(Fear)
6. Işık
(Light)
Yorumumu sonlandırırken,
kitabın orta kısımları hariç genel olarak beğendiğimi belirteyim.
Birkaç alıntı:
“Lima
fasulyesi ve mısırı karıştırıp konserve yapmışlar. Anlayacağınız pek öyle yumurta
ve sosis gibi değildi yani.”
……………………………………………………………………………………………….
“Mucube
mi?”
“Mucube.
Muti, ucube. Hiç yiyeceğimiz yok ama bir sürü takma adımız var.”
……………………………………………………………………………………………….
“300
çocuğun babası olmak kolay iş değil.”
“Ben
kimsenin babası değilim. Ben belediye başkanı olduğumu sanıyordum.”
……………………………………………………………………………………………….
“Herkes
eşit derecede olabilir. Birkaç hafta içinde herkes açlıktan ölecektir.”
Herkese keyifli
okumalar!!
okumak için sabırsızlanıyorum
YanıtlaSilBenimde çok sevdiğim bir seri kendi bloğumda ilk kitabın yorumunu yaptım bile..
YanıtlaSilAşağıdan bakabilirsiniz,
http://okuyucuveyorumlayicikizlar.blogspot.com.tr/