Kitap Adı: Cesaretin
Var mı?
Kitabın Orijinal Adı: How to Marry a Duke
Yazar Adı: Vicky
Dreiling
Seri Sıralaması: 1/3
Türü: Historical
Romance
Yayınevi: Koridor
Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 400
Çıkış Tarihi: 2013
Puanım: 10/10
Arka Kapak Yazısı: Shelbourne Dükü
Tristan’ı bekleyen zorlu bir görev vardır. Ömrünün geri kalanında tahammül
edebileceği bir eş bulmak. Aşık olmayı ise ne istemekte ne de gerekli
görmektedir. Baş döndürücü zenginliklerine rağmen anlayışa ve inceliğe sahip
olmayan bir dizi aday arasında bunu nasıl başaracaktır peki? Londra’nın namı
dilden dile dolaşan, aşırı ciddi ve terbiyeli çöpçatanını kiralayarak elbette.
Ve ona hayatında gördüğü en büyüleyici kadın gibi davranmaktan da kendini
alıkoyması gerekecektir. Pervasız dükü mükemmel eş adayını bulabileceği bir
yarışma düzenlemesi için ikna etmek, Tessa Mansfield’in keyifle üstesinden
geleceği bir iştir. Başvurduğu yöntemler skandal yaratacak ölçüde olabilir ama
bu kötü şöhretli bekara eş bulma ve ona gerçek aşkı tattırma konusunda
kararlıdır. Ne var ki dükün diğer kadınlara ilgi göstermeye başlamasıyla onun
kalbini asıl kazanmasını istediği kişinin kendisi olduğunu fark eder. Yasak bir
öpücüğün Tristanın arzularını harekete geçirmesiyle Tessa bir numaralı çöpçatan
kuralını da öğrenmiş olur: Damada asla aşık olma.
Yorumum: Cesaretin
Var mı, yazarın ülkemizde çıkan ilk kitabıdır. Birçok yorumda da okuduğum gibi yazar
benim de favorilerim arasına girdi. Yazım tarzını çok sevdiğim Julia Quinn’in
tarzına benzettim. Özellikle komik diyalogların ve duygusal kısımların bir
arada olması ve yoğun bir aşk hikayesinin anlatılması bu düşüncemde etken oldu.
Shelbourne Dükü
Tristan, düklüğün devamlılığı adına evlenmeye karar vermiştir. Onun için
evlenmek sadece varis anlamına gelmektedir. “Aşk evliliği mi, o da ne?” modunda
etrafta gezmekte ve kendisine mantığına uygun bir eş seçmeye çalışmaktadır. Ama
ne yazık ki bu konuda pek başarılı olduğu söylenemez. Özellikle de gazetelerin
onun sosyetenin en gözde bekarı ilan etmesinden beri yerden 29 dantel mendil, 5
oğlak derisi eldiven ve de 12 fil dişi yelpaze toplamıştır. Bu durumdan sıkılan
Dük, yine gelin avına çıktığı bir baloda Bayan Tessa Mansfield ile tanışır.
İlk
karşılaşmalarını kahkahalarla okuyacağınızdan eminim -ki ben öyle okudum-. Her ikisi
de birbirinden etkilenmiştir ama yok illa dile getirmeyeceklerdir! Dük, Tessa’nın
bir çöpçatan olduğunu öğrenir öğrenmez bu iş için onu tutmaya karar verir. Sonuçta
kendisine gelin aramakta başarısız olmuşken bu işi ustasına bırakmak en
iyisidir. Yalnız son kararı Dük verecek diye bir kural vardır. Tessa, bu
durumda sadece fikirlerini söyleyecek ve hiç bir şeye karışmayacaktır. Olaylar bu
çerçevede ilerlerken ikilimizde birbirleriyle yakınlaşmaktadır. Her ikisi de
kıskançlık krizlerini ve duydukları ilgiyi saklaya saklaya bir hal oldular! Özellikle
de Dük’ün annesinin Tessa’ya bir koca bulma görevini Tristan’a vermesi sonrası
erkek karakterin yaşadığı kıskançlık krizlerini okumak çok zevkliydi. Dük’ün
kıskançlıklarına birkaç alıntı:
Tessa onlarla selamlaşırken, yüzbaşını
öfkeyle süzdü. Onu senin gibilerden koruyacağım.
…………………………………………………………………………………………………
Mortland’ı yumruklama isteği ile Tristan’ın
elleri kaşındı.
…………………………………………………………………………………………………
Tristan, “Sizin için endişeleniyorum. Ondan
uzak durun.”
“Bana emir veremezsiniz.”
“Size kur yapmasına izin mi vereceksiniz?”
…………………………………………………………………………………………………
“Ona bir koca bulmalıyım.”
“Ne?” Tristan, annesi sanki yabancı bir
lisanda konuşmuş gibi bakakaldı.
(…) “Tabii o saçma sapan mesleğinden
vazgeçmesi gerekiyor.”
“Anne, çöpçatanlığa soyunmayacaksın.”
“Kesinlikle yüzbaşıdan daha üstlerini
araştırmalıyım. O çok daha iyilerine layık. Mesela bir Marki.”
“Bu fikri hemen kafandan at.”
(…)
“Son kez söylüyorum, onun hayatına müdahale
etmeyeceksin.”
“Peki. Sen ona bir koca bul o zaman.”
Aynı şekilde Tess
de çoğu yerde Tristan’ı kıskandı. Gelin adaylarıyla sohbetleri sırasında genç
kız çok zor anlar yaşadı. Bir yandan görevi olan damada aşık olmakla bir yandan
da eski geçmişi ile zor anlar yaşayan Tess, Tristan’ın gelini olabilecek midir?
Hikayenin hem duygusal bir yönü hem de mizah yönü vardır. Özellikle de Tristan’ın
arkadaşı Hawk’ın olduğu diyaloglar çok daha komikti.
Hawk demişken, serinin
ikinci kitabı (How to Seduce Scoundrel) Hawk ve Tristan’ın kardeşi Julianne
hakkında. Aslında daha ilk Hawk- Julianne ikilisinin olduğu bölümlerde
anlamıştım aralarında bir şey olacağını. Araştırınca da ikinci kitabın onların
hikayesi olduğunu gördüm. Bu duruma Tristan’ın tavrı nasıl olacak diye merak
etmekteyim. Çünkü, her iki arkadaş arasında birbirlerinin kız kardeşlerine
bakmayacaklarına dair bir anlaşma var.
Üçüncü kitap (How
to Ravish a Rake) ise yine ilk kitabın karakterlerinden biri olan Amy Hardwick
hakkında. Erkek karakterimizin adı Will’miş, ama ben ilk kitapta okuduğumu
hatırlamıyorum böyle bir karakteri.
Kitabın konusu hakkında çok fazla yorum yapmayacağım. Karakterlerimizin tanıştıktan sonraki komik, duygusal ve aşk dolu hikayesini en iyisi siz okuyun!
Tristan, “Kafam yerinde değil.”
Hawk, “Endişelenme. Hala boynunun üstünde
duruyor.”
…………………………………………………………………………………..
“Evde kalmışlar rafında güzel bir yerim var.”
“Yaşınız yirmi dörtten fazla olamaz.”
“Şu andan itibaren ömür boyu arkadaşım
olmayı hak ettiniz.”
…………………………………………………………………………………..
Kitabın en çok
güdüğüm kısmı;
“Size ömrümün sonuna kadar müteşekkir
kalacağım.”
“Bunun karşılığında daha somut bir şey hak
etmiyor muyum?”
“Annenizi engellemeye devam edersiniz,
çizmelerinizi öperim.”
“Dudaklarımı öpmenizi tercih ederim.”
“Bir kurbağayı öpmeyi tercih ederim.”
“Tamam, o zaman size bir koca bulsam iyi
olur.”
(…)
Tristan genç kızı öpmek için eğilince Tessa,
“Ama siz bir kurbağa değilsiniz ki.”
“Bir dük bu işi görmez mi?”
Herkese keyifli
okumalar!!
Canım 2 gündür bana alıntılarla yaptığın tatlı işkence sonucu var olan kitabı alma isteğimi tavan yaptırdın. Kıskanç erkek karakterleri seviyorum :D Alıntılara bayıldım, hele Tristan'ın yerden topladıkları kısmında çok güldüm :D Yorum süper :)
YanıtlaSil:D :D Artık yakınımdakilere alıntı işkencesi yapmaya karar verdim, bu daha ilkti yani :D Aslında daha çok alıntım vardı da yazamadım işte :))) Canım hani sana dedim ya son alıntım ama yorumuma yazacağım diye en sondaki kurbağalı olandı :D
SilTam senin zevkine uygun bir kitap, beğeneceğinden %100 eminim :))
Yerden toplanan kısım bir de ilk sayfadaydı canım daha en baştan kitap seni içine çekiyor yani :D
Bu işkenceye daha fazla dayanamammmm :) Kurbağalı olan da bombaymış... Ben de beğeneceğime emin oldum, zaten sen beğendiysen ben kesin beğenirim, zevklerimiz aynı ikizcan :D
SilHihihi :D kesinlikle ikizcan KALP
Sil2. kitabı türkçeye çevrildimi ?
YanıtlaSilMaalesef çevrilmedi :(
Sil