Kitap Adı: Hepimiz
Kitabın Orijinal Adı: All of Me
Yazar Adı: Kim Noble
Türü: Biyografi, Psikoloji, Dram
Yayınevi: Hyperon
Sayfa Sayısı: 319
Çıkış Tarihi: 2013
Puanım: 5/5
Arka
Kapak Yazısı: Kim Noble yetenekli bir
ressam ve 14 yaşında bir kız çocuğunun annesi. Hayat dolu ve cıvıl cıvıl bir kadın.
Onunla tanıştığınızda, bir sorun olduğunu anlayamazsınız. Ancak, onun bir
sorunu var.
Hangi açıdan bakılırsa baksın, aslına Kim Noble diye birisi yok.
Üçüncü yaş gününden bir süre önce, sürekli dehşet verici tacizler sonrasında, Kim Noble’nın zihni sert bir zemine düşürülen bir cam parçası gibi paramparça oldu. Her bir parça ya da kırık, yepyeni bir zihin haline dönüştü, her biri kar tanecikleri gibi farklı bir kişilik edindi ve Kim’in dünyadaki yerini almaya çalıştı.
Kim Noble “çok kişilikli”. Bir başka deyişle ‘Çoklu Kişilik Bozukluğu’ var. Bedeni, aralarında sadece Latince konuşan ufak bir oğlan çocuğunun, homoseksüel bir adamın ve anoreksik bir ergenin de bulunduğu farklı kişiliklere ev sahipliği yapıyor. Bazıları onun bedeniyle birlikte yaşlanıyor, bazılarıysa zamanda donup kalmış.
Büyük bir cesaretle yazılmış bu anı romanı, okuyucuyu, gerçekliği çok farklı olan bir kadının dünyasına götürüyor. Hayatını anlamlı kılma ve çok sevdiği çocuğunu geri kazanma savaşı, hem şok edici, hem de zaman zaman komik ve ilham verici. SİTE:w
Hangi açıdan bakılırsa baksın, aslına Kim Noble diye birisi yok.
Üçüncü yaş gününden bir süre önce, sürekli dehşet verici tacizler sonrasında, Kim Noble’nın zihni sert bir zemine düşürülen bir cam parçası gibi paramparça oldu. Her bir parça ya da kırık, yepyeni bir zihin haline dönüştü, her biri kar tanecikleri gibi farklı bir kişilik edindi ve Kim’in dünyadaki yerini almaya çalıştı.
Kim Noble “çok kişilikli”. Bir başka deyişle ‘Çoklu Kişilik Bozukluğu’ var. Bedeni, aralarında sadece Latince konuşan ufak bir oğlan çocuğunun, homoseksüel bir adamın ve anoreksik bir ergenin de bulunduğu farklı kişiliklere ev sahipliği yapıyor. Bazıları onun bedeniyle birlikte yaşlanıyor, bazılarıysa zamanda donup kalmış.
Büyük bir cesaretle yazılmış bu anı romanı, okuyucuyu, gerçekliği çok farklı olan bir kadının dünyasına götürüyor. Hayatını anlamlı kılma ve çok sevdiği çocuğunu geri kazanma savaşı, hem şok edici, hem de zaman zaman komik ve ilham verici. SİTE:w
Yorumum: Psikoloji ilgimi çeken
konulardan biridir. Özelliklede kişilik bozuklukları ve şizofreni. Kitabın konusunu
ilk okuduğumda tamam dedim işte aradığım kitap bu! Daha sonra tabiî ki de Psikolog blog ikizimle kişilik bozuklukları hakkında yoğun bir mesajlaşma
trafiği yaşadık! Kendisine açıklamaları ve yardımlarından dolayı çok teşekkür
ediyorum!
Uzun zamandır bu kadar
etkilendiğim bir kitap olmamıştı. Hikayenin gerçek olması, dahası bir insanın
bu kadar çok acıya maruz kalması okurken sizi derinden etkiliyor. Kim Noble,
hayatı boyunca “Çoklu Kişilik Bozukluğu” ile yaşamış bir kadın. Çoklu Kişilik
Bozukluğu’nu blog ikizimin bu yazısından okuyabilirsiniz.
Kim, daha çok küçükken
yaşadığı bir travma sonucu anılarını silmek için bir çok kişiliğe bölünmüştür. Kişilikleri
birbirinden o kadar farklıdır ki! Kimi bir erkek, kimi küçük bir çocuk, kimiyse
anoreksik bir ergen kız. Kitabın bir yerinde Kim şöyle diyor;
“Bazen
kendime geldiğimde o kadar aç oluyordum ki, açlıktan ölecek durumda oluyordum.”
Siz okurken Kim’in
hangi kişiliğine büründüğünü anlıyorsunuz ama o sıralar kendisi bunun farkında
değil. Kim’in her kişiliği başına farklı bir sorun ile geri dönmektedir. Mesela,
okulda elini yüzünü simsiyah boyayan Kim, bunu yaptığını hatırlamamakta ve
öğretmeninden azar işitmektedir. Ya da okul kapısında dururken kendine
geldiğinde, zamanın sabah mı akşam mı yoksa dersten çıkmış mı, geç mi kalmış
bilememektedir. İşte Kim Noble’nin kendi anlatımından birkaç örnek:
“Buraya gelecek cesareti
bulduğunuza inanamıyorum.”
“Neden söz ediyorsunuz?”
“Geçen hafta para ödemeden ortadan
kayboluşunuzdan söz ediyorum.”
Bunları söylerken, bana arabamın ve
direksiyon başında ben olduğumu düşündüğü kişinin fotoğrafını gösterdi.
……………………………………………….
“Hala
yapmadığını mı söylüyorsun?”
“Neyi yapmadığımı?”
“Suçüstü yakalandın.”
“Hayır.”
“Pencereden seni kurtarmak için
giysilerini kesmek zorunda kaldık.”
“Yapmadım.”
“Elbisene baksana. Pervaza takılan
yer hala delik.”
Bu gibi bir sürü
sorunla karşılaşan Kim Noble, bir hastaneye yatırılmıştır. Hastalığının tam
olarak teşhis edilememesi sonucu iyileşme gösteremeyen Kim, her seferinde başka
başka hastanelere transfer edilmiş ve tedavisi sürdürülmüştür. Bu Prof. John
Morton ile tanışana kadar sürüp gitmiştir. Ne zaman ki Kim, Pof. Morton’ın
dediklerini benimseyip, tedavide ilerlemiş ancak o zaman kendini bulmuştur.
“Profesör Morton’la
tanışmamdan birkaç sene sonra, bir gün ofisinden çıktım ve “Ya haklıysa?” diye
düşündüm. “Ya bu bedende yaşayan bir sürü kişilik varsa?” Birden hayatımda ilk
defa tüm dünya gözüme mantıklı görünmeye başladı.”
Hastalığını kabullenen
ve bununla mücadele eden Kim Noble’nin hikayesi gerçek anlamda sizi derinden
etkileyecek bir hikaye. Kitabı okurken unutmayın ki bu bir kurgu değil, hayatın
tam kendisi! Birileri bir yerlerde, belki de siz daha doğmadan kitapta
anlatılanları yaşadı. Kim’in acıklı ve bir o kadar da mücadele dolu hayatını
okurken, hayatta ne kadar şanslı olduğunuzu anlayacaksınız.
Okunması gereken gerçek
bir hikaye…
Kitabı okuyup, incelememiz için OKK'ya gönderen HYPERON YAYINCILIK'a çok teşekkür ederim.
Kitabı okuyup, incelememiz için OKK'ya gönderen HYPERON YAYINCILIK'a çok teşekkür ederim.
Herkese bol kitaplı
günler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder