The Devil's #1: Şeytanın Stajyeri - Donna Hosie

Kitap Adı: Şeytanın Stajyeri

Kitabın Orijinal Adı: The Devil's İntern

Yazar Adı: Donna Hosie

Seri Adı: The Devil's

Seri Sıralaması: 1/3

Türü: Fantastik, Genç-Yetişkin

Yayınevi: Novella Dinamik

Sayfa Sayısı: 352

Basım Tarihi: 2015

Puanım: 3/5

Arka Kapak Yazısı: Her şeytan Cehennem'den çıkmak ister. Peki ya gerçekten bir yol varsa?..

Zamansız ve pek de kahramanca olmayan ölümünden sonra, Mitchell Johnson kendini Cehennem'de Şeytan'ın stajyeri olarak oradan oraya koştururken bulur. Vakitsiz ölümünü bir an aklından çıkaramayan Mitchell'a, efsanelerde bahsedilen bir zaman makinesi tekrar dünyaya dönebilme şansı verir.

Bu planı gerçekleştirebilmek için, her ne kadar onları riske atmak istemese de, arkadaşlarına ihtiyaç duymaktadır. Her gencin kendi ölüm zamanlarına dönmek için farklı sebepleri vardır. İçlerinden biri Cehennem'in korkunç yaratıklarının dikkatini çektiğinde, kendilerini ölümcül bir çıkmazın içinde bulurlar. Düştükleri bu karanlıktan kaçış yolunu bulabilecekler midir?

Yorumum: Şeytanın Stajyeri, konu itibariyle dikkatimi çeken bir kitaptı. Ne zamandır da aklımdaydı. Evilin Dünyası canım v’m Kübram kitaba başlayınca ben de bir okuyayım dedim.

Kitap kurgusal olarak güzel ve yazarın dili bakımından da akıcıydı. Ama okurken ben daha fazla şey bekledim. Genç-Yetişkin okuyuculara yönelik bir kitap olduğu için yer yer bana çok basit geldi. Kolayca üstesinden gelinen ve çabuk geçilen olaylar hoşuma gitmedi. Sanki hızlandırılmış bir kitap gibiydi. Bir de birkaç yerde mantık hatası vardı -_-

“Nasıl öldün?”

Yalan söylemeyi düşünemeyecek kadar şoktaydım. Bu yüzden doğruyu söyledim.

“Ben… bana otobüs çarptı,” dedim.

Büyük hata. Çok büyük. Cehennemde birinci kural: Ölümünüz boktansa, kimseye bundan bahsetmeyin. Yoksa sonsuza kadar sizinle dalga geçerler ve sonsuzluk uzun bir süredir.

Sen, Ben ve Bir Hafta Sonu - Barbara Wallace

Kitap Adı: Sen Ben ve Bir Hafta Sonu

Kitabın Orijinal Adı: Weekend Agreement

Yazar Adı: Barbara Wallace

Türü: Günümüz Aşk, Romans

Yayınevi: Nemesis Kitap

Sayfa Sayısı: 280

Basım Tarihi: 2015

Puanım: 3/5

Arka Kapak Yazısı: Milyarder iş adamı Daniel Moretti'nin hayatında birçok kadın olmuştur. Başarılı, güzel ve popüler kadınlar... Ancak hiçbiri, Daniel için tek gecelik ilişki olmaktan ileri gidememiş, onun kalbinin sahibi olmamıştır. Çünkü Daniel için tek bir kural vardır: Bir kadına asla güvenme!

Tarih Profesörü Charlotte Doherty, geçmişi ve annesiyle arasındaki tek bağ olan aile çiftliğine her şeyden fazla bağlıdır. Kardeşi Michael çiftliği kendisinden habersiz Daniel'e sattığında ise onu geri alabilmek için tüm yolları denemeye karar verir. Charlotte çiftliği geri alma konusunda Moretti'yi ikna etmeye çalışsa da başarılı olamamıştır çünkü Daniel sadece kendi kurallarıyla oynayan ve sahip olduklarından kolay vazgeçmeyen bir adamdır. 

Charlotte'ın hüzünle bakan gözleri bile bunu değiştirmeyecektir. Ancak Daniel'ın hafta sonu katılması gereken bir parti vardır ve başta annesi olmak üzere herkes onu kolunda sevgilisi ile beklemektedir. Daniel, çiftliği karşılığında hafta sonu için sevgilisi rolü oynamasını Charlotte'a teklif ettiğinde, buna en az genç kadın kadar şaşırır.

Charlotte'ın çiftliğini geri almaya, Daniel'ın ise bir sevgiliye ihtiyacı vardır. İkisinin de yararına olacak bu anlaşmanın kuralları ise basittir.

İkisi için bir hafta sonu... Yakınlaşmak yok... Bağlanmak yok...

Yorumum: Bu tarz anlaşmalı ilişkileri okumayı çok severim. Başı, sonu ve ilerleyişi belli olsa da yazarın yazım tarzına göre beğenip, beğenmediğim şekillenir. Sen, Ben ve Bir Hafta Sonu ise en başta beğendiğim sonradan ise bazı yerleri okurken hoşuma gitmeyen bir kitap oldu.

Daniel, zengin ve yalnız bir adamdır. Yalnızlığını ise her an yanında olan ve en ufak bir bağlanma ile yanından kovacağı kadınlar ile dindirmeye çalışmaktadır. Ailesi ile olan sorunlar ise cabası. Charlotte ise aile değerlerine çok önem veren bir tarih profesörüdür. Kardeşi kendisinden habersiz aile evini sattığında genç kadının Daniel'a gitmekten başka çaresi kalmamıştır.

Daniel, sadece bir kereliğine, kendinden herhangi bir şey istemeyen bir kadınla tanışmak istiyordu. Sadece bir kereliğine, bir kadının gözlerine bakıp samimiyet görmek istiyordu.

Ancak gerçek dünyada, randevularını sözleşme ile yapması gerekiyordu. Çünkü gerçek dünyada romantizm, daha iyi kıyafetlerle yapılan ticari işten başka bir şey değildi.

Ve ahlaki anlaşmalar da buna dahildi.

Penryn&the End of Days (Meleğin Düşüşü #2): Kıyamet Sonrası - Susan Ee

Kitap Adı: Kıyamet Sonrası  

Kitabın Orijinal Adı: World After

Yazar Adı: Susan Ee

Seri Adı: Penryn&the End of Days
Seri Sıralaması: 2/3

Türü: Fantastik, Genç-Yetişkin

Yayınevi: Dex

Sayfa Sayısı: 360

Basım Tarihi: 2014

Puanım: 5/5

Arka Kapak Yazısı: Penryn'in küçük kız kardeşi Paige kayboldu. İnsanlar korkuyor. Bir annenin kalbi kırık. Penryn San Francisco sokaklarında kardeşini arıyor. Sokaklar neden bu kadar boş? Herkes nereye kayboldu? Paige kardeşinin izini sürerken, meleklerin gizli planının merkezini buluyor ve ürkütücü gerçeklerle yüz yüze geliyor. Raffe kanatlarının peşinde. Onlarsız meleklere katılması imkansız. Tekrar kanatlarını kazanmak ya da Penryn'in hayatını kurtarmak arasında kaldığında, hangisini seçecek? Melekler, insanlar ve canavarların korku dolu hikayesi, Meleğin Düşüşü'nün ardından, Kıyamet Sonrası ile devam ediyor.

Yorumum: Bu seri için mükemmel kelimesinden başka ne diyebilirim ki? İlk kitap kadar harika, onun kadar iyi bir kitap. Yazarın tarzını beğendiğimden Meleğin Düşüşü yorumunda bahsetmiştim. Yine aynı heyecan, macera, anlatımda akıcılık devam ediyor. 

Penryn’in macerası kaldığı yerden devam ettiği için bundan sonra yazacaklarım ilk kitabı okumayanlar için SPOİLER olacaktır. Bu nedenle seriye başlamamış olanların yorumumu okumamaları hakkında uyarıyorum :p

 

Penryn&the End of Days (Meleğin Düşüşü Serisi) #1: Meleğin Düşüşü - Susan Ee

Kitap Adı: Meleğin Düşüşü

Kitabın Orijinal Adı: Angelfall

Yazar Adı: Susan Ee

Seri Adı: Penryn&the End of Days
Seri Sıralaması: 1/3

Türü: Fantastik, Genç-Yetişkin

Yayınevi: Dex

Sayfa Sayısı: 309

Basım Tarihi: 2015

Puanım: 5/5

Arka Kapak Yazısı: Kıyamet melekleri yeryüzüne inip tüm dünyayı yakıp yıktığından bu yana altı hafta geçti. Gündüzleri sokak çeteleri hüküm sürüyor, geceleri korkunun ta kendisi. Bir gün savaşçı melekler küçük bir kızı kaçırdılar, tekerlekli sandalyeye mahkum, aç biilaç halde, ufacık bir kızı. Kızın ablası, Penryn, kardeşini kurtarmak için elinden geleni ardına koymayacak. Buna, aslında düşmanı olan bir melekle bir anlaşma yapmak dahil olsa bile. Raff e, kanatları kesilmiş, gücünü yitirmiş bir melek. Binlerce yıl savaştıktan sonra şimdi hayatı, gencecik bir kızın ellerinde. Penryn ve Raff e, korkunun ve tuhaf yaratıkların hüküm sürdüğü bir dünyada bir başlarınalar, hayatta kalmak için de birbirlerine ihtiyaçları var. Her şeye rağmen sağ kalıp düşman meleklerin inine gitmeliler. Penryn burada kardeşini bulmayı umut ediyor. Raffe ise binlerce yıllık düşmanlarına karşı tek başına savaşıp kanatlarını ve eski gücünü yeniden kazanmayı.

Yorumum: İlk çıktığında ilgimi çekmeyen, daha sonra çok övülünce merak ettiğim bir kitap oldu Meleğin Düşüşü. Dex’in de fuarda yaptığı indirimlerden yararlanarak ilk iki kitabı aldım. Şu an okumak için aklımda değildi ama kitaplığımda gözüm kayınca başlayayım dedim.

Kitaba tek kelime ile bayıldım. Şimdiden 2016 favori kitaplarımın içine girdi. Öncelikle çok akıcı bir kitap. Kısıtlı vaktimde iki günde bitirdim. Hem kız hem erkek karakteri ayrı ayrı sevdim. 

Bir anlığına esmer uzuvlar, kar beyaz kanatlar gördüm.

Bir melek.

Kanatlı adamlar. Mahşer Günü’nün melekleri. Modern dünyayı yerle bir eden ve milyonlarca, belki de milyarlarca insanın canını alan doğaüstü varlıklar.

Ve işte, o dehşet şeylerden birisi tam önümde duruyordu.

Destined #1: Kül - Shani Petroff/Darci Manley

Kitap Adı: Kül

Kitabın Orijinal Adı: Ash

Yazar Adı: Shani Petroff - Darci Manley

Seri Adı: Destined

Seri Sıralaması: 1/2

Türü: Fantastik, Distopya, Genç-Yetişkin

Yayınevi: Novella Dinamik

Sayfa Sayısı: 464

Basım Tarihi: 2015

Puanım: 4/5

 Arka Kapak Yazısı: Kader önceden belirlendi. Yönetim tarafından sıkıca kontrol ediliyor. Değiştirilemez.

Madden Sumner bir Mor olarak doğdu. Sistemin en yüksek halkası. Kaderi Yediler Bakanı olmak. Dax halkanın alt tabanı olan Kül, bir Renksiz. Kaderinde gerçekleştirmesi gereken hiçbir şey yok. Buna rağmen hayatından vazgeçmiş değil. Statüsünün onu tanımlamasına izin vermeyecek. Dax ve Madden'ın yolları, özgürlüklerini kazanmak için verecekleri mücadelede hiç beklemedikleri bir şekilde birleşecek. Peki, kaderleri için savaşmaya gerçekten hazırlar mı?

Yorumum: Kül, kitabı çıkacağı duyurulduğunda ilgimi çeken kitaplardan biri. Özellikle de kapağına vuruldum. Yalnız kağıt yüzey çıkarıldığında sert ciltli kapağın rengi ne öyle -_- Çok kötü bir renk. Cırt bir sarı -_- Normalde böyle ciltli kitapları okurken, kağıdına bir şey olmasın diye kapağını çıkarıp öyle okurdum ama inanın bunu öyle okumak istemedim. Sarı kapak -_- Ayy bir de yandaki sarı renk yok mu? O daha da beterdi. Ama tüm bunlar kitabın güzelliğine gölge oluşturamadı :p

Kül, kitabı bir distopya. İki kız karakter tarafından anlatılıyor. Normalde bu tarz kitaplar ya kız ve erkeğin gözünden anlatılır ya da sadece kızın. Burada iki karakterin de kız olması artı bir puan. 

"Doktor Og'un her zaman ne söylediğini hatırlıyor musun? 'Bir kader, yolunu ne kadar derin kazarsa, o kadar çok sorumluluk talep eder.' Morlar bizim hayatlarımızı daha iyi hale getirmek için çok çalışıyor. Hepimizin hayatını."

Dünya bir hastalık sonucu yok olmanın eşiğine gelmiş ancak insanlar toparlandığı zaman bir sistem kurmuşlar. Artık yeni toplum halkalardan oluşmaktadır. Halkaların en üst kademeden en aşağıya doğru sıralanışı; mor, kırmızı, yeşil, sarı, kahve, barut, kül şeklindedir. Halkalar arasında statü farkı vardır ve bir üst tabakadan olan kişiler alt tabakadan kimseyi yanında istememektedir. Halkalar, bebek doğar doğmaz kader çıkarıcıları tarafından tayin edilmektedir ve bebeğin ilerde ne olacağından tutun, ne zaman öleceğine kadar belirlenmektedir. 

The Hathaways #2: Vazgeçmem Senden - Lisa Kleypas

Kitap Adı: Vazgeçmem Senden

Kitabın Orijinal Adı: Seduce me at Sunrise

Yazar Adı: Lisa Kleypas

Seri Adı: The Hathaways
Seri Sıralaması: 2/5

Türü: Historical Romance

Yayınevi: Epsilon Yayınları

Sayfa Sayısı: 352

Basım Tarihi: 2012

Puanım: 5/5

Arka Kapak Yazısı: New York Times gazetesinin çok satan kitaplar listesinin gözde yazarından göz kamaştıran bir roman daha...

İnkâr edilen bir arzu...
Yasaklanmış, özlem dolu bir aşk...

Yakışıklı bir Çingene olan Kev Merripen uzun süredir güzel ve terbiyeli Winnifred Hathaway'yi arzulamaktadır. Fakat gizemli bir kökene sahip olduğundan belirsiz geçmişinin etrafına ışık saçan hassas Win'e zarar vermesinden korkar. Bu yüzden onun cazibesine karşı koymaya çalışır ve çok geçmeden genç kız ondan çok ama çok uzağa gitmek zorunda kalır.

Merripen, Win İngiltere'ye geri döndüğünde her ne olursa olsun aşkı inkâr eden biriymiş gibi görünmeye devam eder. Bu sırada genç kızın karşısına çekici, karşı konulmaz bir talip çıkar. Kev ya şimdi harekete geçecektir ya da asla. Fakat önce kaderine dair tehlikeli bir sırla yüzleşmesi gerekmektedir, aksi takdirde âşık olduğu kadını sonsuza dek kaybedecektir.

Yorumum: Lisa Kleypas geç tanıştığım ama çok sevdiğim bir yazar oldu benim için. Yazarın Süs Bitkileri serisini bitirmiştim ama Hathaways serisi için son kitabın çıkmasını beklemiştim. 

Vazgeçmem Senden kitabına iki kere en baştan başladım ve bir şekilde okuyamadım, yarım kaldı. Kitabı bitirip, seriye devam etmek istediğimden bu sefer gözümü kararttım ve en baştan başlayarak tekrar okudum kitabı. Şimdiye kadar 6 tane Lisa Kleypas romanı okudum ve en çok açık ara farkla bu kitabı beğendim.

Ahh Merripen sen ne farklı bir adamsın! Bir anda buz gibi bakışlara sahip korkutucu bir adam olabilirken, bir anda tutkulu bir aşık olabiliyorsun. :p

Tangled #1: Karmakarışık - Emma Chase

Kitap Adı: Karmakarışık

Kitabın Orijinal Adı: Tangled

Yazar Adı: Emma Chase

Seri Adı: Tangled

Seri Sıralaması: 1/4 + 1 novella

Türü: Günümüz Aşk, Romans

Yayınevi: Ephesus Yayınları

Sayfa Sayısı: 433

Basım Tarihi: 2015

Puanım: 3/5

Arka Kapak Yazısı: Zengin, yakışıklı ve kendini beğenmiş Drew Evans ile güzel, zeki ve hırslı Katherine Brooks buluştuğunda işlerin karmakarışık hale gelmesi şaşılacak bir şey değildir.

Drew Evans'ın işi, milyon dolarlık anlaşmalar yapmak ve New York'un en güzel kadınlarını tek bir gülümsemeyle baştan çıkartmaktır. Peki, öyleyse neden yedi gündür evden dışarı çıkmıyor? Neden mahvolmuş, sefil bir halde ve depresyonda? Ona sorduğunuzda size sebebinin grip olduğunu söyleyecektir fakat hepimiz bunun doğru olmadığını biliyoruz.

Katherine Brooks, Drew'un babasının yatırım bankacılığı firmasında işe başladığı anda gösterişli playboyun hayatındaki her alanın bir karmaşaya sürüklenmesine sebep olmuştur. Profesyonel alandaki yarışları Drew'un cesaretini kırıyor, Katherine'e karşı hissettiği çekim dikkatini dağıtıyor ve onu yatağa atma girişimlerindeki başarısızlığı ise tamamen sinirlerini bozuyordur.

Nasıl oluyordu da kadının biri çıkıyor ve ağzı iyi laf yapan çapkın bir adamı mahvolmuş, umutsuz biri haline getirebiliyordu? Hayatta asla sahip olmak istemediği tek şeyi gerçekleştirerek.

'Karmakarışık' dünyada en çok kullanılan kitap sitesi Goodreads'de yapılan oylamalar sonucu 2014'ün en iyi çıkış yapan kitabı seçilmiştir.

Yorumum: Ephesus Yayınları’ndan çıkan Karmakarışık kitabı ilk çıktığından beri dikkatimi çeken bir kitaptı. Uzun zamandır okumayı planlıyordum ancak bir türlü fırsat bulamamıştım. Benim için kitapta öne çıkan tek şey erkek karakterin ağzından anlatım olmasıydı.

Drew, son derece açık sözlü, çapkın, asla bir kadınla iki kez beraber olmayan bir adamdır. Bir gün talihinin döneceğinin ve aşık olacağının farkındadır ama o zamana kadar gününü gün etme planlarındadır. 

“Selam, Drew. Bir şeye mi ihtiyacın vardı?” diye soruyor sahte bir iyimserlikle.

Parmaklarını, iki devasa kitap kapağının üzerinde ritmik olarak tıkırdatıyor. “Mesela… yardım? Tavsiye? Halk kütüphanesini nasıl bulacağına dair bir yol tarifi?

“Yok, böyle iyiyim.”

“Ah! Tamam öyleyse. Sonra görüşürüz.” Bu sözlerle önünde yükselen edebi dağın ardından kayboluyor.

Brooks – iki.

Evans – sıfır.

Kate ise on bir senedir aynı erkekle beraber olan, nişanlı, son derece çekici bir kadındır. Ve Drew bu kadına tutulmuştur! Onu elde etmek içinse elinden geleni yapacaktır.

Ve burada çalışıyor. Benim asla ama asla işi pişirmeyeceğime söz verdiğim ofisimde. O sıcacık, yumuşacık eli elimi sıkarken avucuma tam oturuyor ve aynı anda kafamdan iki düşünce geçiyor.

Birincisi: Tanrı benden nefret ediyor. İkincisi: Hayatımın büyük bölümünde çok ama çok yaramaz bir çocuk oldum ve bu da hatalarımın karşılığı. Karma. Karma hakkında ne derler bilirsiniz, değil mi?

Aynen öyle. Karma lanet olası bir sürtüktür.

Bataklık Meleği - Laura Landon

Kitap Adı: Bataklık Meleği

Kitabın Orijinal Adı: Intimate Surrender

Yazar Adı: Laura Landon

Türü: Historical Romance

Yayınevi: Aspendos Yayınları

Sayfa Sayısı: 350

Basım Tarihi: 2014

Puanım: 3/5

Arka Kapak Yazısı: Öfkesinin altında, olanlara ne kadar sinirlendiğini odadaki herkes anlayana dek, yapmak istediği şey açıktı. Belli ki Hannah'ı kolundan tuttuğu gibi odadan çıkarmak istiyordu. Onun daha ileri gitmesini engellemek için umutsuzca bir istek duyuyordu. Hannah'ın birbirlerinden ne kadar farklı olduğunu kanıtlamak için kendini sattığını biliyor ve bunu engellemek istiyordu.

Gizli Bir Skandal
Hannah Bartlett, masumiyeti babasının evlerine çağırdığı bir rahip tarafından çalındığında ve evinden uzaklaştırıldığında henüz on beş yaşındaydı. Tek başına kaldığı sokaklarda hayatta kalabilmek için asla hayal edemeyeceği bir hayatın içine girdi. Şimdiyse, Madam Genevieve -Londra'nın en ünlü genel evinin sahibesi- olarak genç kızları sokaklardan ve kötü kaderlerinden korumak için hayatını adamaya hazır.

Beklenmedik Bir Cazibe
Papaz Rafe Waterford, katıldığı bir parti sırasında karşılaştığı Hannah'ın güzelliğinden anında etkilenir. Hannah, Rafe'in tüm ısrarlarına rağmen onunla birlikte olmayı reddetmektedir. Çünkü, Rafe bir papazdır ve Hannah'la yaşadıkları tutkulu ve büyüleyici o aşkı unutmamakta ısrarcıdır.

Yorumum: Laura Landon uzun zamandır okumak istediğim bir yazar. Yazarın şimdiye kadar üç kitabı Türkçe’ye çevrildi  ancak ben şansımı son çıkan kitapla denemek istedim. Bataklık Meleği’ne ilk başladığım zaman sevmiştim ve puanımı daha yüksek verecektim. Ancak, okudukça kurgudaki bazı olaylar yordu beni.

Hannah arkadaşının yüzüne baktı. “Korkacak bir şey yok. Kalbim, vücudumun canlı kalmasını ve hareket etmesini sağlayacak kadar güçlü bir şekilde atıyor. Geri kalan her şey içinse öldü. Bir insan, özellikle de karşı cinse, ilgi duyma yeteneğini on beş yıl önce toprağa gömdüm.”

Perfectly Matched #1: Çapkın Düşler - Christine Bell

Kitap Adı: Çapkın Düşler

Kitabın Orijinal Adı: Dirty Trick

Yazar Adı: Christine Bell

Seri Adı: Perfectly Matched
Seri Sıralaması: 1/2

Türü: Günümüz Aşk, Romans

Yayınevi: Nemesis Kitap

Sayfa Sayısı: 272

Basım Tarihi: 2015

Puanım: 4/5

  

Arka Kapak Yazısı: Bir çöpçatanlık şirketinin sahibi olan Grace Love, eski erkek arkadaşının kalbinde açtığı yaraları, müşterilerine ruh eşlerini bulmalarında yardım ederek sarmaya çalışmaktadır. Ortağı Serena'nın desteğiyle yeni ilişkilere yelken açmaya çalışsa da, aslında kendini güvende hissettiği tek yer, komşusu Trick'in yanıdır. Ancak birçok insana ruh eşini bulmuş olan Grace, Trick gibi bir çapkının ona istediklerini veremeyeceğinin farkındadır.

Trick Mathews, Grace ile tanıştığından beri kazanova hayatına bir son vermiştir. Ancak tüm çekiliciliğine ve yakışıklılığına rağmen, Grace onu bir türlü fark etmiyordur. Onun dikkatini çekebilmek için tehlikeli bir plan yapan Trick, kendine sahte bir kimlik yaratır ve Grace'i kendine âşık etmeye çalışır. Oldukça masum duygularla ortaya çıkan bu plan, ya Grace'in korkularını güçlendirip onu Trick'ten uzaklaştıracaktır ya da kırılmış kalbini onarıp yeniden âşık olmasını sağlayacaktır.

Yorumum: Ne zaman yeni bir Christine Bell kitabının çıkacağını görsem Whatsapp’daki emojiler gibi gözlerim kalp kalp olur :D Aslında yazarın kitaplarını çıkar çıkmaz okurum ama Çapkın Düşler’i biraz elimde beklettim.

 Anneannem ne derdi? Muhtemelen, "Bir nine gibi ne duruyorsun burada? Şu taş gibi erkeği tut yakasından ve hiç bırakma," derdi.

Kitabımız klasik bir Christine Bell tarzı. Sayfa sayısı az ama kendi içinde dolu dolu bir kitap.

Trick ilk gördüğü andan beri Grace’e karşı bir şeyler hissetmektedir. Hatta genç kızı hemen tavlama girişimine girmiş ancak onun diğer kadınlardan farklı olduğunu görünce kendisini tanıması için arkadaş olma yoluna gitmiştir. Belki böylece Grace çapkın Trick’in iç yüzünü görüp, onu sevebilecektir.

Bloodlines #2: Altın Zambak - Richelle Mead

Kitap Adı: Altın Zambak

Kitabın Orijinal Adı: The Golden Lilly

Yazar Adı: Richelle Mead

Seri Adı: Bloodlines
Seri Sıralaması: 2/6

Türü: Genç-Yetişkin, Fantasttik

Yayınevi: Artemis Yayınları

Sayfa Sayısı: 488

Basım Tarihi: 2014

Puanım: 4/5

  

Arka Kapak Yazısı: Aşk, Sydney'yi çağırıyordu.
Kalbine mi, yoksa ait olduğu dünyaya mı?
İhanet edecekti?

Sydney Sage bir Simyacı. Büyüyle uğraşan, insan ve vampir dünyaları arasında köprü görevi gören bir grubun üyesi. Simyacıların asıl görevi vampirlerin sırlarını korumak. Bir de insanların hayatlarını.

Sydney'nin en büyük hayali üniversiteye gitmekti, ama onun yerine, kendini Palm Springs, California'daki gösterişli bir yatılı okulda buldu. Moroi Prensesi Jill Dragomir'i, Moroi Sarayı'nı iç savaşa sürüklemek isteyen saldırganlardan korumakla görevlendirilmişti. Eski hataları yüzünden bir zamanlar gözden düşen Sydney, artık sadakati ve itaatkarlığıyla herkese örnek gösterilen bir Simyacı'ydı.

Ancak Sydney, Jill, Eddie ve özellikle de Adrian'la yakınlaştıkça, eski Simyacı inançlarını, aile kavramını ve gerçek aidiyet duygusunu sorgulamaya başlayacaktı.

Ona her konuda uyan, hoş, akıllı Brayden'la yakınlaşması da zaten karışık olan aklını iyice karıştıracaktı.

Brayden ne kadar kusursuz görünse de, Sydney, kalbinde başka birinin olduğunu hissetmeye başlamıştı. Hem de ona yasak biri.

Şok edici bir sır bütün vampir dünyasını altüst etmek üzereyken Sydney'nin sadakati her zamankinden zor bir sınavdan geçecekti.

Sydney hayatı boyunca ona öğretilen ilkelere ve kanunlara mı uyacaktı, yoksa içgüdülerinin sesine mi kulak verecekti?

Simyacılara mı güvenecekti, yoksa kalbine mi?

Yorumum: Yazarın tarzını bildiğim için seri bitmeden kitaplarına başlamak istememiştim ama ilk kitaba dayanamamıştım. Şimdi hem seri tamamlanmış hem de hepsi elimde varken artık okumanın zamanı geldi diye düşüyorum. 

Altın Zambak, Kan Bağı'nın bittiği yerden devam ediyor. Sydney ve tayfasının Jill'i korumak birinci görevi olsa da Strogoi'ler hakkında ilerleme sağlamak açısından yapılan deneyler de önem teşkil etmekte. Özellikle de bu deneylerde Sdyney'in ayrı bir önemi vardır.

Sonya kaşlarını çattı.

"Şeker hasta mısın yoksa?" diye sordu bana.

"Hayır," dedi Adrian, "ama Sage bir kalorinin kendisini çok zayıftan normal zayıfa dönüştüreceğine inanıyor. Ne trajedi ama!"

"Hey," dedim. "Sen de bir saatini sigarasız geçirmenin trajedi olduğunu düşünüyorsun."

"Azmimi sorgulama Sage. Bugün iki saat boyunca bir tane bile içmedim."

"Bana yirmi dört saat boyunca içmediğini gösterirsen belki o zaman etkilenebilirim."