26 Kasım 2015 Perşembe

Red Quenn: Kızıl Kraliçe - Victoria Aveyard



Kitap Adı: Kızıl Kraliçe
Kitabın Orijinal Adı: Red Queen
Yazar Adı: Victoria Aveyard
Seri Adı: Red Quenn
Seri Sıralaması: 1/4+ 2 novella
Türü: Genç-Yetişkin, Fantastik, Distopya
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 392
Basım Tarihi: 2015
Puanım: 2/5

 

Arka Kapak Yazısı: İnsanların Kana Göre Sınıflara Ayrıldığı, Bir Düzen… Büyülü, Tanrısal Yetenekleriyle Diğerlerine Hükmeden Gümüşler, Onların Gölgesinde Hayatta Kalmaya Çalışan, Sıradan Kızıllar… İktidar Tehlikeli Bir Oyundur. Peki, Kazanmak İçin Ne Kadar Kan Kaybetmek Gerekir? Kanla Bölünmüş Bir Dünyada, Kazananı Belirsiz Bir Varoluş Mücadelesi…

Mare Barrow'un dünyasında kanın rengi, varoluşun biçimini belirlemektedir. Doğaüstü yeteneklerle donatılmış Gümüşler, köle gibi çalıştırdıkları ve savaşta ölüme gönderdikleri Kızıllara hükmetmektedir.

Yoksul bir Kızıl kasabasında yaşayan on yedi yaşındaki Mare, talihsiz olaylar sonucu bir Gümüş sarayında çalışmaya başlar. Ancak Kızılların başkaldırı hareketini örgütleyen Kırmızı Muhafızlar'ın davasını ateşleyecek kıvılcımın kendi parmaklarının ucunda ol-duğunu fark edince bambaşka bir oyunun ortasında kalır. Yalanlar üzerine kurulu bir düzende Kızılların Gümüşlere, bir prensin diğer prense ve Mare'nin kendi kalbine karşı mücadele ettiği bu tehlikeli oyunda tek mutlak gerçek, ihanettir.

Yorumum: Tüyap Kitap Fuarı'ndan aldığım kitaplardan okuduğum ikinci kitap Kızıl Kraliçe. Kitap ne yazık ki beklediğim gibi çıkmadı. Duyurulduğu günden beri çıkması için gün sayıyordum ve fuarda pahalı olmasına rağmen beklediğim için aldım. Ama kitap bir on gün elimde süründü. 

“Ama bu bir masal, hatta rüya bile değildi. Bu bir kabus. Hayatım boyunca kilit altına alınacak ve başka biri olmaya zorlanacaktım. Onlardan biri olacağım. Bir kukla. İnsanları mutlu, sessiz ve ayaklar altında tutmaya yarayan bir gösteri.”

 

Distopya türünü severim ve konusunu beğendiğim kitapları da okurum. Kızıl Kraliçe de onlardan biriydi. Okumaya başladığım zaman yazarın yarattığı Kızıl ve Gümüş dünyalarını ve ayrımları çok hoşuma gitti. Hatta ilk 80 sayfa için çok güzel gidiyor diye de düşünmüştüm. Ancak ilerledikçe kitabın aşk kısmında, Mare’in gel gitlerinden tutun da kararsız kalmalarına kadar hiçbir şeyi sevmedim.

“Ben, Gümüş denizinin ortasında kalmış bir Kızıl kızdım ve kimse için üzülme lüksüm yoktu. Özellikle de bir yılanın oğlu için.”


Fantastik kısma geldiğimde ise Beni Seç kitabına benzeyen kısımları hiç sevmedim ki ben zaten o seriyi de beğenmemiştim. Hatta distopik evlendirme programı diye bahsetmiştim seriden. İki prens bir sürü kız. Bilmiyorum benim hoşuma giden şeyler değil bunlar. Zaten Mare’in davranışları burada devreye giriyor. Ben en çok haneleri ve hanelerin kendilerine özgü olan fantastik özelliklerini sevdim. Ama beğenmediğim kısımlar sevdiklerimin önüne geçti.

“Masallarda fakir kız prenses olduğunda gülümserdi. Bense bir daha gülümseyebileceğimi sanmıyordum.”

Kızıl Kraliçe Seri Sıralaması
0,1. Quenn Song
0,2. Steel Scars
1.      Kızıl Kraliçe (Red Queen)
2.      Glass Sword
3.      Bilinmiyor (Beklenen çıkış tarihi 2017)
4.      Bilinmiyor (Beklenen çıkış tarihi 2018)

Ben seriye devam etmeyi düşünmüyorum. Olur da okursam kitapevlerinden birine gittiğimde içini karıştırırım. :p Beni Seç serisini sevdiyseniz Kızıl Kraliçe’yi sevebilirsiniz. Çünkü ana temanın bir kısmı aynı. 

Not 1: Blogumda yorumladığım tüm kitapların listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Not 2: Bu yazıyı “kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!

Herkese bol kitaplı günler!!

5 yorum:

  1. Siteniz gerçekten çokk iyi bi kitap tutkunu olarak takibinizdeyim bundan sonra.

    YanıtlaSil
  2. bu serinin kitapları birbirinin devamı şeklinde mi yoksa her kitapta farklı kişinin hikayesi mi anlatılıyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devamı şeklinde. Aynı karakterler ve olaylar kaldığı yerden devam ediyor.

      Sil
  3. Beni seç serisini beğenmemiş olsam da ben bu kitap hakkında ki yorumlarına katılmıyorum. Galiba biraz düşünce açısından zıt kaldık. Sıradan vıç vıç aşklar yerine ikilem de kalan kendini ve olanları anlamaya çalışan Mare bir anda aşkını seçmesi saçmalık olurdu.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...