15 Eylül 2014 Pazartesi

Çirkin Güzel Önokuma + Yazarın Yazım Hayatı

Çirkin Güzel Önokuma





Aslıhan Akagöz bir wattpad yazarı. İlk basılan kitabı da Çirkin Güzel. Onun dışında wattpad’de yayınlamış olduğu kitaplar:

Senden Bebek İstiyorum – Tanıtım
33 bölüm ve 238 sayfa


‘’Bu isteğin hiç mantıklı değil...’’diyerek ayaklandı Yiğit...’’Her istediğin hemen olamaz babaanne!’’ ‘’Sen de mi böyle düşünüyorsun Mert?’’ Mert’in bakışlarının parladığını gördüğünde, duyacağı cevabın hiç hoşuna gitmeyeceğini biliyordu Yiğit. ‘’Ben isteğini yerine getireceğim Babaanne...’’ Yiğit Mert’e ‘Kafayı mı yedin sen?’ bakışını atarken, Pakize hanımın yüzünde halinden memnun bir gülümseme belirdi. ‘’Bu demek oluyor ki mirasımı Mert’e bırakacağım...Ne de olsa senin bir çocuk sahibi olmak gibi bir niyetin yok oğlum...’’ Yiğit bakışlarını oda da ki iki kişinin üzerinde gezdirdikten sonra, Mert’in yüzünde sabitledi. Genç adamın yine kendisine karşı bir oyun oynadığını biliyordu. Mert, sırf Yiğit’i bir konuda daha yenebilmek için kabul etmişti böyle birşeyi. Tek niyeti Yiğit’i her konuda alt edebilmekti. Peki Yiğit buna izin verecek miydi? Mert’in kendisini alt etmesine göz yumacak mıydı? ‘’Peki babaaanne..Ben de kabul ediyorum...’’ Pakize hanım gülümseyerek ‘’Harika...İlk kim kucağıma bir torun verirse, bütün servetim onundur...’’dedi.

Ne Olacak Halim – Tanıtım
48 bölüm 109 sayfa


''33 yaşına yeni girmiş genç bir kadın. 15 yıl önce arkasında bırakıp, terk ettiği kasabasına ve geçmişine, aldığı kötü bir haber sebebiyle geri dönmeye karar veriyor. Peki ya, 15 yıl önceki gibi bulabilecek miydi, ardında bırakmış olduğu sevdiklerini ve sevdiğini?...’’

Aşk: Kör Kuyu - Tanıtım
62 bölüm 206 sayfa 


Aynadaki görüntüsüne baktı derin bir iç çekerek…Evet, çok güzel olmuştu..Ama güzel olan sadece dış görüntüsüydü..Içi...içi ne haldeydi kimsenin bir haberi yoktu işte…Hala göz yaşları akmak için göz pınarlarını zorlarken, nasıl sahte bir gülümseme takınacaktı yüzüne acaba? Bunun olduğuna inanamıyordu…Üzerindeki krem rengi, oldukçça pahalı elbiseyi elleriyle parçalamamak icin kendini zor tutuyordu şimdi.. O anda oda kapısının tıklatıldığını duyarak, arkasına doğru döndü…Işte oradaydı..Çocukluğundan beri tüm hayallerini süsleyen adam, tam karşısındaydı… - ’’Abim sana bakmamı rica etti benden…Aşağıya inmenin zamanı geldi…’’ Işte o an, hayal ettiklerinin ömür boyu hayal olarak kalacağindan bir kez daha emin oldu, çünkü birazdan başka bir adamla nişanlanacaktı...Sevdiği adamın abisiyle nişanlanıyordu…



Bir Damla Aşk
80 bölüm 339 sayfa


Karşısındaki adamın gözlerinin içine baktı onu anlamaya çalışarak...Ama bir türlü başaramıyordu bunu..Anlayamıyordu işte onu.. ‘’Unut gitsin...’’dedi belkide bininci kez...Demesi kolaydı belki de, kendisi için uygulaması imkansızdı işte. Genç adam’a unut diyordu ama kendisi nasıl unutacaktı bilmiyordu genç kız...İlk aşkını, ilk erkeğini ve hatta...Aklına gelenle gözlerini acı içerisinde yumdu...Herşey çok güzel olabilirdi oysa...Mutlu olabilirlerdi..Eğer sevdiği kadar sevilseydi! ‘’Unutamayacağımı biliyorsun...Benimle evlenmeni istiyorum’’ dedi adam..Ve sesi hiç olmadığı kadar kararlı çıkıyordu bu sefer... Mavi gözlerini tekrar adamın yakışıklı çehresine dikti. Neden ısrar ediyordu ki sanki bu kadar? Sevmediği ve hiç bir zamanda arkadaşça duygulardan fazlasını beslemeyeceği bir kızla neden evlenmek istiyordu..Sırf o sebep yüzündense, evlenmeden de halledilebilirlerdi o sorunu... ‘’Evlenmeyeceğim...’’ Oturduğu yerden hızla kalkarak, çantasını eline aldı...’’Seninle olmakla büyük bir hata yaptım, evet haklısın...Ama bundan daha da büyük bir hata yaparak, sırf vicdanını rahatlatmak isteyen bir adamla evlenmeyeceğim...Kalbinde bana karşı bir damla aşk bulunmayan bir adamla evlenmeyeceğim...’’ Bu son sözlerinden sonra hızlı adımlarla ayrıldı cafe’den genç kız. Daha genç adam’a sırtını döner dönmez, süzülmeye başlamıştı inci taneleri yanaklarından. Elinde değildi...Çok seviyordu..Herşeyden çok..Ama olmazdı...Onun başkasını sevdiğini bilirken, onunla evlenemezdi...

Bir Aşkta İki Cambaz
21 bölüm 120 sayfa


‘’Burak Bey, Füsun Önal’ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?’’ Nikah memurunun yinelediği sorusuyla, bakışları bu sefer konukların bulunduğu bölüme kaydı. Ve orada kendisine yüzündeki zafer gülümsemesiyle bakan kadını buldu. Nasıl da kendinden emindi genç kız. Burak’ı köşeye sıkıştırmayı başardığı için kendisiyle gurur duyuyor olmalıydı. ‘’Burak Bey, tekrar soruyorum. Füsun Hanım’la evlenmeyi kabul ediyor musunuz?’’ Bakışlarını bu seferde kendisine endişeyle bakan annesi ve babasına çevirdi. Sanırım bu işin sonunda en çok onları hayal kırıklığına uğratmış olacaktı. Aslında şimdi düşününce, bu ne ilk nede sondu. Burak hiçbir zaman anne ve babasının uslu, efendi, örnek çocuğu olmayı başaramamıştı. Sonra bakışları tekrar yanındaki gelini buldu. Artık onun endişesi gözlerinden okunabilecek kadar barizdi. Ona karşı içinde büyük bir suçluluk duygusu hissetmeden edemiyordu. Bu duygunun, onu ilk kez bir başkasıyla aldattığında değil de, şimdi tam nikah masasına oturmuşlarken kendisini hissettirmesi de oldukca ironikti. ‘’Burak?’’diye fısıldayan kadına özür dileyen bir bakış attı. Sonra tekrar bakışlarını konukların arasındaki kadına çevirdi. Gözlerini onun gözlerinden bir saniye olsun ayırmadan, sonunda nikah memurunun o bilindik sorusuna cevap vermeyi başardı. ‘’Hayır, kabul etmiyorum.’’ Ve bu yüzden cehennemde yanacağını biliyordu. ‘Hem de Seval’in cehenneminde’ diye tamamladı düşüncelerini...



Not 1: Blogumda yorumladığım tüm kitapların listesine buradan ulaşabilirsiniz. 

Not 2: Bu yazıyı “kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...