Kitap Adı: Kralların Yolu
Kitabın Orijinal Adı: The
Way of Kings
Yazar Adı: Brandon Sanderson
Türü:
Fantastik, Epik
Yayınevi: Akılçelen Kitaplar
Sayfa Sayısı: 912
Çıkış Tarihi: 2014
Puanım:
5/5
Arka Kapak Yazısı: Son Issızlık'tan önceki
günlerin özlemini çekiyorum.
Elçiler'in bizi terk etmesinden ve Parlayan Şövalyeler'in bize karşı dönmesinden önceki çağın. Dünyada hâlâ büyünün ve insanoğlunun kalbinde de onurun olduğu zamanın...
Dünyayı ele geçirdik ve sonra da onu kaybettik. Görünüşe göre insan ruhu için hiçbir şey zaferin kendisinden daha zorlu değil.
Yoksa o zafer, en başından beri bir aldatmacadan başka bir şey değil miydi? Onlar ne kadar zorlu savaşırsa, direnişimizin de o kadar güçlendiğini mi fark etti düşmanlarımız? Belki de ısı ve çekicin sadece daha kaliteli kılıçları mümkün kıldığını gördüler. Ama çeliği yeteri kadar uzun bir süre boyunca bırakırsan, eninde sonunda paslanıp gider.
İzlediğimiz dört kişi var. Birincisi hekim, tıbbı bir kenara bırakıp içinde bulunduğumuz dönemin en vahşi savaşında bir asker olmaya zorlanmış. İkincisi öldürürken ağlayan bir katil, bir suikastçı. Üçüncüsü yalancı; bir hırsızın kalbi üstüne bir âlimin cübbesini giymiş genç bir kadın. Sonuncusu ise bir yüceprens, yani savaş açlığı tükenirken gözleri geçmişe açılmış olan bir savaş beyi.
Dünya değişebilir. Dalgabağlama ve Kırıkkullanma geri dönebilir; antik çağların büyüleri tekrar bizim olabilir. Bu dört kişi bunun anahtarı. Bir tanesi bizi kurtarabilir. Ve bir tanesi de bizi yok edecek.
"Bir roman yazarının liderlik mekanizmasını ve sevginin insan kalbine nasıl kök saldığını böylesine etkili bir şekilde anlatması sık görülen bir durum değil. Sanderson şaşırtıcı derecede zeki bir adam."
-Orson Scott Card-
"Kitaba bayıldım. Başka bir şey söylemeye gerek var mı?"
-Patrick Rothfuss-
The New York Times Çok Satanlar Listesi'nden Rüzgârın Adı'nın yazarı
Elçiler'in bizi terk etmesinden ve Parlayan Şövalyeler'in bize karşı dönmesinden önceki çağın. Dünyada hâlâ büyünün ve insanoğlunun kalbinde de onurun olduğu zamanın...
Dünyayı ele geçirdik ve sonra da onu kaybettik. Görünüşe göre insan ruhu için hiçbir şey zaferin kendisinden daha zorlu değil.
Yoksa o zafer, en başından beri bir aldatmacadan başka bir şey değil miydi? Onlar ne kadar zorlu savaşırsa, direnişimizin de o kadar güçlendiğini mi fark etti düşmanlarımız? Belki de ısı ve çekicin sadece daha kaliteli kılıçları mümkün kıldığını gördüler. Ama çeliği yeteri kadar uzun bir süre boyunca bırakırsan, eninde sonunda paslanıp gider.
İzlediğimiz dört kişi var. Birincisi hekim, tıbbı bir kenara bırakıp içinde bulunduğumuz dönemin en vahşi savaşında bir asker olmaya zorlanmış. İkincisi öldürürken ağlayan bir katil, bir suikastçı. Üçüncüsü yalancı; bir hırsızın kalbi üstüne bir âlimin cübbesini giymiş genç bir kadın. Sonuncusu ise bir yüceprens, yani savaş açlığı tükenirken gözleri geçmişe açılmış olan bir savaş beyi.
Dünya değişebilir. Dalgabağlama ve Kırıkkullanma geri dönebilir; antik çağların büyüleri tekrar bizim olabilir. Bu dört kişi bunun anahtarı. Bir tanesi bizi kurtarabilir. Ve bir tanesi de bizi yok edecek.
"Bir roman yazarının liderlik mekanizmasını ve sevginin insan kalbine nasıl kök saldığını böylesine etkili bir şekilde anlatması sık görülen bir durum değil. Sanderson şaşırtıcı derecede zeki bir adam."
-Orson Scott Card-
"Kitaba bayıldım. Başka bir şey söylemeye gerek var mı?"
-Patrick Rothfuss-
The New York Times Çok Satanlar Listesi'nden Rüzgârın Adı'nın yazarı
Yorumum: Kralların
Yolu, epik fantastik türünde yazılmış harika bir kitap. Brandon Sanderson’ın hayalgücüne hayran
kalmamak elde değil. Yarattığı dünya, isimler, ırklar…
Kitaba ve o dünyaya
dair en çok sevdiğim şey haberleşme sistemiydi. Cep telefonu değil, ankesörlü
telefon değil, duman ise hiç değil. Kuşlar mı? Yok yok o da değil. Nasıl mı?
Merak ediyorsanız kitabı okumalısınız, bir şey yazmayacağım. :)
Kaladin, bir köle. Hem de
bir hekim ve askerken bu konuma düşmüş bir adam. Yaşam mücadelesine hayran
kaldım. Köleyken bile başkalarının yaşamını kurtarmaya çalışan cesur bir adam. Kitaptaki
favorim tabiî ki de Kaladin. Ama öyle dış görünüş olarak yakışıklı bir adam
beklemeyin. Kaladin çelimsiz bir köle ama onun yüreği gözünüzde öyle bir yere
yükseltiyor ki işte favori karakterim bu dedirtiyor.
Shallan, alim olmak için
prensesin himayesine giren genç bir kız. Aslında amacı çok daha farklı. Prensesten
çalması gereken bir şey var. Evi ve ailesinin hayatta kalmasını sağlayacak tek
nesneyi çalmalı. Ama prensesle vakit geçirdikçe ikilime düşmektedir.
Szeth, usta bir katil. Patronları
ne derse onu yapan bir adam. Beyaz kıyafetleri ile ölüm saçmakta ve yüksek
mevkilerdeki kişileri öldürmektedir.
Dalinar, bir berrakbey.
Yeğeni kral olan bir yüceprens. Uzun süren savaştan bıkmış artık evinde olmak
isteyen bir adam.
Olaylar bu dört ana
karakterin çevresinde olmakla beraber birçok da yan karakterde vardır. Kitapta her
bölümde farklı bir ana karakterin hikayesi anlatılmaktadır.
Seri 10 kitaptan oluşmaktadır
ve ilk iki kitabı çıkmıştır. Yazar serinin devamını yazmaktadır.
Seri
sıralaması
1. Kralların Yolu – The Way of Kings
2. Words
of Radience
3. Skybreaker
Diğer kitapların
isimleri bilinmemektedir. Seri hakkında ayrıntılı bilgi için ikizimin yazısını
okuyabilirsiniz.
Kitap içi çizimler,
harita ve açıklamak kitabı destekleyici yöndeydi. Çizimler için Fighting
bloguna bakabilirsiniz.
Kralların Yolu, zaman
mefhumunu yitireceğiniz yegane serilerden biri. Bazen bir kitabı okurken o
kitabın sizde yerinin ayrı olacağını hissedersiniz. Yüzüklerin Efendisi’nden
sonra epik fantastik türünde bu kadar çok sevdiğim bir kitap olmamıştı. Fırtına
Işığı serisinin ben de apayrı bir yeri oldu.
Herkese bol kitaplı günler!!
Herkese bol kitaplı günler!!
http://gevezekitapkurdu.blogspot.com/2014/06/sonunda-mimlendim.html
YanıtlaSilmimlendiniz :)