13 Şubat 2017 Pazartesi

Şanslı Liman Serisi #1: Aşka Yolculuk - Jill Shalvis

Kitap Adı: Aşka Yolculuk
Kitabın Orijinal Adı: Simply Irresistible
Yazar Adı: Jill Shalvis
Seri Adı: Şanslı Liman Serisi
Seri Sıralaması: 1/12 + 5 novella
Türü: Günümüz Aşk, Romans, Yeni-Yetişkin
Yayınevi: Nemesis Kitap
Sayfa Sayısı: 325
Basım Tarihi: 2014
Puanım: 4,5/5



Arka Kapak Yazısı: Şanslı Liman serisiyle tanışın. Hayal kırıklığı, yeni başlangıçlar için yeşeren umutlar, eğlence, heyecan ve aşk bu kasabada sizleri bekliyor.

Maddie Moore Los Angeles'daki hareketli hayatının en önemli parçası olan sevgilisini ve işini kaybeder. Hayatındaki boşluğu bir daha hiç dolduramayacağını düşünürken, çok fazla tanıma imkanı bulamadığı annesinden kendisine ve farklı şehirlerde yaşayan iki kız kardeşine bir otelin miras kaldığını öğrenir.

Oteli görmek için Şanslı Liman kasabasına doğru yola çıkar. Yolda karşılacağı sürprizler ve Şanslı Liman, hayatına yepyeni bir yön verecek ve ona çok önemli bir şey öğretecektir: Aşk en beklenmedik anlarda gelir.

Yorumum: Jill Shalvis, tek bir kitapla bile yüreğinize dokunacak bir yazar. Özellikle de romans tarzındaki kitapları seviyorsanız sizi etkileyecek ve favori yazarınız olmaya aday olacak bir yazım tarzı var.

Ben genelde romans kitaplarında, küçük ada ya da kasabalarda geçen hayatları okumayı çok severim. Kimin ne yaptığı anında herkesçe duyulan, bol dedikodulu hayatlar! Bu nedenle Şanslı Liman Serisi tam benlik bir seri. (Kih, kih, kih...)

Maddie'nin annesinden dolayı iki tane kız kardeşi vardır. Çok görüşmeyen bu üçlü, anneleri ölünde onlara miras kalan bir otel sayesinde bir araya gelirler. Chloe ve Tara'nın oteli işletme gibi bir çabası yokken, Maddie tam tersi burada kalıp otelle ilgilenmek istemektedir. Çünkü genç kadın hem sevgilisinden ayrılmış hem de işini kaybetmiştir. Bu otel onun için çok önemlidir. Karşısına çıkan yakışıklı ve kafa karıştırıcı bir adam olan Jax Cullen'ı da unutmamak gerekir.

12 Şubat 2017 Pazar

The Mortality Doctrine #1: Oyun Ustası - James Dashner

Kitap Adı: Oyun Ustası  
Kitabın Orijinal Adı: The Eye of Minds
Yazar Adı: James Dashner
Seri Adı: The Mortality Doctrine
Seri Sıralaması: 1/3 + 1 novella
Türü: Bilimkurgu, Distopya, Genç-Yetişkin
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 304
Basım Tarihi: 2016
Puanım: 4/5



Arka Kapak Yazısı: Sanal Ağ'a hoş geldiniz.

En çılgın hayallerinizin... ve en korkunç kabuslarınızın ötesinde bir dünya. Kim kurallara göre oynamak ister ki? Gerçek dünyadan kaçarak geleceğin sanal dünyasına sığınan Michael, Sanal Ağ'da arkadaşları Bryson ve Sarah'yla oyunlar oynayıp Derin'e gireceği günü beklemektedir. Ve yakın zamanda şahit olduğu bir olay sonrasında arkadaşının desteğine her zamankinden çok ihtiyaç duymaktadır.

Sanal Ağ Güvenliği genç oyuncunun kapısını çaldığında, oyuncular arasında dehşet saçan terörist Kaine'i bulmak için onun korsanlık yeteneklerini kullanmak istedikleri ortaya çıkar. Bu uğurda arkadaşlarıyla Yol'a adım atan Michael, fiziksel ve zihinsel mücadeleler sonucunda çok fazla kayıp, acı ve yorgunluk yaşayacaktır. Üstelik attığı her adımda, kafasını kurcalayan soru daha da belirginleşecektir: Bu evrende gerçek insan, kim sadece bir koddan ibarettir.

Yorumum: James Dashner, Labirent serisi ile sevdiğim yazarlar arasına girmişti. Yeni serisi çıkınca bu seriye de başlama kararı almıştım. Serinin ilk kitabı ise Fighting blogunun sahibeleri canlarım Esra ve Kübra'dan hediye <3

"Pekala. Sadece... Gözümüzü dört açalım ve tetikte olalım."
"Gözümüzü dört mü açalım?" diye tekrarladı Michael, alaycı bir tavırla. "Tetik de mi olalım? Ciddi misin?"
"Ne var?"
Michael kısa bir kahkaha patlattı.         "Sherlock Holmes gibi konuşuyorsun. Bir büyüteç de çıkaracak mısın? Belki bir pipo?

6 Şubat 2017 Pazartesi

Phoenix Island #1: Ölüm Adası - John Dixon

Kitap Adı: Ölüm Adası
Kitabın Orijinal Adı: Phoenix Island
Yazar Adı: John Dixon
Seri Adı: Phoenix Island
Seri Sıralaması: 1/2
Türü: Fantastik, Distopya, Genç-Yetişkin
Yayınevi: Go Kitap
Sayfa Sayısı: 462
Basım Tarihi: 2016
Puanım: 3,5/5



Arka Kapak Yazısı: Telefon yok. Mesaj yok. E-posta yok. İnternet yok. Kaçış yok.

On altı yaşındaki boks şampiyonu Carl Freeman, güçsüzleri yumruklarıyla savunmayı alışkanlık getirdiği için bir türlü beladan uzak duramaz. Kimsesi olmadığı için hayatı koruyucu aileler ile ıslahevleri arasında mekik dokuyarak geçen Carl, girdiği son kavgada rakiplerinin hepsini hastanelik edince çıkarıldığı mahkeme tarafından cezasını çekmek üzere dış dünyayla bağlantısı olmayan bir adaya gönderilir.

Burası bir evli, bir ailesi ve bir geleceği olmayan çocuk suçluların son durağıdır. Ülkenin uzak bir köşesine kurulmuş olan bu kamp kimsesiz çocuklara merhamet göstermeyen sadist eğitim çavuşları tarafından yönetilmektedir. On sekiz yaşına kadar burada mahkum edilen Carl kurallara uyup cezasını çektikten sonra hayatında yeni bir sayfa açmayı planlar, hatta burada yeni arkadaşlar edinip Octavia adındaki gizemi bir kıza aşık olur. Ama acımasız çavuşlar, yorucu eğitimler, ağır cezalar buz dağının yalnızca görünen kısmıdır. Burası aslında gidenin bir daha geri dönmediği, çocukların avlanarak ya da idam edilerek öldürüldüğü, kesimhane denilen gizli bir devlet laboratuarında denek olarak kullanıldığı bir ölüm kampıdır. Carl diğer çocuklar tarafından avlanmadan ya da kesimhaneye gönderilmeden önce buradan kaçıp dış dünyayı bu adanın varlığından haberdar etmek ve sevdiklerini kurtarmak zorundadır.

Yorumum: Adada geçen bu tarz kitapları pek bir severim. Özellikle türü ne olursa olsun, zorlu eğitim şartlarının olduğu kurgular ilgimi çeker. Ölüm Adası'da böyle bir kitaptı.

Carl, evden eve şehirden şehre taşınan, bir çok ebeveyn değiştiren bir çocuktur. Birçok kereler sorun çıkarmış ve hepsinden ceza almıştır. Ancak son yaptığından sonra onu farklı bir hapishaneye gönderirler. Burada her şey yasaktır ve adadan kurtulmak çok da kolay değildir.
Kendine yeni arkadaş ve düşmanlar edinen Carl için bu ölüm adasında yaşamak çok zor olacaktır. Özellikle ona kafayı fena takmış bir çavuş varken.

Kurguda yer yer psikopatça olarak tabir edeceğimiz olaylar vardı. Bu tarz distopyalar nedense daha çok ilgimi çekiyor. Benim gözümde distopyaların kurgusu sonuna kadar karakterleri zorlamalı. Bu bakımdan kitapta yer alan bazı olaylar beni rahatsız etmedi.

Bazen, diye düşündü Octavie, gerçeği bilmemek daha iyi.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...