13 Şubat 2013 Çarşamba

Kraliyet Kardeşleri Serisi: Aşk Hırsızı - Sabrina Jeffries



Kitap Adı: Aşk Hırsızı
Kitabın Orijinal Adı: In The Princes Bed
Yazar Adı: Sabrina Jeffries
Seri Adı:  Kraliyet Kardeşleri Serisi
Seri Sıralaması: 1/3
Türü: Historical Romance
Yayınevi: Epsilon Yayınevi
Sayfa Sayısı: 438
Çıkış Tarihi: Şubat/2010
Puanım: 8/10




Arka Kapak Yazısı: Katherine Merivale umutsuzca evlenmek ister fakat bunun için çocukluk aşkının ona evlenme teklif etmesini beklemektedir. Evlilik teklifini alana kadar kendisine miras kalan servete dokunması yasaktır. Bu yüzden, en son ihtiyacı olan şey, kötü bir şekilde ün salmış çapkın Alec Black'in aklını başından alan, nefes kesici bakışları ve öpücüklerinin bu evliliği riske atmasıdır.

Galler Prensi'nin üç gayrimeşru oğlundan biri olan Iversley Kontu Alec, borçlarını ödeyebilmek için kendisine gizlice varis bir eş aramaktadır. Tutkulu bir kadın olan Katherine adeta dualarının cevabı gibi ortaya çıkar ve Alec'in baştan çıkarmasına verdiği karşılık da, adamın ona sahip olduğundan emin olmasını sağlar. Fakat Alec, Katherine'in bir aşk evliliği yapmak istediğini bildiğinden içini kemiren düşüncelerden kurtulamaz... Acaba Katherine, Alec'in yalanlarını öğrendiği zaman neler olacaktır?

Yorumum: Sabrina Jeffries, severek takip ettiğim bir yazardır. Kendisini geç keşfettiğime üzülsem de serinin tamamını beklemeden okuyacağım için de seviniyorum.

Kitap üç üvey kardeşin (babaları Galler Prensi) bir araya gelmesi ve kendilerine Kraliyet Kardeşleri ismini vermeleri ile başlamaktadır. Alec, her ne kadar Kont olsa da aslında yoksul bir insandır. Babasından (üvey) kendisine sadece borçlar kalmıştır, bu nedenle bir varisle evlenmek zorundadır. Üvey kardeşlerinden evlenmek adına yardım ister ve kardeşleri de teklifi kabul eder.  Kardeşlerinden Byrne’dan kendisine bir varis olan gelin önermesini ister ve kardeşi de Bayan Katherine Merivale’yi önerir. Alec, baloda Katherine ile tanışmak için beklerken gözüne bir genç kız çarpar ve bir an önce onunla tanışmak ister. Aslında tanışmak istediği genç kız Bayan Katherine Merivale’nın tam kendisidir! Kat ise o sırada umutsuzca evlenme teklifi beklediği çocukluk arkadaşı Sör Lovelace ile dans etmektedir. Sör Lovelace’nin kızımıza neden evlenem teklif etmediğini ilerleyen sayfalarda yazar açıklamaktadır.


İkilimizin tanışma kısmını ayrıntılı olarak yazamayacağım ama komik ve samimi olduğunu belirteyim. İkilimiz Kat’in, Sör Lovelace’den evlenme teklifi alabilmesi için bir anlaşma yaparlar. Buna göre Alec, kızımıza balolarda, gezilerde vb. etkinliklerde eşlik edecek, Sör onları kıskanacak ve sonunda Kat’e evlenme teklifi edecektir. Anlaşma dışarıdan böyle gözükse de Alec’in amacı Kat’i kendisiyle evlenmeye karar vermesini sağlamaktır! Alec ve Sör Lovelace’nin birbirini kıskandıkları kısımları okumak güzeldi. Özellikle de Alec’in kıskandığı kısımlar!

Çünkü birkaç dakika önce kadının yüzündeki ifadeyi görmüştü. Aptal Lovelace onunla gelmesi için yalvarırken Kat de kalbi yerinden sökülmüş gibi görünüyordu. Ve ayrıca Alec’in içinde dalgalanan aptal huzursuzluk, onun hiç istemediği ve aslında daha önceden hissetmediği bir duygu olması sebebiyle de oraya gitmek istemiyordu.

Alec'in Kat'i kaybetme korkuları ve Kat'inde Alec'in birşeyler sakladığını hissettiği bir çok bölüm vardı. Alec'in en büyük korkusu olan Kat'in, Kont'un onunla serveti için evleneceğini öğrenmesiydi. Kat, bu bilgiyi öğrendiğinde neler olacak? Aslında kitapta en merak ettiğim kısım bu konudaki Kat'in tepkisiydi ki tam da tahmin ettiğim gibi oldu. 
 
Kitabı gayet başarılı buldum. Özellikle de çevirisi çok güzeldi ama kitabın kapağı! Hiç beğenmedim, arka kapak yazısına bakmadan önce kitabın bir historical romance olduğunu anlamak gerçekten zor!

Konu olarak ise beğenmediğim iki şey var. Birincisi; Alec’in, kızımızı evlenmeye mecbur bırakması. Çoğu tarihi aşk romanında böyle bölümler var ama Alec bunu sırf kıskançlık ve bir de kızımız varis olduğundan yaptığı için bana pek duygusuz geldi. Özellikle de yakalanmak için elinden geleni yapması da cabası! İkincisi ise; kızımızın annesinin, ikilimizi çok boş bırakması. Tarihi aşk romanlarını okuyanlar çok iyi bilir ki o dönemin katı kurallarından birisi bekar kadın ve erkeğin yanlarında refakatçi olmadan bir yerden bir yere gidememesidir. Hatta aynı evin içinde bir odada bile refakatçi olmadan oturamamaktadır. Buna rağmen kızımızın annesinin ikiliyi sürekli baş başa bırakması bana biraz farklı geldi.  Bunların dışında kitap gayet hoşuma gitti.

Kitaptan alıntılar:

Bir kadın, kapalı bir kutuya benzer. Kilidini kırarsanız, onu yok etme riskine girersiniz. Akıllı olan anahtarı bulur.
……………………………………………………………………….
Kat, “Başka bir şey söyleme, yoksa yemin ederim bu bitmeden elini mosmor yaparım.”
Alec, “Sessiz olurum… ama elini tutmama izin verirsen.”
……………………………………………………………………….
Alec, “Bana sadece bir tek şey söylemeni istiyorum. Sydney’in öpücüğü hoşuna gitti mi?”
Kat, “Bu işten istediğini aldın. Neden öpücük için ne hissettiğimi öğrenmek istiyorsun ki?
“Çünkü eğer hoşuna gittiyse onu öldürmek zorunda kalabilirim.”

Kraliyet kardeşliği serisi üç kitaptan oluşmaktadır. Her bir kitapta bir üvey kardeşin hikayesi anlatılmaktadır. 

1. Aşk Hırsızı
2. Bir Prense Aşık Oldum
3. Ömür Boyu Sürecek

Herkese  keyifli okumalar!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...