4 Aralık 2014 Perşembe

Kayıp Şeyler Kitabı - John Connolly



Kitabın Orijinal Adı: The Book of Lost Things
Yazar Adı: John Connolly
Türü: Genç-Yetişkin, Fantastik
Sayfa Sayısı: 440
Basım Tarihi: 2014
Puanım: 4/5
Satın Almak İçin: Kitapyurdu

 

Arka Kapak Yazısı:
'Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir.'

On iki yaşındaki David, çatı katındaki odasında, kaybettiği annesinin yasını tutuyor. Kızgın ve yalnız bir halde olan David sadece raflarındaki kitaplarla dostluk kuruyor. Fakat bu kitaplar, karanlıkta David ile fısıltıyla konuşmaya başlıyor ve David, sevgili annesinin çok sevdiği mitlere ve peri masallarına sığındıkça gerçek dünyanın ve hayal dünyasının bir biri içinde erimeye başladığını farkediyor. Çarpık Adam dudaklarında dalgacı bir tebessümle geldiğinde, gizemli bir bilmece gibi şifreli bir şeyler söylüyor: "Hoşgeldiniz Majesteleri. Yeni kralımıza selamlar olsun."

Avrupa'da savaş devam ederken, David ölümcül bir hızla hem kendi hayalinin ürünü olan hemde ürkünç bir gerçeklik taşıyan bir diyarın içine çekiliyor. Bu diyar, David'in kendi dünyasının mitler, masallar, kurtlar ve kurtlardan daha beter kurtlar ile dolu korkunç bir yansıması ve kendi sırlarını gizemli bir efsanevi kitapta saklayan silik bir kral tarafından yönetiliyor.

'Ustalıkla dokunmuş, dokunaklı bir masal'
-TheTimes-

Yorumum: Kayıp Şeyler kitabı birçok masaldan yola çıkılarak yazılmış bir kitaptır. Goodreads’da türü genç-yetişkin olarak gözükse de bana kalsa yaşı daha büyük kişilerin de okuyabileceği bir romandır. Yani kategori olarak genç-yetişkin türü ismi ile sınırlandırılmasına gerek olmadığını düşünmekteyim.

“Bu çikolata,” diye seslendi. “Ve zencefilli çörek!”
Daha büyük bir parça kopardı ve tam tadına bakmak üzereyken Ormancı eline vurup parçayı düşürttü.
“Hayır,” dedi. “Lezzetli bir görüntüsü veya kokusu olabilir ama zehrini de içinde saklıyordur.”
Ve David’e başka bir hikaye anlattı.

(Hangi hikaye olduğunu hatırladınız değil mi? :P)

Hikayenin gidişatına göre araya serpiştirilmiş, bildiğimiz ama ufak değişikliklerle karşımıza çıkan masalları ayrı bir sevdim. Kendimi çocukluğuma geri dönmüş gibi hissettim. Yalnız anlatım bana biraz dolaylı ve uzun geldi. Bazı kısımlar çok daha kısa anlatılabilirmiş.



Hikayemizin baş kahramanı David, annesini kaybetmiş, babası başka biriyle evlenmiş bir çocuktur. Annesi hastayken ona masallar okumuş ve ardında da kitapları bırakmıştır. 
David, üvey annesi ve babasının ilgisizliğinden dolayı kendini daha çok kitaplara vermiştir. Onun için tatil günleri, sadece yemek için odasından çıkacağı, sabahtan akşama kadar kitap okuyabileceği bir gündür. Kahramanımız bazen kitapların ona fısıldadığını duymakta, bazense okuduğu karakterler rüyalarına girmektedir. Sonra David bir anda kendini birçok masal kahramanı ile karşılaşacağı masalsı bir dünyada bulmuştur. 

Kitabımız aslında 307 sayfadan oluşmaktadır. Sonrasında üç sayfa kadar yazar röportajına yer verilmiştir. Yazar sonraki sayfalarda ise kitapta kullandığı masallara dair yazılar ve araştırmalara yer vermiştir.

“Ah büyükanne, kulakların ne kadar büyük!”
“Seni daha iyi duymak için.”
“Ah büyükanne, ellerin ne kadar kocaman!”
“Seni daha iyi tutmak için!”
“Ah büyükanne, ne kadar korkunç bir ağzın var!”
“Seni daha iyi yemek için!”


Bir kitapevinde gezerken kitabımızın bir de kırmızı kapaklı olanını gördüm. İki kitabı karşılaştırdığımda hiçbir farkla karşılaşmadım. Yayınevi değişik renkte iki kapakla basmış kitabı. 

Not 1: Blogumda yorumladığım tüm kitapların listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Not 2: Bu yazıyı “kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!

Herkese bol kitaplı günler!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...