Herkese merhaba!
Dördüncü köşe yazımla sizlerleyim. Bu haftaki konuğum; Rupert Thomson’ın
Mahremiyet'i.
Keyifli okumalar!!
Diğer
Köşe Yazılarım
Rupert Thomson’ın
Mahremiyet romanı, okuyucuyu alışık olduğu tarihi romanların dışına çıkararak,
bu konuda bambaşka bir kapı açmakta ve farklı ama bir o kadar da gerçekçi bir
dünya sunmaktadır.
Mahremiyet, 1691
yılında Floransa’da geçmektedir. Rönesans’ın henüz gerçekleşmediği, Aydınlanma
Dönemi’nin ise çok yakın olduğu bir ortamda köle bir kadına aşık olsanız ne
yaparsınız?
Hikaye, Zummo’nun Rahibe
Marguerite
Louise'i ziyaret etmesi ile başlamaktadır. Balmumu ustası bazen geçmişten bazen
de kitabın geçtiği dönemden kendine göre önemli kısımları Loise’ye aktarmaktadır.
Zummo kendisinden başka
iki kişinin daha hayatlarını, aşk hikayelerini ve acılarını anlatmaktadır. Anlatıcı
Zummo, Zummo’nun dert ortağı ve arkadaşı Grand Dük ve Zummo’nun aşık olduğu
eczacı kız.
Geatano Zummo hayatı
zorluklarla geçmiş bir adam. Ondan nefret eden bir ağabeye sahip olması, genç
adamın hayatını zindana çevirmeye yetmiştir. Haksız yere suçlanması yaşamının
tamamen değişmesine neden olmuştur. Balmumu ustası olması Grand Dük’ün ilgisini
çekmiş ve onu Floransa’ya çağırmıştır. Zummo, tanıştıkları andan itibaren
Dük’ün sırdaşı ve arkadaşı olmuştur. Onun hakkında bilinmeyen birçok şeyi
Dük’ün kendi ağzından duymuştur.
Kadavralar üzerinde
balmumu heykelleri yapan Zummo’dan, Grand Dük çok farklı bir heykel yapmasını
istemiştir. İkilinin arasındaki arkadaşlık ise kilisenin dikkatini çekmiştir.
Bu anlamda, Peder Stufa’nın Zummo’ya rahat vermeye hiç niyeti yoktur.
Grand Dük, eşine aşık
bir adam. Onun aşkı tatmasına ve karşılığında acı çekmesine neden olan kadına
hissettiği duyguları Zummo’ya anlatması balmumu ustasına ne kadar güvendiğine
bir kanıttır. Ancak bu konuda Zummo’nun içi hiç rahat değildir. Grand Dük’ün
sırlarının, ayağına dolaşacağını düşünmektedir.
Genç adam, Floransa’da yaşadığı
dönemde bir gün gezerken güzel bir kız görmüş ve ondan çok etkilenmiştir. Kızı
tekrar görmek için elinden geleni yapan Zummo, hiç ummadığı bir anda onunla
tekrar karşılaşır. Eczacı olan kızın adı Faustina’dır ve kızın hayatında birçok
sır vardır.
Hikaye, her şeyin yasak
olduğu bir ortamda geçmektedir. Bir yandan bilgiye aç insanlar, diğer yandan
yasaklar ve engizisyon baskısı ile hayatı olduğundan da zor hale gelmiş bir
toplum vardır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, karanlık ve kasvetli bir ortamda
filizlenen yasak bir aşk hikayesi…
Yazarın, olaylar ile
birlikte o dönemin yaşam biçimi ve koşullarını ustalıkla kurguya işlediğini
görüyoruz. Özellikle, dönemin katı kurallarına değinmesi ve yaptığı tasvirler,
ben de olaydan çok dönemi anlatmak istediği fikri uyandırdı.
Kitabın dönem hakkında
yazılan bölümleri okuyucuyu sıkmadan, kolay
anlayabileceği şekilde olması kitabın önemli ayrıntılarından biriydi.
Mahremiyet; üç insan,
üç farklı yaşamın harmanlandığı bir dönem romanı. Alışılagelmiş tarihi kitaplardan
uzaklaşıp, farklı bir kitap okumayı isterseniz Rupert Thomson’ın Mahremiyet
romanı size bu farklılığı sunacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder