24 Şubat 2014 Pazartesi

Köşe Yazılarım - 4: Bambaşka Bir Dünya: MAHREMİYET



 Herkese merhaba!

Dördüncü köşe yazımla sizlerleyim. Bu haftaki konuğum;  Rupert Thomson’ın Mahremiyet'i. 

Keyifli okumalar!!


Diğer Köşe Yazılarım




Rupert Thomson’ın Mahremiyet romanı, okuyucuyu alışık olduğu tarihi romanların dışına çıkararak, bu konuda bambaşka bir kapı açmakta ve farklı ama bir o kadar da gerçekçi bir dünya sunmaktadır. 

Mahremiyet, 1691 yılında Floransa’da geçmektedir. Rönesans’ın henüz gerçekleşmediği, Aydınlanma Dönemi’nin ise çok yakın olduğu bir ortamda köle bir kadına aşık olsanız ne yaparsınız? 

Hikaye, Zummo’nun Rahibe Marguerite Louise'i ziyaret etmesi ile başlamaktadır. Balmumu ustası bazen geçmişten bazen de kitabın geçtiği dönemden kendine göre önemli kısımları Loise’ye aktarmaktadır. 

Zummo kendisinden başka iki kişinin daha hayatlarını, aşk hikayelerini ve acılarını anlatmaktadır. Anlatıcı Zummo, Zummo’nun dert ortağı ve arkadaşı Grand Dük ve Zummo’nun aşık olduğu eczacı kız.

Geatano Zummo hayatı zorluklarla geçmiş bir adam. Ondan nefret eden bir ağabeye sahip olması, genç adamın hayatını zindana çevirmeye yetmiştir. Haksız yere suçlanması yaşamının tamamen değişmesine neden olmuştur. Balmumu ustası olması Grand Dük’ün ilgisini çekmiş ve onu Floransa’ya çağırmıştır. Zummo, tanıştıkları andan itibaren Dük’ün sırdaşı ve arkadaşı olmuştur. Onun hakkında bilinmeyen birçok şeyi Dük’ün kendi ağzından duymuştur. 

Kadavralar üzerinde balmumu heykelleri yapan Zummo’dan, Grand Dük çok farklı bir heykel yapmasını istemiştir. İkilinin arasındaki arkadaşlık ise kilisenin dikkatini çekmiştir. Bu anlamda, Peder Stufa’nın Zummo’ya rahat vermeye hiç niyeti yoktur.  

Grand Dük, eşine aşık bir adam. Onun aşkı tatmasına ve karşılığında acı çekmesine neden olan kadına hissettiği duyguları Zummo’ya anlatması balmumu ustasına ne kadar güvendiğine bir kanıttır. Ancak bu konuda Zummo’nun içi hiç rahat değildir. Grand Dük’ün sırlarının, ayağına dolaşacağını düşünmektedir. 

Genç adam, Floransa’da yaşadığı dönemde bir gün gezerken güzel bir kız görmüş ve ondan çok etkilenmiştir. Kızı tekrar görmek için elinden geleni yapan Zummo, hiç ummadığı bir anda onunla tekrar karşılaşır. Eczacı olan kızın adı Faustina’dır ve kızın hayatında birçok sır vardır.
Hikaye, her şeyin yasak olduğu bir ortamda geçmektedir. Bir yandan bilgiye aç insanlar, diğer yandan yasaklar ve engizisyon baskısı ile hayatı olduğundan da zor hale gelmiş bir toplum vardır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, karanlık ve kasvetli bir ortamda filizlenen yasak bir aşk hikayesi…

Yazarın, olaylar ile birlikte o dönemin yaşam biçimi ve koşullarını ustalıkla kurguya işlediğini görüyoruz. Özellikle, dönemin katı kurallarına değinmesi ve yaptığı tasvirler, ben de olaydan çok dönemi anlatmak istediği fikri uyandırdı. 

Kitabın dönem hakkında yazılan bölümleri okuyucuyu sıkmadan, kolay  anlayabileceği şekilde olması kitabın önemli ayrıntılarından biriydi. 

Mahremiyet; üç insan, üç farklı yaşamın harmanlandığı bir dönem romanı. Alışılagelmiş tarihi kitaplardan uzaklaşıp, farklı bir kitap okumayı isterseniz Rupert Thomson’ın Mahremiyet romanı size bu farklılığı sunacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...