Köşe Yazılarım -1: Bir Dönem Masalı: Tarihi Aşk Romanları

Herkese merhaba!!

Kitap Tutkusu'ndan sizlere çok güzel bir haber var!!! Artık yazılarımı Çorlu Devrim gazetesinden de okuyabileceksiniz. :)))

Her pazartesi, Kitap Tutkusu köşemde yazılarımı sizlerle paylaşacağım ve bloguma ekleyeceğim.

İlk yazım çok sevdiğim biricik yazarım Julia Quinn ve Bridgerton serisi hakkında.

Tarihi aşk romanları, nam-ı diğer historical romance’lar. Okumaktan keyif aldığım, beni bambaşka diyarlara sürükleyen bir kitap türüdür. Roman türünün ismi, tarihi konuları sevmeyenleri korkutmasın,  çünkü kitapların bildiğimiz tarihi olaylarla pek bir alakası yok. Türün tanımındaki “tarih” kelimesi, kurgunun geçmiş bir döneme ait olması ve o dönemin yaşam tarzını yansıtmasıyla ilgili. O dönemlere özgü balolar, beş çayı partileri, çeşitli soyluluk unvanları (lord, leydi, kont, kontes, dük, düşes gibi), refakatçi, düello gibi kavramlar bu tarz kitaplarda sıkça karşınıza çıkacaktır.

Bu türe ait, ülkemizde en çok okunan kitaplardan biri, İngiliz tarihi aşk romanları yazan Julia Quinn’in Bridgerton serisidir. Sekiz kitaptan oluşan seri, Regency dönemine (1810-1820) ait olup, sekiz kardeşin her birinin aşkı bulma hikayesini anlatmaktadır. Anthony, Benedict, Colin, Daphne, Eloise, Francesca, Gregory ve Hyacinth. Kardeşlerin isimlerinin A’dan başlayıp alfabetik sıra ile devam ettiğini fark etmişsinizdir. Babaları erken yaşta vefat edince kardeş sayısı sekizde kalıp, isimler H harfinde durmuştur. Hatta kitapların birinde babaları yaşasaydı, kardeş sayısının artacağı ve Z harfine bile gidilebileceği hakkında bir espri vardır.

Seri, Daphne ile Hastings Dük’ü Simon’un hikayesi Yüreğe Söz Geçmiyor ile başlamaktadır. Dük ile Anthony yakın arkadaştırlar. Simon’un nasıl bir çapkın olduğunu bilen Anthony, kız kardeşi ile arkadaşının ilişkisine kesinlikle karşıdır. Evlilik çanları ikili için çalarken, ağabey olarak Anthony’nin boş durup olayları seyretmesi beklenemez, değil mi?

İkinci kitap En Çok Beni Sev, Anthony ve Kate’in hikayesidir. Anthony bir önceki kitapta kendi yaptıkları ile karşı karşıya kalmıştır. Kate, kız kardeşini çapkın Vikont’tan uzak tutmak için elinden geleni yaparken, kendi genç adamın cazibesine kapılmıştır. Üstelik bu konuda yalnız değil gibi gözükmektedir. Yoksa Anthony de ondan hoşlanmaya mı başlamıştır?

Tarihi bir Külkedisi masalı okumak isterseniz serinin üçüncü kitabı Son Söz Aşkın tam sizin aradığınız gibi bir kitap. Benedict ve Sophia’nin dillere destan aşkı, hem çevrede hem de aile içinde imrenilecek türdendir ki nasıl olmasın? Külkedisi’nin aşkı bulma masalı her dönem ilgi çekicidir.

Dördüncü kitap Rüyalar Gerçek Olsa tam adına uygun bir aşkı anlatmaktadır. Colin için Bridgerton ailesinin üçüncü erkek çocuğu olmak hiç de kolay değildir. Kendini yalnız ve boş bir adam gibi hissederken karşısına Penelope çıkar. Aslında genç kız, kız kardeşlerden Eloise’nın en yakın arkadaşıdır ve küçüklüğünden beri Colin’e aşıktır. Senelerdir genç adamın kendisini fark etmesini bekleyen Penelope’nin rüyaları, gün geçtikçe gerçekleşmeye başlayacaktır.

Hayattan sıkılan Eloise, bir mektup arkadaşı bulmuştur. Sör Phillip’in mektubundaki evlenme teklifi ile bir gece evden kaçan genç kız geleceğini kendi elleriyle çizmiştir. Beşinci kitap Sonsuz Sevgilerimle’de ağabey Anthony yine geleneği bozmaz ve Eloise ile Phillip’e gününü göstermek için ikilimizin peşine düşer. Gerisi tamamen komik olay ve diyaloglar.

Altıncı kitap Sana Muhtacım serinin en duygusal kitabıydı. Michael Stirling, Francesca’ya ilk görüşte aşık olmuştur. Ne yazık ki, bir anda kurduğu evlenme hayalleri kendi kuzeni ile genç kızın evleneceğini öğrendiğinde suya düşmüştür. Michael, yasak olduğunu bile bile senelerce Francesca’yı sevmeye devam etmiştir. Kuzeni ölünce dul kalan genç kadın ile bir şansı olduğunu düşünen Michael için tek bir şey kalmıştır: Francesca’yı ikna etmek!

Sondan bir önceki kitap Öpüşünde Saklı’da, en küçük kardeş Hyacinth ve kitaplarda bolca yer alan huysuz ihtiyar Leydi Danbury’nin torunu Gareth’in hikayesini okumaktayız. Gareth’in elinde İtalyanca yazılmış eski bir aile günlüğü vardır. Hyacinth, günlüğü çözmek için genç adama yardım teklifinde bulunur. İkilimiz günlükteki sırlarla uğraşırken, yakınlaşmaları kaçınılmazdır.

Son kitabımız Biz Evleniyoruz, Gregory ve Lucy’nin aşkını anlatmaktadır. Bu kitap, bence serinin diğer kitaplarına göre daha düşük bir aşk hikayesini anlatmaktaydı. Maalesef ki final kitabına uygun bir hikaye değildi.

Kitaplar hakkındaki kısa yorumlarımdan sonra, Bridgerton serisine şans verip okumaya başlarsanız, Julia Quinn’in masalsı anlatımı ile kendinizi bir anda balo salonlarında vals yaparken, at arabası ile Hyde Park’ta gezerken ya da şafak vakti silahların çekildiği bir düelloda bulabilirsiniz. Seri, bu tarz kitapları okumamış olanlar için güzel bir başlangıç olacaktır. Tarihi aşk romanlarına şans vermeye ne dersiniz?

 Herkese bol kitaplı günler!! Haftaya yepyeni bir yazı sizi bekliyor!!