Kitap Adı: Altın Zambak
Kitabın Orijinal Adı: The Golden Lilly
Yazar Adı: Richelle Mead
Türü:
Genç-Yetişkin, Fantasttik
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 488
Basım Tarihi: 2014
Puanım:
4/5
Arka Kapak Yazısı: Aşk,
Sydney'yi çağırıyordu.
Kalbine mi, yoksa ait olduğu dünyaya mı?
İhanet edecekti?
Sydney Sage bir Simyacı. Büyüyle uğraşan, insan ve vampir dünyaları arasında köprü görevi gören bir grubun üyesi. Simyacıların asıl görevi vampirlerin sırlarını korumak. Bir de insanların hayatlarını.
Sydney'nin en büyük hayali üniversiteye gitmekti, ama onun yerine, kendini Palm Springs, California'daki gösterişli bir yatılı okulda buldu. Moroi Prensesi Jill Dragomir'i, Moroi Sarayı'nı iç savaşa sürüklemek isteyen saldırganlardan korumakla görevlendirilmişti. Eski hataları yüzünden bir zamanlar gözden düşen Sydney, artık sadakati ve itaatkarlığıyla herkese örnek gösterilen bir Simyacı'ydı.
Ancak Sydney, Jill, Eddie ve özellikle de Adrian'la yakınlaştıkça, eski Simyacı inançlarını, aile kavramını ve gerçek aidiyet duygusunu sorgulamaya başlayacaktı.
Ona her konuda uyan, hoş, akıllı Brayden'la yakınlaşması da zaten karışık olan aklını iyice karıştıracaktı.
Brayden ne kadar kusursuz görünse de, Sydney, kalbinde başka birinin olduğunu hissetmeye başlamıştı. Hem de ona yasak biri.
Şok edici bir sır bütün vampir dünyasını altüst etmek üzereyken Sydney'nin sadakati her zamankinden zor bir sınavdan geçecekti.
Sydney hayatı boyunca ona öğretilen ilkelere ve kanunlara mı uyacaktı, yoksa içgüdülerinin sesine mi kulak verecekti?
Simyacılara mı güvenecekti, yoksa kalbine mi?
Kalbine mi, yoksa ait olduğu dünyaya mı?
İhanet edecekti?
Sydney Sage bir Simyacı. Büyüyle uğraşan, insan ve vampir dünyaları arasında köprü görevi gören bir grubun üyesi. Simyacıların asıl görevi vampirlerin sırlarını korumak. Bir de insanların hayatlarını.
Sydney'nin en büyük hayali üniversiteye gitmekti, ama onun yerine, kendini Palm Springs, California'daki gösterişli bir yatılı okulda buldu. Moroi Prensesi Jill Dragomir'i, Moroi Sarayı'nı iç savaşa sürüklemek isteyen saldırganlardan korumakla görevlendirilmişti. Eski hataları yüzünden bir zamanlar gözden düşen Sydney, artık sadakati ve itaatkarlığıyla herkese örnek gösterilen bir Simyacı'ydı.
Ancak Sydney, Jill, Eddie ve özellikle de Adrian'la yakınlaştıkça, eski Simyacı inançlarını, aile kavramını ve gerçek aidiyet duygusunu sorgulamaya başlayacaktı.
Ona her konuda uyan, hoş, akıllı Brayden'la yakınlaşması da zaten karışık olan aklını iyice karıştıracaktı.
Brayden ne kadar kusursuz görünse de, Sydney, kalbinde başka birinin olduğunu hissetmeye başlamıştı. Hem de ona yasak biri.
Şok edici bir sır bütün vampir dünyasını altüst etmek üzereyken Sydney'nin sadakati her zamankinden zor bir sınavdan geçecekti.
Sydney hayatı boyunca ona öğretilen ilkelere ve kanunlara mı uyacaktı, yoksa içgüdülerinin sesine mi kulak verecekti?
Simyacılara mı güvenecekti, yoksa kalbine mi?
Yorumum:
Yazarın tarzını bildiğim için seri bitmeden kitaplarına başlamak istememiştim
ama ilk kitaba dayanamamıştım. Şimdi hem seri tamamlanmış hem de hepsi elimde
varken artık okumanın zamanı geldi diye düşüyorum.
Altın Zambak, Kan
Bağı'nın bittiği yerden devam ediyor. Sydney ve tayfasının Jill'i korumak
birinci görevi olsa da Strogoi'ler hakkında ilerleme sağlamak açısından yapılan
deneyler de önem teşkil etmekte. Özellikle de bu deneylerde Sdyney'in ayrı bir
önemi vardır.
Sonya
kaşlarını çattı.
"Şeker
hasta mısın yoksa?" diye sordu bana.
"Hayır,"
dedi Adrian, "ama Sage bir kalorinin kendisini çok zayıftan normal zayıfa
dönüştüreceğine inanıyor. Ne trajedi ama!"
"Hey,"
dedim. "Sen de bir saatini sigarasız geçirmenin trajedi olduğunu
düşünüyorsun."
"Azmimi
sorgulama Sage. Bugün iki saat boyunca bir tane bile içmedim."
"Bana
yirmi dört saat boyunca içmediğini gösterirsen belki o zaman
etkilenebilirim."
Sydney hala çevresine,
okula ve ikili ilişkilere alışma sürecindedir. Evde eğitim gördüğü ve
Simyacılar'ın öğretilerine bağlı kaldığı için birçok şey ona yabancı
gelmektedir. Aynı zamanda da onun bu davranışları çevresinin de onu yadırgamasına
neden olmaktadır.
Kitabın asıl bombası
ise Sydney'in körü körüne bağlı olduğu Simyacı kurallarından birini çiğnemiş
olmasıdır. Hatta bu çiğnediği kurala karşı da doğal yeteneği vardır. Bence
kitabın en can alıcı kısımları bu olaylardı. Devam kitaplarında yazarın daha
çok bu olay üzerinde duracağını düşünüyorum.
Kanbağı Seri Sıralaması
1.
Kanbağı (Bloodlines)
2.
Altın Zambak (The Golden Lily)
3.
Mavi Büyü (The Indigo Spell)
4.
Ateşli Kalp (The Fiery Heart)
5.
Gümüş Gölgeler (Silver Shadows)
6.
Yakut Çember (The Ruby Circle)
Kitaba genel anlamda baktığımda
200-250'den sonra açılmaya başladı. Asıl konu ve aksiyon son sayfalara
doğruydu. Ve gözlerim kesinlikle ana serinin karakterlerini aradı. Özellikle de
Rose ve Lisa'yı. Yan seriyi de seviyorum. Zaten Adrian favori karakterlerimden biri
ancak yine de diğer karakterleri görmek isterdim.
Not 2: Bu yazıyı
“kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde
okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!
Herkese bol kitaplı
günler!!
Seriyle ilgili hiçbir fikrim yok */ Hangi dizinin yan kitabı olduğunu sorabilir miyim?
YanıtlaSilVampir Akademisi serisinin yan serisi :)
SilHer ne kadar güzel bir seri olduğunu düşünsem de, ana seriyi daha çok tercih ediyorum ben de. Rose ve Lisa bence olmazsa olmaz. :)
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum :)
Sil