Kitap Adı: Yabani Aşık
Kitabın Orijinal Adı: To Desire a Devil
Yazar Adı: Elizabeth
Hoyt
Türü: Historical Romance
Yayınevi: Pegasus
Yayınları
Sayfa Sayısı: 350
Çıkış Tarihi: Nisan/2013
Puanım: 5/5
Arka Kapak Yazısı: Vahşi
Bir Adam... Kibar Bir Kadın... İmkansız Bir Aşk...
Reynaud St. Aubyn yedi yıl boyunca bir Kızılderili kabilesinin tutsağı olarak yaşar. Unvanını geri almak için evine döndüğündeyse ateşler içinde ve yarı delirmiş haldedir.
Bu vahşi görünümlü adam sahiden de yıllar önce Kızılderililer tarafından öldürüldüğü düşünülen, kontluğun son vârisi midir?
Beatrice Corning tam bir İngiliz soylusudur. Fakat onun da bir sırrı vardır: Hiçbir erkek onu amcasının evinde asılı tablodaki yakışıklı Kont kadar etkilememiştir. Reynaud kontluk unvanını almak için geri döndüğünde onun o vahşi görüntüsünün ardındaki asil ruhu sadece Beatrice görmeyi başarır.
Reynaud da bu güzel hanımefendiden etkilenmektedir fakat Beatrice, unvanını geri kazanmak için her şeyi yapmaya hazır bu adamı, masumiyetini kaybetmek pahasına ehlîleştirebilecek midir?
"Elizabeth Hoyt hiç şüphesiz tarihî romansların en usta isimlerinden."
Nanette Donahue, Historical Novels Review
"Hoyt, seriyi okurlarının kendisinden beklediği gibi güçlü, yoğun duygularla ve peri masallarıyla harmanlayarak sonlandırıyor."
Review
"Hoytun öykülerinde insanı aşkın büyüsüne inandıran bir sihir var."
Romantic Times
"Elizabeth Hoyt yetenek, incelik ve önü alınmaz tutkusuyla harika bir yazar."
Julianne MacLean
"Hoyt, ilginç karakterleri, heyecanlı hikâyeleri ve zekice yazılmış diyaloglarıyla yaptığı işin hakkını veriyor."
Publishers Weekly
"Ateşli mi ateşli bir macera!"
Connie Brockway, USA Today çoksatan yazarı
"Reynaud ve Beatricein ilişkisi oldukça ateşli. Elizabeth Hoyt, efsanesini tarihî gerçekleri kurgu ve gizemle harmanlayarak bitiriyor."
Kay Quintin, FreshFiction.com
"Her zamanki gibi en iyisi en sona bırakılmış."
Detra Fitch, Huntress Review
Reynaud St. Aubyn yedi yıl boyunca bir Kızılderili kabilesinin tutsağı olarak yaşar. Unvanını geri almak için evine döndüğündeyse ateşler içinde ve yarı delirmiş haldedir.
Bu vahşi görünümlü adam sahiden de yıllar önce Kızılderililer tarafından öldürüldüğü düşünülen, kontluğun son vârisi midir?
Beatrice Corning tam bir İngiliz soylusudur. Fakat onun da bir sırrı vardır: Hiçbir erkek onu amcasının evinde asılı tablodaki yakışıklı Kont kadar etkilememiştir. Reynaud kontluk unvanını almak için geri döndüğünde onun o vahşi görüntüsünün ardındaki asil ruhu sadece Beatrice görmeyi başarır.
Reynaud da bu güzel hanımefendiden etkilenmektedir fakat Beatrice, unvanını geri kazanmak için her şeyi yapmaya hazır bu adamı, masumiyetini kaybetmek pahasına ehlîleştirebilecek midir?
"Elizabeth Hoyt hiç şüphesiz tarihî romansların en usta isimlerinden."
Nanette Donahue, Historical Novels Review
"Hoyt, seriyi okurlarının kendisinden beklediği gibi güçlü, yoğun duygularla ve peri masallarıyla harmanlayarak sonlandırıyor."
Review
"Hoytun öykülerinde insanı aşkın büyüsüne inandıran bir sihir var."
Romantic Times
"Elizabeth Hoyt yetenek, incelik ve önü alınmaz tutkusuyla harika bir yazar."
Julianne MacLean
"Hoyt, ilginç karakterleri, heyecanlı hikâyeleri ve zekice yazılmış diyaloglarıyla yaptığı işin hakkını veriyor."
Publishers Weekly
"Ateşli mi ateşli bir macera!"
Connie Brockway, USA Today çoksatan yazarı
"Reynaud ve Beatricein ilişkisi oldukça ateşli. Elizabeth Hoyt, efsanesini tarihî gerçekleri kurgu ve gizemle harmanlayarak bitiriyor."
Kay Quintin, FreshFiction.com
"Her zamanki gibi en iyisi en sona bırakılmış."
Detra Fitch, Huntress Review
Yorumum: Elizabeth Hoyt
ve uzun süredir beklediğim Legend of the four soldiers serisinin son kitabını
sonunda okudum! Serinin ilk kitabı Günahkar Aşık’ı okuduktan sonra fantasticfiction da seri hakkında bir araştırma yapmıştım. Diğer kitap
karakterleri kimler, konu ne tarzında diye bakarken bir de ne göreyim? İlk kitapta
öldüğü sanılan Lord St. Aubyn dördüncü kitapta ülkesine sapasağlam olarak geri
dönecekmiş. O yazıyı okuduktan sonra seride tek merak ettiğim kitap bu oldu!
Serinin tamamı türkçeye çevrilseydi beklide birden sonra okuyacağım kitap
Yabani Aşık olurdu. Aslında seri kitapları sıra ile okunmasından tarafım ve
karışık okumayı da arkadaşlarımın karışık okumasını da sevmem. Bu konuda birçok
kez sevgili blog ikizim Kütüphanemden Kitap Manzaralarının başının etinin
yemişimdir kitapları sıra ile okumuyor diye. Gerçi son zamanlarda okuduğu
kitapları sıra ile okuyor ama hele bir okumasın! :) <3
Kitabımız St. Aubyn’
nın, Bayan Corning’in düzenlediği çay partisine gelmesi ile başlamaktadır.
Öldüğü sanılan lordun sapasağlam ve vahşi bir şekilde karşılarında durması tüm
herkesi etkilemiştir. Bu etkilenenler arasında Bayan Corning de vardır ki
kendisi bu durumdan nasıl etkilenmesin? Canı her sıkıldığında ya da birine
ihtiyaç duyduğunda senelerce genç adamın portresinin önüne gelip ona bakmıştır.
Gerçekte nasıl bir insan olduğunu, yaşasaydı neler olabileceğini hayal ederek
geçirdiği koskoca 5 yılın sonunda lordu karşısında bulmak onda şok etkisi
yaratmıştır. Amcasını ikna ederek lordun onlarla beraber kalmasını sağlamıştır.
Amcası ise lordan hiç hoşlanmamaktadır. Çünkü lordun ünvanı, lord öldüğü
sanıldığı için kendisine geçmiştir. Gerçek St. Aubyn olduğu ispatlanırsa
kontluğu, malikaneleri ve mülklerini kısacası her şeyini kaybedecektir.
Lord ise yedi yıl süren
esaretten sonra geldiği evinde o yokken birçok şeyin değişmesiyle karşı karşıya
kalmıştır. Bu değişik içindeki en güzel şey ise Bayan Corning ile tanışması ve
onun hayatına girmesidir. Gerçi Bayan Corning’in hayatındaki gerçek yerinin pek
de farkında değildir lordumuz. Tek bir şeye odaklanmış durumdadır: Kontluğunu
ve mülklerini geri almak! Kızımız ise çaresizce bir zamanlar uysal ve kibar
olan ama esaretten sonra son derece kaba ve vahşi olan adama hayrandır.
Kızımızın çocukluk
arkadaşı Jeremy ‘yi, Lordun kıskanması çok komikti. Hele ki Jeremy’nin evini
basıp kızımıza seni aşığınla yakalamaya geldim demesine çok güldüm. Kendisini
gerçekten de aptal durumuna düşürdü.
Bir de tabiî ki serinin
diğer kahramanlarının son durumları hakkında bilgiler vardı. Bu kısım SPOİLER OLABİLİR ama yazmadan duramayacağım.
İlk kahramanlarımız
Hartley ve Emeline’den bir çocuk haberi var. Zaten hikayelerde en sevdiğim
kısımlar böyle çocuk haberleri oluyor! Bir de ikinci kitaptaki kahramanlarımız
bebek beklemekte! En sevdiğim çiftin bu mutlu haberini okuyunca yüzümde kocaman
bir gülümseme oluştu! İşte Lord Vale’nin bebeği hakkındaki sözleri:
“Karım,
altıncı Vikont Vale’yi bekliyor. Belki de çok saygıdeğer bir hanımefendiyi,
benim için hangisi olduğu hiç önemli değil. Ben sadece el ve ayak parmakları tam
olan ve babasına fazla benzemeyen bir bebek istiyorum.”
Birkaç
alıntı:
“Bir zamanlar tanıdığım adam değil
o. Duygular son derece aşırı. Vahşi. Lütfen, dikkatli olun.”
………………………………………………………………………….
“Ben bir aptalım değil mi? Sadece bir
resimden tanıdığım adamın romantik bir prens olmasını bekliyorum.”
………………………………………………………………………….
“Kuzenim, Bayan Corning.”
“Dişi bir kuzenin olduğunu bilmiyordum.”
“Yeni keşfedildi.”
………………………………………………………………………….
“Seni hayal kırıklığına
uğrattığımın farkındayım. İstediğin ya da tercih ettiğin türde bir adam
olmadığımı da biliyorum. Ama neticede hayatındaki erkek benim. Bununla idare
etmek zorundasın. Bu gece benimle mutlu olmayacaksan da en azından yanıma gelir
misin? Lanet olsun, seni kollarımın arasında tutarak uyumaya alıştım.”
Not: Seri bittiği için
seri hakkındaki düşüncelerimi başka bir yazıda sizlerle paylaşacağım ama kapağı
en güzel olan kitap bence buydu.
Herkese bol kitaplı
günler!
ben de aldım bu güzel kitabıııı... ama seri sonu olduğu için okumuyorum, cıss!! ellerine sağlık... ben sadece historicallarda dikkat etmezdim seriye artık ediyorum, valla bak :(
YanıtlaSilSakın okuma! :D Artık sıra ile okuman lazım <3 Çok güzel bir kitaptı canım tavsiyem bir an önce okuman :))
SilPeki :)<3
SilMCX!!
Sil