Herkese merhaba!!
Bu senede biterken her
sene olduğu gibi 2015’in okuduğum en iyi kitaplarını yazmak istedim. Genele baktığımda
bu sene beğendiğim kitaplar az. Aslında diğer senelere göre daha az kitap
okudum, belki bunun da etkisi vardır diye düşünüyorum. 2016’dan umutluyum *_*
Telepati – Leonardo Patrignani
Birçok ihtimal ve her
ihtimalde farklı hayatlar süren Alex ve Jenny, zaman zaman deja vu
yaşamaktadırlar. Bir kapı, bir ev, bir insan, bir çocuk, yürünen yollar sanki
ilk değilmiş, defalarca aynı yerler görülmüş gibi gelmektedir. Tüm bu hisler
çoklu evren karmaşasından da olabilir, başka bir şeyden de. En iyisi kitabı
okumak!
“Her nerede olursak olalım, sen ve
ben, Jenny. Birlikteyiz. Geliyorum.”
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Aşk Yağmuru – Jill Shalvis
Brady, kasabaya yeni
gelen yakışıklı, çekici, tüm kadınların dikkatini üzerine çeken bir adamdır.
Küçükken yaşadıklarından dolayı asla bir yere yerleşmemektedir. Elinde çantası
görevi neresiyse oraya giden bir pilottur. Lilah’ın yaşadığı kasabaya da bir iş
için çok kısa süreliğine gelmiştir.
“Ne yapıyorsun?”
“Seni gideceğin yere götürüyorum.”
Ördeğe çevirdi bakışlarını, “Sen,” dedi. “Uslu dur.”
“Vak.”
Lilah, ördeğe baktı. “Onu duydun,
uslu dur.”
Lilah her şeyi bilerek
Brady’e doğru bir adım atar ancak bu adım her ikisinin de hayatını
değiştirecektir. Çünkü genç kadın, Brady’nin tanıdığı tüm kadınlardan farklı
bir yapıya sahiptir. Senelerdir onun kadınlara yaptığını Lilah ona yapmaktadır.
:p
Ayrıntılı yorum için tık tık!!
Tersyüz – Amy Harmon
Güzel ve Çirkin masalı
beklerken, değişik bir kurgunun içinde buldum kendimi. Amy Harmon, bilindik bir
konuyu masalsı yönü ile değil de duygular üzerinden ele almıştı. Okurken her
bir duygu vurdu bana.
“Seni
istemeyen birine ait olabilir misin? Fern bunun mümkün olduğuna karar vermişti,
çünkü kalbi ona aitti ve o istese de istemese de fark edecek gibi
görünmüyordu.”
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Kızıl Tepe – Jamie Mcguire
Okumaya başladığımda,
kendimi bir dizi ya da film izliyormuş gibi hissettim. Kitabın sizi sıkmayan,
akıcı bir anlatımı var. Sürekli bir sonraki sayfada neler olacağını merak
ediyorsunuz.
“Bunun
gibi bir salgına hazırlanmak imkansızdı, on yıllar boyunca gerçekleşme ihtimali
üstüne konuşmamıza ve eğlence sektörü tarafından yüzlerce farklı hayatta kalma
yöntemiyle tanıştırılmış olmamıza rağmen… Yiyecek, silah, ilaç stoklamak. Ama
bir ısırıldığında bunların hiçbir önemi kalmıyordu ya da seni yiyip
bitirdiklerinde.”
Scarlet; kocasından
boşanmış, iki kızını tek başına büyütmeye çalışan bir hastane çalışanıdır.
“Sandalyeme
yeniden yerleşip korkumu unutmaya çalıştım. Bir zombi filmi izlemek bir şeydir,
pencerenin dışında seni yemek için bekleşen zombileri izlemek ise bambaşka bir
şeydi. Filmlerde bunlardan bahsetmiyorlardı. Yani… belki bahsediyorlardı ama
her anın ne kadar da korkutucu olduğunu hissettirmeyi tam anlamıyla
başaramıyorlardı. Ertesi günü ya da bundan sonra hayatımızın her gününü hayatta
kalmak için mücadele ederek geçireceğimizi aklımıza getirmemeye çalışıyorduk.”
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Senin Yerinde Olsaydım – Lisa Renee
Jones
Sara kendi halinde bir
öğretmendir. Bir gün eline bir şekilde Rebecca adında bir kadının günlüğü
geçer. Günlükteki yazılanlar Sara’yı son derece etkiler. Rebecca aslında
fazlaca cesur bir hayat yaşamaktadır. Erotik olan günlüğü okuyan Sara, kadının
başına bir şey geldiğini ve onu bulması gerektiğini düşünerek Rebecca’nın
peşine düşer.
“Bana
hissettirdiğin bu delilik, uzun zamandır hissettiğim en iyi şey…”
Çıktığı bu yol onu iki
adamla karşılaştırır. Biri sanat galerisi sahibi, buyurgan, otoriter Mark
Compton, diğeri ise salaş, kendinden emin ressam Chris Merit. Bundan sonrası
Sara için dönülmez bir yoldur. Hem kendini keşfedecek hem de bu yeni yaşamında
Rebecca’yı bulmaya çalışacaktır.
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Silber – Kerstin Gier
Kerstin Gier ile
tanışmamız muhteşem serisi Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer ile oldu. Şimdi
sırada yepyeni ve bir o kadar da güzel olan başka serisinde! Yazarımız yine
hayal gücünü bol bol çalıştırmış ve ana teması “rüyalar” olan bir seri sunmuş.
“Biraz
önce Grayson’ın rüyasında olduğumuza göre şu anda kimin rüyasındayız?”
“İlginç
soru. Sadece iki olasılık var: Bu, ya benim rüyam ve şu an rüyamda seni
görüyorum. Ya da…”
Liv, anne ve babası
ayrı bir çocuktur ve annesinin işi sebebiyle birçok ülkede yaşamıştır. Şimdi
annesi aşık olunca yeni bir aile de beraberinde gelmiştir. Annesinin erkek
arkadaşının oğlu olan Grayson ve arkadaşlarında değişik bir şeyler vardır. Ne olursa olsun Liv bunu çözecektir.
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Amnezi – Jennifer Rush
“Aklına
gelen bir şey oldu mu?” diye sordum. “Ev
tanıdık geliyor mu?”
“Neyin
gerçek, neyin sadece bir dejavu hissi olduğunu ayırt etmekte zorlanıyorum.”
Konu
itibariyle değişik bir kitap. Genetiği değiştirilmiş çocuklar bir çiftlik
evinde kapalı tutularak bakılıyorlar. Çeşitli testlere tabi tutulup,
performanslarının arttırılması sağlanıyor. Ama ne çocuklar ne Anna ne de biz
onların neden orda tutulduğunu bilmiyoruz.
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Gölgeler – Paula Weston
Kitabın fantastik
kısmını bir kenara bırakırsam kesinlikle eğlenceli, kafa dağıtıcı ve çerez bir
kitaptı. Fantastik yanı ise son derece doldurulmuştu ve hafif değildi.
“Aklını
başına topla; burası güvenli değil. Pantolonunu da düzelt. Burası güvenli
değil.”
Üstümü
düzeltirken Rafa bana mahremiyet tanımıyor. “Peki, ne yani, barmenden mi
hoşlanıyorsun?” Ses tonu aksi.
“Simon
iyi bir çocuk.”
Rafa
eğilip yaklaşıyor, “Benim gibi öpüyor mu?”
“Hayır.
Dediğim gibi, iyi çocuk.”
Gaby, trafik kazasında
ikiz kardeşi Jude’u kaybedince ailesi ile iletişimini keserek başka bir yere
taşınmıştır. Kardeşini çok özlüyor, kabuslar görüyor ve acısını içinde
yaşıyordur. Bir gün karşısına Rafa çıkar. Rafa, kabuslarında gördüğü ve ismini
Matt olarak verdiği kişidir. Bu yakışıklı genç aynı zamanda da Jude’un en yakın
arkadaşıdır. Gaby’e hatırlamadığı bir hayatı olduğunu anlatır ve onu hiç
bilmediği melekler, şeytanlar, iblis ve zebanilerin olduğu bir dünyanın içine
çeker!
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Beni Öptüğün Gece – Julia Quinn
Yazarın Türkçe’ye
çevrilmiş tüm kitaplarını okuyan biri olarak kurgusal bakımdan en iyi
kitaplarından biri olduğunu söyleyebilirim. Özellikle de erkek ve kadın
karakterlerin davranışlarının eski yaşamlarına göre yazılması sizde hep ama
haklı düşüncesinin oluşmasını sağlıyor.
Ama
bu farklıydı. Daniel bir kadın istemiyordu. Onu istiyordu. Ve eğer bu öğleden
sonrayı sadece onun yanında olmak için tuhaf, kederli ve yanmış olarak
geçirmesi gerekecekse de buna değeceğini düşünüyordu.
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Karanlıkta – Laura Kaye
Makenna James’in günü
çok kötü geçiyordu ve tek istediği evine bir an önce varmaktı. Sabahtan beri
aksilikler peşini bırakmamıştı. Caden Grayson ile aynı asansöre binerler ve
bam! Elektrikler gitmiş, asansörde ikilimiz yalnız kalmıştı.
“Şirketteki
tek kadın benim.”
“Ne
iş yapıyorsun?”
“Acaba
yirmi soru yarışmasında mıyız?”
Caden’in kapalı
alanlarda kalma korkusu vardı. Bunu anlayan Makenna ile aralarında bir soru
cevap oyununa başlarlar. Birbirlerini tanımaya sözsel olarak başlayan ikilimiz
bir süre sonra fiziksel temasa geçerler. Karanlık bir asansör, dört saat, bir
kadın ve bir erkek…
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Meleklerin Kanı – Nalini Singh
Meleklerin Kanı, vampir
avcısı Elena ve başmelek Raphael’in çevresinde dönen olayları anlatan bir
kitap. Özgün olan olayların olduğu kadar genelde fantastik kitaplarda
rastladığımız şeylerde vardı. Özellikle Elena karakterini Anita’ya çok
benzettim ama Anita fanı olarak bu beni rahatsız etmedi aksine sevdim.
Elena
homurdandı. “İnan bana melek çocuk, gittiğin her yerde bütün kadınların aklını
başından alırsın.”
“Çoğu
kadın bende güzelliği gölgeleyen zalimliği görüyor.”
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Ada – Lynee Matson
Charley, bir gün marketin kapısındayken bir sıcak
hava dalgası onu çarpar ve kendini bir adada bulur. Thad de öyle mekân farklı,
etki ve hissettikleri aynıdır. Natalie, Reves, Talla… On üç – on dokuz yaş
aralığındaki bu çocuklar bir anda kendilerini Nil Adası’nda bulurlar. Adadan
bir yıl içinde ya çıkmanın yolunu bulacaklardır ya da öleceklerdir.
Dünya
üzerindeydim ama dünyanın neresindeydim, hiçbir fikrim yoktu. Ya da hangi
zamandaydım.
Yapayalnızdım.
Charley’e sıcak dalga vurup da Nil’de uyanınca
bir an kendini kaybeder, nerede olduğunu bilemez. Tek yapacağı şey hayatta
kalmaya çalışmaktır. Bu sırada da orada yaşamakta olan adanın diğer sakinleri
ile karşılaşır.
Ayrıntılı yorum için
tık tık!!
Not 2: Bu yazıyı
“kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde
okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!
Güzel bir yazı olmuş. Özellikle Ada kitabını merak ettim. Daha önce bir kaç defa da dikkatimi çekmişti. Yazılarınızın devamını merakla beklerim.
YanıtlaSilBu da benim blogun http://kitapokurum.blogspot.com.tr/
Teşekkür ederim :) Ada kitabını ben çok beğendim, tavsiyemdir :) Blogunuza uğrayacağım.
SilŞöyle bir yarışma var ilginizi çeker diye düşünüyorum. Keyifli okumalar.
YanıtlaSilhttp://zbam.org/kitap-hediyeli-yarisma/