31 Temmuz 2013 Çarşamba

Study Serisi: Zehir Ustası - Maria V. Snyder



Kitap Adı: Zehir Ustası
Kitabın Orijinal Adı: Poison Study
Yazar Adı: Maria V. Snyder
Seri Adı: Study
Seri Sıralaması: 1/3
Türü: Genç-Yetişkin Fantastik
Yayınevi: DEX Kitap
Sayfa Sayısı: 370
Çıkış Tarihi: 2012
Puanım: 5/5




Arka Kapak Yazısı: Celladına âşık olsan, hapisten kaçar mıydın?

Hızlı bir ölüm mü isterdin, yoksa yavaş yavaş öldüren bir zehir mi içerdin?

Yelena idam edilmek üzereyken sıradışı bir teklif alır: Ixianın yeni komutanı Ambroseun çeşnicisi olmayı kabul ederse, hapisten kurtulup en güzel yemekleri yiyecek ve sarayda yaşayacaktır. Ama komutanın en güvendiği adamı Valek, Yelenaya Kelebek Tozu adında bir zehir içirir. Böylece Yelena Valekten her gün panzehir almak zorunda kalır yoksa onu acılı bir son beklemektedir. Kaçsa da, kalsan da ölüm hep arkasındadır.

Yelena her gün zehir konusunda eğitimler alır ve giderek uzmanlaşır; sarayda dostlar bile edinmeye başlamıştır. Fakat bu kez de yetimhanedeki korkunç geçmişi Yelenanın peşini bırakmaz. Çok geçmeden, yeni askeri yönetime isyan edip eski krallığı savunan isyancılar ve görüldüğü yerde vurulması emredilen büyücüler de, Yelenanın düşmanları arasına katılır.

Zehir Ustası, Maria Snyderın sürükleyici, özgün ve ayrıntılarıyla büyüleyen fantastik üçlemesinin ilk kitabı.

"Her gün ölümün kıyısında yaşayan bir kadına ilgi çekici bir bakış. Yazarın öykü anlatma yeteneği kariyerinin fantastik roman janrına büyük katkılar sağlayacağının göstergesi."
Library Journal

"Okuduktan sonra okuyucularına hayal kurduran ender kitaplardan biri."
Publishers Weekly

"Yazarın etkileyici ilk romanı Zehir Ustası ilginç fantastik bir dünyada, macera ve gerilimi harmanlıyor."
Locus

Yorumum: Zehir Ustası merak ettiğim ama almakta kararsız kaldığım bir kitaptı. Sevgili blog ikizim Kütüphanemden Kitap Manzaraları okumuş ve beğenmiş, dahası bir de bana tavsiye etmiş! Ben de kitabı almadan durur muyum? 

Ülke ikiye bölünmüş durumdadır: Ixia ve Sitia. Sitia’da Ixia’da hoş karşılanmayan ve yasaklı olan büyücüler yaşamaktadır. Komutan Ambrose, Ixia’da yani kendi yönettiği ülkede büyücülerin yaşamasına bile izin vermemektedir. Hatta büyü güçleri ortaya çıkan çocukları büyüyüp güçlenmeden önce öldürmektedir. Bunun nedenini okuyanlar bilirler ki ben de ilerleyen sayfalarda öğrendim. 

Yelena’nın da bazı büyü güçleri vardır. Güneyli büyücü Irys de bu nedenle kızımızın peşindedir. Yelena’nın güçleri son derece fazladır ve onun eğitimsiz olması doğadaki büyü dengesini bozmaktadır. En kısa zamanda kızımızın güneye gidip eğitilmesi gerekmektedir. Ama durun bir dakika, bu o kadar da düşünüldüğü gibi kolay değildir. Kızımız her gün Valek tarafından zehirlenmekte ve panzehir kendisine verilmektedir. Amaç anlaşıldığı gibi kızımızın kaçmasını engellemek!


Valek ve Yelena ikilisi muhteşemdi! İkilimizin ilk karşılaşmaları pek de iç açıcı değildir. Aslında Yelena açısından iç açıcı değildir. Çünkü kızımız bir senedir zindanlarda yaşadığı için tamamen pespaye görünümündedir. Hatta Valek, kızımızı yıkanıp paklanıp, bir güzel giyindikten sonra gördüğünde şöyle demiştir: 

“ Banyo ve üniforma inanılmaz farklar yaratabiliyor. Bunu aklımın bir köşesine yazmalıyım. İleride faydasını görebilirim.”

Kitaba aslında zehirlerle ilgili eğitimin ve okulda geçecek olayların olacağını düşünerek başladım ancak ilerleyen sayfalarda böyle olmadığını gördüm. Kitap bambaşka bir şekilde ilerledi. Yazarın yaratmış olduğu dünyayı, büyüler ve büyücüler hakkındaki yazılanları ve özellikle de Yelena’nın maceralarını çok beğendim. 

Valek’in son sayfalara kadar hislerini anlayamadım. Kızımıza aşık olduğu için mi onu korumaktadır yoksa çeşnici olarak ona ihtiyaç mı duymaktadır uzun süre anlamadım. Son sayfaları ise işte bu aferin Valek diye diye okudum. 

“En ölümcül olanından başlayacağım. O seni öldürmezse diğerleri seni hiç öldürmez. Seni eğitmek için onca zaman harcadıktan sonra öldüğünü görmek istemem.”
………………………………………………………….
“Hiçbir şey söyleme. Beni tehdit etme, bana kabadayılık taslamaya veya beni sindirmeye kalkma. Brazell’in yanındayken bunlardan nasibimi fazlasıyla aldım. Gelmiş geçmiş en iyi çeşnici olmak için çaba sarf edeceğim çünkü yaşama fikrine alışmaya başlıyorum. Ayrıca Brazell’e beni ölü görmek zevkini tattırmak istemiyorum.”
………………………………………………………….
“Şatoda çalışan herkes maaş alıyor mu?”
“Evet.”
“Çeşnici de mi?”
“Hayır.”
“Neden?”
“Çeşniciye parası peşin ödenir. Yaşamından daha değerli bir şey var mı?”
………………………………………………………….
Ben ne kadar çaba sarf etsem de bela gelip beni buluyordu. Yetim kalmıştım. İşkence görmüştüm. Zehirlenmiştim. Büyü gücü taşımakla lanetlenmiştim.

Dikkat SPOİLER!!

Kitabın sonunu ise beğenmedim. Böyle biteceğini hiç düşünmemiştim. Sen git komutanı kurtar, hayatını riske at sonra büyücüsün diye Sitia’ya sürgün edil ve üstüne üstlük bir de yeni bulduğun sevdiğin sevildiğin insandan uzaklara gitmek zorunda kal! Seriye merakla devam edeceğim. 

Herkese bol kitaplı günler!

2 yorum:

  1. Ne zaman bu kitapla ilgili yorum görsem Valeeek <3 diye ergence bağırmaktan kendimi alamıyorum :) Cidden değişik ve güzel bir kitaptı... ELine sağlık ikiz, beğenmene sevindim, sonunu kafaya takma serinin il kitabı daha :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende de aynısı oluyor ikiz :)) Yani yazarın öyle bir anlatımı var ki Valek hakkında! Ne ultra yakışıklı ne de baklavaları var ama her okuyucuda da mutlaka bir iz bırakıyor. Yani neymiş? Bir karakteri sevmek için boyun, posun, enmdamın, kasların önemi yokmuş! Önemli olan yazarın anlatımıymış, değil mi ama :)))

      İkinci kitaba henüz başlamadım, en kısa zamanda okumalıyım! :D

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...