Çirkin Güzel Önokuma
Aslıhan Akagöz bir wattpad
yazarı. İlk basılan kitabı da Çirkin Güzel. Onun dışında wattpad’de yayınlamış
olduğu kitaplar:
Senden Bebek İstiyorum –
Tanıtım
33 bölüm ve 238
sayfa
‘’Bu isteğin hiç
mantıklı değil...’’diyerek ayaklandı Yiğit...’’Her istediğin hemen olamaz
babaanne!’’ ‘’Sen de mi böyle düşünüyorsun Mert?’’ Mert’in bakışlarının
parladığını gördüğünde, duyacağı cevabın hiç hoşuna gitmeyeceğini biliyordu
Yiğit. ‘’Ben isteğini yerine getireceğim Babaanne...’’ Yiğit Mert’e ‘Kafayı mı
yedin sen?’ bakışını atarken, Pakize hanımın yüzünde halinden memnun bir
gülümseme belirdi. ‘’Bu demek oluyor ki mirasımı Mert’e bırakacağım...Ne de
olsa senin bir çocuk sahibi olmak gibi bir niyetin yok oğlum...’’ Yiğit
bakışlarını oda da ki iki kişinin üzerinde gezdirdikten sonra, Mert’in yüzünde
sabitledi. Genç adamın yine kendisine karşı bir oyun oynadığını biliyordu.
Mert, sırf Yiğit’i bir konuda daha yenebilmek için kabul etmişti böyle birşeyi.
Tek niyeti Yiğit’i her konuda alt edebilmekti. Peki Yiğit buna izin verecek
miydi? Mert’in kendisini alt etmesine göz yumacak mıydı? ‘’Peki babaaanne..Ben
de kabul ediyorum...’’ Pakize hanım gülümseyerek ‘’Harika...İlk kim kucağıma
bir torun verirse, bütün servetim onundur...’’dedi.
Ne Olacak Halim –
Tanıtım
48 bölüm 109 sayfa
''33 yaşına yeni girmiş
genç bir kadın. 15 yıl önce arkasında bırakıp, terk ettiği kasabasına ve
geçmişine, aldığı kötü bir haber sebebiyle geri dönmeye karar veriyor. Peki ya,
15 yıl önceki gibi bulabilecek miydi, ardında bırakmış olduğu sevdiklerini ve
sevdiğini?...’’
Aşk: Kör Kuyu - Tanıtım
62 bölüm 206 sayfa
Aynadaki görüntüsüne
baktı derin bir iç çekerek…Evet, çok güzel olmuştu..Ama güzel olan sadece dış
görüntüsüydü..Içi...içi ne haldeydi kimsenin bir haberi yoktu işte…Hala göz
yaşları akmak için göz pınarlarını zorlarken, nasıl sahte bir gülümseme
takınacaktı yüzüne acaba? Bunun olduğuna inanamıyordu…Üzerindeki krem rengi,
oldukçça pahalı elbiseyi elleriyle parçalamamak icin kendini zor tutuyordu
şimdi.. O anda oda kapısının tıklatıldığını duyarak, arkasına doğru döndü…Işte
oradaydı..Çocukluğundan beri tüm hayallerini süsleyen adam, tam karşısındaydı…
- ’’Abim sana bakmamı rica etti benden…Aşağıya inmenin zamanı geldi…’’ Işte o
an, hayal ettiklerinin ömür boyu hayal olarak kalacağindan bir kez daha emin
oldu, çünkü birazdan başka bir adamla nişanlanacaktı...Sevdiği adamın abisiyle
nişanlanıyordu…
Bir Damla Aşk
80 bölüm 339 sayfa
Karşısındaki adamın
gözlerinin içine baktı onu anlamaya çalışarak...Ama bir türlü başaramıyordu
bunu..Anlayamıyordu işte onu.. ‘’Unut gitsin...’’dedi belkide bininci
kez...Demesi kolaydı belki de, kendisi için uygulaması imkansızdı işte. Genç
adam’a unut diyordu ama kendisi nasıl unutacaktı bilmiyordu genç kız...İlk
aşkını, ilk erkeğini ve hatta...Aklına gelenle gözlerini acı içerisinde
yumdu...Herşey çok güzel olabilirdi oysa...Mutlu olabilirlerdi..Eğer sevdiği
kadar sevilseydi! ‘’Unutamayacağımı biliyorsun...Benimle evlenmeni istiyorum’’
dedi adam..Ve sesi hiç olmadığı kadar kararlı çıkıyordu bu sefer... Mavi
gözlerini tekrar adamın yakışıklı çehresine dikti. Neden ısrar ediyordu ki
sanki bu kadar? Sevmediği ve hiç bir zamanda arkadaşça duygulardan fazlasını
beslemeyeceği bir kızla neden evlenmek istiyordu..Sırf o sebep yüzündense,
evlenmeden de halledilebilirlerdi o sorunu... ‘’Evlenmeyeceğim...’’ Oturduğu
yerden hızla kalkarak, çantasını eline aldı...’’Seninle olmakla büyük bir hata
yaptım, evet haklısın...Ama bundan daha da büyük bir hata yaparak, sırf
vicdanını rahatlatmak isteyen bir adamla evlenmeyeceğim...Kalbinde bana karşı
bir damla aşk bulunmayan bir adamla evlenmeyeceğim...’’ Bu son sözlerinden
sonra hızlı adımlarla ayrıldı cafe’den genç kız. Daha genç adam’a sırtını döner
dönmez, süzülmeye başlamıştı inci taneleri yanaklarından. Elinde değildi...Çok
seviyordu..Herşeyden çok..Ama olmazdı...Onun başkasını sevdiğini bilirken,
onunla evlenemezdi...
Bir Aşkta İki Cambaz
21 bölüm 120 sayfa
‘’Burak Bey, Füsun
Önal’ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?’’ Nikah memurunun yinelediği
sorusuyla, bakışları bu sefer konukların bulunduğu bölüme kaydı. Ve orada
kendisine yüzündeki zafer gülümsemesiyle bakan kadını buldu. Nasıl da kendinden
emindi genç kız. Burak’ı köşeye sıkıştırmayı başardığı için kendisiyle gurur
duyuyor olmalıydı. ‘’Burak Bey, tekrar soruyorum. Füsun Hanım’la evlenmeyi
kabul ediyor musunuz?’’ Bakışlarını bu seferde kendisine endişeyle bakan annesi
ve babasına çevirdi. Sanırım bu işin sonunda en çok onları hayal kırıklığına
uğratmış olacaktı. Aslında şimdi düşününce, bu ne ilk nede sondu. Burak hiçbir
zaman anne ve babasının uslu, efendi, örnek çocuğu olmayı başaramamıştı. Sonra
bakışları tekrar yanındaki gelini buldu. Artık onun endişesi gözlerinden
okunabilecek kadar barizdi. Ona karşı içinde büyük bir suçluluk duygusu
hissetmeden edemiyordu. Bu duygunun, onu ilk kez bir başkasıyla aldattığında
değil de, şimdi tam nikah masasına oturmuşlarken kendisini hissettirmesi de
oldukca ironikti. ‘’Burak?’’diye fısıldayan kadına özür dileyen bir bakış attı.
Sonra tekrar bakışlarını konukların arasındaki kadına çevirdi. Gözlerini onun
gözlerinden bir saniye olsun ayırmadan, sonunda nikah memurunun o bilindik
sorusuna cevap vermeyi başardı. ‘’Hayır, kabul etmiyorum.’’ Ve bu yüzden
cehennemde yanacağını biliyordu. ‘Hem de Seval’in cehenneminde’ diye tamamladı
düşüncelerini...
Not 2: Bu yazıyı
“kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde
okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder