Çirkin Güzel - Aslıhan Akagöz

Kitap Adı: Çirkin Güzel

Yazar Adı: Aslıhan Akagöz

Türü: Günümüz Aşk, Dram

Yayınevi: Optimum Kitap

Sayfa Sayısı: 464

Basım Tarihi: 2014

Puanım: 3/5

Arka Kapak Yazısı: Melike Çetinoğlu kilolu bir kadındır ve aynı zamanda kocasına delice aşıktır.Kocası tarafından da büyük bir aşkla sevildiğine inanmaktadır.

Ta ki bir iş adamının verdiği davette, aklının ucundan bile geçmeyecek bir gerçekle yüz yüze gelene dek...

Hayatının koca bir yalandan ibaret olduğunu öğrenmesi sonucu pembe gözlüklerinin arkasından baktığı dünyası bir anda kararmıştır.

Çareyi hem kocasından hem de alışık olduğu ortamdan tümüyle uzaklaşmakta bulur.

Bir yıl sonra tüm planlarını hayata geçirmiş bir şekilde geri döndüğünde ise artık kendine güveni tamdır.

Tek arzusu ise canını yakanın canını yakmaktır.

Çağrı Çetinoğlu ile görülecek son bir hesabı vardır.

Yorumum: Son zamanlarda wattpad’de yayınlanan hikayeler kitap olmaktadır. Aslıhan Akagöz’ün yazmış olduğu Çirkin Güzel romanı da bunlardan biri. 

Melike, şişman bir kadın. Hayatını çok sevdiği kocası Çağrı’ya adamış, adeta ağzından çıkan her kelimeyi yerine getirmeye çalışan biri. Çağrı ise şişman karısını her fırsatta aldatan, onu sevmeyen bir adamdır. Genç kadın bunu öğrenince bir anda aklı başına gelir ve değişerek kocasının karşısına çıkar. Artık intikam zamanıdır!

Kitaba başlarken tamamen ön yargılarımı bir kenara bıraktım. Böylece iyisiyle kötüsüyle kitaba eleştirel gözle bakmam daha kolay oldu.

Öncelikle yazarın yazım tarzını ve cümlelerin akıcılığını sevdim. Kitabı iki kere elime aldım ve bitirdim ki bu benim ummadığım bir şeydi. Yalnız hikayede gereksiz ayrıntılar da vardı. Özellikle bir olayın her defasında baştan sona anlatılması okurken beni biraz sıktı. Asıl anlatılmasını beklediğim yerler (kızın değişim süreci) ise birkaç sayfada geçti. Kısaca Aslıhan’ın yazım tarzını sevmeme rağmen, olayların gidişatını çok fazla sevemedim.

Bol karakterli kitaplara bayılırım. Sonuçta tüm olay iki ana karakterin etrafında dönmez ki. İşte Çirkin Güzel kitabındaki bu bol karakter, arkadaş çevresi, dostluklar, insanların birbirine yaklaşımını ve ortamlarını sevdim. Ancak karakterlerin genellikle aynı özellikleri göstermesini ve dış görünüşlerinin çok az anlatılmasına takıldım. Sinem güzel ama nesi güzel? Kaşı mı, gözü mü, boyu mu, posu mu? Hani özelliklerini biraz ayrıntılı okusam daha iyi olurdu diye düşünmekteyim.

Melike’nin babasına kızmamasına takıldım. Tüm yaşananların mimarı olarak kızının öfkesini hak etmedi mi? 

Kitaba başlamadan önce Çağrı’yı çapkın, gününü gün eden biri olarak düşünüyordum ki bunda yanılmışım. Yazar, Çağrı’nın yaptıklarının nedenlerini açıklamıştı ki bu da kitapta hoşuma gidenlerden biri oldu. Bu yaptıklarını haklı çıkarmaz ama arka plan doldurulmuştu.

Ahh o ünlem işaretleri… Gözlerimi yordu -_-

Keşke küçük Tuğba’nın yaşı daha büyük olsaymış. Boyundan büyük lafları gözüme battı. Yaşça daha büyük bir kızı yadırgamazdım.

Çağrı ve Melike arası diyalogları başta beğendim ama sonradan hep aynı tek düze gitti. Aralarda arkadaşlarının aşk hikayelerini okumak hoşuma gitti.

Ve son olarak kitap bu kadar ayrıntıda boğulmasaydı tek kitap olabilirmiş. Melike ve Çağrı’nın hikayesini bir romanda okumak isterdim. 

Konu güzel, anlatım iyi, yalnız bol ayrıntılı bir kitap. Takıldığım noktaları yazdım. Karar sizin.

Not 1: Blogumda yorumladığım tüm kitapların listesine buradan ulaşabilirsiniz. 

Not 2: Bu yazıyı “kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!

 

Herkese bol kitaplı günler!!