The Hathaways #3: Gecemi Aydınlat - Lisa Kleypas

Kitap Adı: Gecemi Aydınlat 

Kitabın Orijinal Adı: Tempt me at Twilight

Yazar Adı: Lisa Kleypas

Seri Adı: The Hathaways
Seri Sıralaması: 3/5

Türü: Historical Romance

Yayınevi: Epsilon Yayınları

Sayfa Sayısı: 369

Basım Tarihi: 2013

Puanım: 5/5

Arka Kapak Yazısı: Poppy Hathaway sıra dışı ailesini çok sevse de sıradan bir hayata özlem duymaktadır. Kaderin cilvesi karşısına sır gibi sakladığı tehlikeli bir hayatı olan varlıklı, güçlü ve gizemli otel sahibi Harry Rutledge'i çıkarır. İtibarına gölge düşen genç kız onun evlenme teklifini kabul ederek herkesi şaşırtır ve çok geçmeden kocasının güvenini değil yalnızca tutkusunu kazandığını anlar.

Harry Poppy'yi elde etmek için her şeyi yapmaya razıdır - kalbini açmak dışında. Hayatı boyunca herkesi kendinden uzak tutmuştur... Ama zeki ve baştan çıkarıcı Poppy her şekilde onun eşi olmayı istemektedir. Yine de aralarındaki tutku artarken gölgelere saklanan bir düşman pusuda beklemektedir. Harry onu kaybetmek istemiyorsa sonsuza dek ruhen ve bedenen gerçek bir birliktelik kurmak zorundadır.

"Rita ödüllü Kleypas eğlenceli, keyifli ve duygusal bir başka hikâye ile yine gönlünüzü kazanacak.”

Yorumum: Historical romance yazarlarımdan biri de Lisa Kleypas’dır. Romanlarında iki kişi arasındaki aşkın dışında da diğer karakterlerine bolca yer vermesini ayrı bir seviyorum.  Karakterlerin toplu olarak bir arada olmasından, aralarındaki komik diyaloglardan ve birbirleriyle olan atışmalarından okurken keyif alıyorum.

Gecemi Aydınlat, Hathaway’lerden Poppy’nin hikayesi. Hathaway ailesi Londra’ya geldiğinde Harry Rutledge’nin otelinde kalmaktadırlar. Harry otelde kalan müşterilerinin konforuna ne kadar dikkat ediyorsa, görünmemeye de o kadar özen gösteriyordur. Poppy’i birçok kez görmüş ancak kendisi ortaya çıkmamıştır. Her seferinde de genç kızı çok güzel bulmuştur. Tesadüf eseri bir yerde karşılaşan Poppy ve Harry için hayat sürprizlerle doludur.

Poppy’nin her şeye değeceğini aklından geçirdi. Ruhunun son kalıntılarından vazgeçmeye bile değeceğini.

Medcezir - Emily Snow

Kitap Adı: Medcezir

Kitabın Orijinal Adı: Tidal

Yazar Adı: Emily Snow

Türü: Günümüz Aşk, Yeni -Yetişkin

Yayınevi: Novella Yayınları

Sayfa Sayısı: 304

Basım Tarihi: 2015

Puanım: 5/5

Arka Kapak Yazısı: 'Seni Seviyorum Ama Sen Olmadan Da Yaşayabilirim Sadece Sensizliği Reddediyorum'

Willow Avery, çocukluğundan beri oyunculuk yapan ve imrenilecek bir hayat süren, çok yetenekli bir Hollywood yıldızıdır. Ta ki kötü alışkanlıklar edinip her köşe başında küçük suçlar işlemeye başlayana ve dibi boylayana kadar Yatırıldığı rehabilitasyon merkezinden çıktığında Willow'un etrafında kimse kalmamış, ümitleri yıkılmıştır. Kendini yepyeni bir film projesinin içinde bulduğundaysa karşısına sarışın, yakışıklı ve seksi sörf hocası Cooper'ın çıkacağını ve tüm hayatını değiştireceğini henüz bilmiyordur. Tüm dünyanın gözü yine onun üzerine çevrilmişken ve gelecek ona yeni başlangıçlar vaat ederken Willow, kendini dalgaların akışına bırakır ama geçmişindeki sırlar derisindeki yara izi kadar yakınındadır.

"Medcezir'in erkek karakteri beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı ve yoğun duygulara sürükledi. Cooper yürek hoplatan cinsten."
-Kelli Maine-

"Bu kitapta her şeyden biraz var. Romantizm, karmaşıkkarakterler, sırlar, mizah,ilginç arkadaşlıklar, erotizm… Kitap bittiğinde insan büyük bir duygu yoğunluğu yaşıyor."
-The New York Times-

"Her karakter ve bu kitabın her sayfası inanılmaz eğlenceli, Willow ve Cooper'ın hikâyesi kesinlikle kalbinize dokunacak."
-Publishers Weekly-

Yorumum: Medcezir kitabı ne zamandır aklımda olan bir kitaptı. Blog ikizim KütüphanemdenKitap Manzaraları ve Canım One Better Day okuyup çok beğenmişti. Bu nedenle kitap ben de artı bir puanla başladı. 

Medcezir romanında en sevdiğim şey yazarın olayları dolu dolu yazmış olmasıydı. Willow’un neden dibe çökmek üzere olduğundan tutun da Cooper’ın bu kadar anlayışlı olmasına kadar her şey en ince detayına kadar kurgulanmıştı. 

"Anlamıyorsun, senden böyle etkilenmek hiç hoşuma gitmiyor. Tenine işlediğimi söylüyorsun ya, sen bana neler yapıyorsun bir düşün. Ben... ben uzun zamandır bir ilişki yaşamadım, Cooper. Ama şimdi sen karşıma çıktın ve ödümü patlatıyorsun."

Willow, rehabilitasyondan yeni çıkmış çocukluğundan itibaren film ve dizi sektöründe olan bir kızdır. Rehabilitasyona girmesinin sebebi uyuşturucu olsa da bunun arkasında çok daha ciddi sorunlar vardır. 

The Hero #1: Yasak Sevgili - Laura Kaye

Kitap Adı: Yasak Sevgili

Kitabın Orijinal Adı: Her Forbidden Hero

Yazar Adı: Laura Kaye

Seri Adı: The Hero
Seri Sıralaması: 1/2

Türü: Günümüz Aşk, Romans

Yayınevi: Nemesis Kitap

Sayfa Sayısı: 296

Basım Tarihi: 2015

Puanım: 4/5

Arka Kapak Yazısı: Alyssa Scott, yıllar sonra doğup büyüdüğü Frederick'e geri döndüğünde cebinde sadece yüz doları vardır; aklındaysa hayalleri… Onun hem yeni bir başlangıç yapıp para kazanmasını hem de hayallerine giden yola adım atmasını sağlayacak yer ise kasabanın ünlü müzik kulübü Whiskey's'tir.

Yıllar önce küçük bir kızken âşık olduğu -ve hâlâ unutamadığı- Marco Vieri'nin de aynı kulüpte çalıştığını bilen Alyssa, onu yıllar sonra yetişkin bir kadın olarak yeniden göreceği için oldukça heyecanlıdır.

Marco Vieri, en yakın arkadaşının küçük kız kardeşi Alyssa'yı gördüğünde kendini rahatsız hisseder. Çünkü Alyssa, artık küçük bir kız değildir. Yetişkin bir kadın olmuş, hatta daha da kötüsü, fazlasıyla göz alıcı yetişkin bir kadın olmuştur. Whiskey's'te çalışmaya başlayacak olması Marco için hiç kolay olmayacaktır. Çünkü bir yerden sonra Marco, onu sadece başka erkeklerden değil, kendisinden de korumak zorunda kalır.

Yorumum: Bu aralar kafa dağıtıcı, kolay okunan kitapları okumayı tercih ediyorum. Bu nedenle yayınevi tercihimi Nemesis Kitap’tan yana kullanıyorum. Yine çabuk okunan, güzel bir kitap olan Yasak Sevgili’yi okudum.

Blogu uzun zamandır takip eden ya da beni yakından tanıyan arkadaşlarım bilirler ki en yakın arkadaşın kardeşine aşık olma hikayelerini ayrı bir severim. Klasik bir kurgu, klişe olaylar zinciri… Başlangıcı ve sonucu bırakın ilerleyişi bile az çok bildiğimiz hikayelerdir ancak ben okumaktan çok keyif alırım. Bu kitabı sevmemdeki bir diğer etken ise erkek karakterin asker kökenli ve geçmişi ile ilgili sorunları olmasaydı. 

Alyssa, doğup büyüdüğü kasabaya geldiğinde beş parasızdır. Bir an önce bir işe ihtiyacı vardır. İşe girdiği yerse senelerce aşık olduğu adamında çalıştığı bir işletmedir.

Mim: Kişisel Blog Yazarları Ne Düşünüyor?

Herkese merhaba!!

Canım Fighting!! Blogunun sahibesi E.’m beni yeni bir mime etiketlemiş. Aslında etiketlediği daha yapılacak iki mim daha var ama kolaydan başlamalı değil mi? Bir de ne zamandır renkli yazılarımı yazamıyordum, onu da özlemişim :p

1.      Yakın çevrenizdeki insanlara blogunuzdan söz ediyor musunuz?

Blogumu herkese duyurma taraftarı değilim. Bana özel olması hoşuma gidiyor. Bilinmeden yazmak daha iyi. Çok yakın birkaç kişi hariç kimse bilmiyor. 

2.      Neden blog yazıyorsunuz?

Blog yazmadan önce Vikitap adlı bir sitede yorumlarımı yazıyordum. Ama artık orası bana tat vermemeye başlamıştı. Daha uzun yazmak, alıntılar koymak istiyordum. Sanki orada bunu yapamayacak gibi hissettim. Bana ait bir yerde istediğimi yazabileceğimi düşündüğümden blog yazmaya başladım. Bir diğer sebepte yazmayı çok sevmem. 

3.      İlk yazınız ile son yazınız arasında nasıl bir fark var?

İnsan yazdıkça kendini geliştirir. İlk yazılarımda anlatım farklılığı var, daha basit. Konu olarak ise aynı. İlk baştan itibaren kitap yazıyorum.

Perfect Kisses #1: Bıraktığın Yerde Bekler mi Aşk? - Ophelia London

Kitap Adı: Bıraktığın Yerde Bekler mi Aşk? 

Kitabın Orijinal Adı: Playing at Love

Yazar Adı: Ophelia London

Seri Adı: Perfect Kisses
Seri Sıralaması: 1/3 + 1 novella

Türü: Günümüz Aşk, Yeni-Yetişkin

Yayınevi: Nemesis Kitap

Sayfa Sayısı: 318

Basım Tarihi: 2015

Puanım: 4/5

Arka Kapak Yazısı: Okulda yeni öğretim yılı başlarken yapılan toplantıda, bütçe kesintileri nedeniyle ya Tess'in başında olduğu okul korosunun ya da futbol takımının çalışmalarına son verileceği açıklanır. Bu kararın ardından Tess kendini, futbol takımını yönetmek için okula yeni gelen koçla karşı karşıya bulur: Jack Marshall. On beş yıl önce kalbini paramparça eden ilk aşkı.

Jack'in hayattan istediği iki şey vardır: ayrıldığı eşinde kalan küçük kızına daha yakın bir yerde yaşamak ve futbol koçu olarak adından söz ettirmek. Çalışmaya yeni başladığı bu okul, ona ikisini de sağlayacaktır ancak onunla aynı okulda çalışan Tess'le karşılaşınca işler karışır.

Üstelik bu basit bir karşılaşma değildir. Artık gerçek anlamda bir savaş başlamıştır aralarında. İkisinden birinin ekibi yüksek maliyetler yüzünden dağıtılacaktır. Onlara verilen tek dönemlik süre içinde hangi ekibin okulun prestiji açısından daha faydalı olduğunu ortaya çıkaracak başarılar elde etmek zorundadırlar. Tess'le yarışırken, bir türlü unutamadığı o yaza dair bütün hisleri yeniden gün yüzüne çıkan Jack'in işi oldukça zordur. Tess için de yaşananların kolay olduğu söylenemez. Ancak en zoru, yıllar önce bıraktıkları o yerde hiç eskimeden beklemiş olan aşkın işidir! Yeniden ortaya çıkıp herkesi yaşadığına inandırması hiç de kolay olmayacaktır!

Yorumum: Bıraktığın Yerde Bekler mi Aşk? kitabı aslında hiç aklımda olmayan bir kitaptı. Kitaplığımın önüne geldim ve elim bu kitaba gidince okumaya başladım.

Şunu belirtmeliyim ki Ophelia London bu romanıyla takip edeceğim yazarlar listesine girdi bile. Kitaba başladığımda bir anda hikayenin içine çekildim. Hatta elimden bırakmak zorunda kaldığımda bile ne olacak diye aklım kitaptaydı. Yazarın yazım tarzını, akıcılığı, kurgunun ilerleyişini sevdim. Tek sevmediğim şey cinsellik kısımlarının sanki kesilmiş ya da sansürlenmiş hissi vermesiydi. Her kitapta bu sahneler tabiî ki de ayrıntılı anlatılmak zorunda değil ama sanki anlatılan kısım pat diye sonlandırılmış ve bir başka olaya geçilmişti. Aslında Nemesis Kitap bu tarz kısımları yayınlamayan bir yayınevi değil, ondan yazarın kendisinin tercih ettiğini düşünüyorum. Belki araya geçiş cümleleri konulsaydı bu hissettirilmezdi. 

Kurguda da bir olay açığa kavuşturulmamıştı. O da anlatılsaydı daha hoş diye düşünüyorum. Yoksa başta 4,5 ya da 5 puan vermeyi düşünüyordum. Ama bu iki unsura takıldığım için 4 puan verdim. 

“Önceden olsa futbol takımının kurtarılacağına her türlü bahse girerdim, ama madem ki rakibin bir zamanlar birlikte olduğun ve sana çok aşık olan o adam, o zaman bu iş oldukça ilginç bir hal alacak.”

Bloodlines #3: Mavi Büyü - Richelle Mead

Kitap Adı: Mavi Büyü

Kitabın Orijinal Adı: The Indigo Spell

Yazar Adı: Richelle Mead

Seri Adı: Kanbağı Serisi

Seri Sıralaması: 3/6

Türü: Fantastik, Genç-Yetişkin

Yayınevi: Artemis Yayınları

Sayfa Sayısı: 426

Basım Tarihi: 2013

Puanım: 3/5

Arka Kapak Yazısı: Sydney Sage bir Simyacı. Büyüyle uğraşarak insanların dünyasıyla vampirlerinki arasında köprü görevi gören, vampirlerin sırlarını ve insanların hayatlarını koruyan bir grubun üyesi.

Sydney derinden sarsıldığı yasak bir anın sonrasında, Simyacı öğretileriyle kalbinin arzuları arasına bir çizgi çekmeye çalışıyor. Sonra nihayeti, ele avuca sığmaz ve büyüleyici  Marcus Finch'in izini buluyor. Marcus, teşkilatın varlığını reddettiği eski bir Simyacı ve artık hayatını bir kaçak olarak sürdürüyor. Sydney, Marcus'un yardımıyla, hayatı boyunca sadık kaldığı grubun, gerçeği kendisinden gizlediğini fark ediyor.

Altın zambak dövmesini Sydney'in üzerinde sandığından daha büyük bir etkisi olabilir mi? Sydney yaşadıklarıyla uzlaşmak için çabalarken, bir yandan da, giderek artan büyülü güçleriyle, genç ve güçlü cadıları hedef alan şeytani bir büyü kullanıcısının peşine düşmek zorunda kalıyor. Büyü yapmak şimdiye dek öğrendiği her şeye ters, ama tek umudu bu özelliğini kurcalamak, yoksa sıradaki kurban bizzat kendisi olabilir. Yolunu çizmek Sydney için sandığından da zor. Ama belki mantığının yerine kalbini dinlerse, nereye ait olduğunu bulabilir...

Yorumum: Kitaplığıma baktığım zaman bazı serileri bitirmediğim için üzülüyorum. Vampir Akademisi serisinin yan serisi olan Kanbağı serisi de onlardan biri. Ancak, seri gittikçe düşüyor.

Yazar VA serisi çok tutunca, oradaki yan karakter olan Adrian'a yeni bir seri yazdı. Ben Team Dimitri olmama rağmen Adrian'ı severim ama diğer ana karakter olan Sydney'den hiç hoşlanmıyorum. Seriye ilk başladığım zamanlar harika ne güzel, VA dünyasını da özlemiştim zaten. Hem Simyacılar hakkında bilinmeyen çok şey var, onları da öğreniyoruz böylece diye düşünmüştüm.

İlk kitap gerçekten de güzeldi ve bir VA olmasa da beklediğim şeyleri bir yere kadar karşıladı. İkinci kitap benim için bir tık daha düşüktü. Sanki benzer olaylar, aynı şekilde devam ediyor gibiydi. Üçüncü kitap ise şimdiye kadar okuduğum en kötü Richelle Mead kitabıydı. Diğer iki kitaptan çok daha düşüktü.

Kanbağı Serisi Seri Sıralaması

1.      Kanbağı (Bloodlines)

2.      Altın Zambak (The Golden Lily)

3.      Mavi Büyü (The Indigo Spell)

4.      Ateşli Kalp (The Fiery Heart)

5.      Gümüş Gölgeler (Silver Shadows)

6.      Yakut Çember (The Ruby Circle)

Öncelikle Sydney'in kendi içindeki gelgitlerinden fenalık geldi. Önce hayır diyor, sonra tamam diyor sonra yine hayır demeye devam ediyor. Sürekli fikir değiştiren ve o fikirleriyle olayların seyrini değiştiren bir karakter. Ay heyt Sydney -_-

2016 CNR Kitap Fuarı *_*

Herkese merhaba!!

CNR Kitap Fuarı bu sene üçüncü kez kapılarını biz kitapseverlere açtı. Fuara Salı günü blog ikizim Kütüphanemden Kitap Manzaraları ile gittik. Her sene Tüyap/CNR fuarlarına beraber gittiğimiz Pudra Tozu işleri sebebiyle bu sene yanımızda olamadı. 

Fuar, bu sene biraz daha kalabalıktı. CNR'ın bilinirliği artmıştı. Tüyap kadar olmasa da, bu seneki katılım yayınevlerinin yüzünü güldürmüştür diye düşünüyorum. Ancak, indirim oranları ile okuyucunun yüzünün güldüğü pek söylenemez. 

Bazı yayınevleri fuara katılmamıştı ve başka standlarda kitapları satışa çıkarılmıştı. Bazı yayınevlerinin ise sadece çok satan ve belli bir kitleye hitap eden romanları standlarda vardı. Mesela, Pegasus Yayınları'nın günümüz aşk ve historical kategorisindeki kitaplarını ben göremedim. Belki standın ücra köşelerinden birinde bir iki tanesi vardır -_-  Ne de olsa genel kitleye hitap etmiyor, değil mi? Ahh dostlar yayınevinin yeni tutumundan pek bir rahatsızım. Eskiden ne güzel gençlere yönelik fantastikler ile yetişkin fantastik kitaplarını, günümüz ve historical romanslarını belirli oranlarda çıkarıyorlardı. Her yaştan kitleye hitap ediyor, farklı türleri seven okuyucular için geniş bir yelpaze sunuyorlardı. Şimdiyse o kadar çok gençlere hitap eden kitaplara yöneldiler ki diğer türleri seven okuyucular için tek tük roman çıkarmaya başladılar. Uzun zamandır SEP yok, Susan Mallery yok. Ayda yılda bir historical çıkarıyorlar. Ne de olsa geri dönüşü çok olan kitaplardan değil diye düşünüyorlar herhalde. Tabii şirket politikası bu yönde olunca, bu tarz kitapları getirmemeleri ya da az getirmeleri çok normal. 

Kısa bir iç döküşten sonra fuara geri döneyim. İlk önce sahaflara gittik. Ben sahaflardan pek kitap satın almayı sevmiyorum. Eski kitaplar annemin ya da çok sevdiğim kişilerin olmadıktan sonra ilgimi çekmiyor. Ama Kütüphanemden Kitap Manzaraları tam bir sahaf tutkunu. Tüyap'da da CNR'da da gittiğimizde mutlaka uğruyoruz. Özellikle CNR'ın sahaf kısmında oldukça güzel kitaplar var. 

Ben sahaf kısmından 4 tane roman ve 6 tane Harlequin Historical Romance aldım. Romanların hepsi sıfır gibiydi demiyorum, gibisini atıyorum ve sıfırdı diyorum :p Zaten aldığımız yerdeki sahaf da bize birinin kütüphanesini verdiğini ve kitapların yepyeni olduğunu söyledi. Gerçekten de öyleydi. 

İskoçyaya Sevgilerle/Karen Hawkins: Daha önce okumadığım ama okumak istediğim bir yazardı.

Koruyucu Meleğim/Julie Garwood: Bu seriye ait hiç bir kitabı almamıştım. Nedeni ise Epsilon Yayınları'nın fiyat politikası. İnternetten aldığınız 15-20 liralık bir kitap, bir kaç ay sonra kampanya ile 6,90 lira gibi fiyatlara düşebiliyor. Bu nedenle ben de almamıştım ve sahafta tertemiz bulunca aldım.

Aşka Teslim/Sophie Jordan: Uzun zamandır okumak istediğim bir yazar daha.

Bu 3 kitabı 20 TL'ye aldım ve hepsi çok temiz.

OKK Kitap Etkinliği

Herkese merhaba!

OKK olarak baharın göz kırptığı ama soğuğun hala hissedildiği şu günlerde sıcacık bir kış okuma etkinliği yapalım dedik. Giydik sıcacık çoraplarımızı, aldık elimize içeceklerimizi ve sevdiğimiz kitaplarla birlikte köşemize çekildik.

Etkinliğimizde hepimiz farklı kitap seçtik ve bu kitapları yorumlamaya karar verdik.

Pudra Tozu: Eskort – Sierra Winter

Kitap Tutkusu: Kül – Shani Petroff&Darci Manley

Kütüphanemden Kitap Manzaraları:  Benimle Asla Tanışamayacaksın – Leah Thomas

Fightiing!!: Menekşeler Açarken – Nagihan Gedik

Evilin Dünyası: Şeytanın Stajyeri – Donna Hosie

Gelelim etkinliğimizin en güzel kısmına! Bu 5 kitabı 1 kişiye hediye veriyoruz! Ve bir sürpriz hediyemiz daha var. Mmm etkinliğimizle pek bir alakalı :p Yapmanız gereken tek şey OKK Facebook sayfasını takip etmeniz yeterli!

Bizi takip etmeye devam edin. Yorumlarımız yakında sizlerle!

Külün yorumunu önceden yaptığım için yorumu okumak isteyenleri buraya alalım. 

Not 1: Blogumda yorumladığım tüm kitapların listesine buradan ulaşabilirsiniz.

Not 2: Bu yazıyı “kitaptutkum.blogspot.com” dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!

Herkese bol kitaplı günler!!